Yılda yaklaşık 5 milyon araç satışının gerçekleştiği ikinci el otomobil ticaretinde yeni düzenlemeler bekleniyor. Otomotiv
piyasası, ruhsattan KDV’ye, vergiden trafik sigortalarına kadar
getirilecek yeni uygulamalarla sektörün önünün açılacağı görüşünü
savunuyor. Pazarın aktörlerine göre, ikinci el araç satış yerleri de
günümüzün ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak.
Otomotiv piyasası ikinci el araç satışında yeni düzenleme bekliyor.
İstanbul Ticaret Odası Motorlu Taşıt Satış ve Servisi Meslek Komitesi
Başkanı Ziya Alp Gülan, ikinci el araç ticaretinde devir işlemlerinin
ucuzlaması ve kolaylaşmasının sektörde çok olumlu bir etki bıraktığını
söyledi. Gülan, 2012 Ağustos ve 2013 Ağustos döneminde noter
aracılığıyla bir veya daha fazla el değiştiren taşıt sayısının 5 milyon
260 bin 207 olduğunu bildirerek, “Aynı dönemde 3 milyon 517 bin 777 adet
otomobil de el değiştirdi” dedi.
YENİ DÜZENLEME GEREKİYOR
Bu gelişmelere paralel olarak hızla artış gösteren ikinci el araç ticaretinde
önemli düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Gülan, “Şehir
içinde ruhsat, KDV, motorlu taşıt vergileri ve trafik sigortaları gibi
çeşitli sorunlara yönelik yeni uygulamalar sektörün önünü açacak” diye
konuştu.
1 MİLYON ADETLİK PAZAR HEDEFİ
2 bin 360 üyesi bulunan komitede, firmaların yeni araç satışı ve ikinci
el araç ticaretiyle uğraştığını hatırlatan Gülan, bu yüzden komitede
sorunların da farklı olduğunu anlattı. Yeni araç tescili yapan bayiler
açısından pazarın yüzde 10 oranında büyüdüğünü belirten Komite Başkanı
Ziya Alp Gülan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak son fiyat düzenlemeleri
ve kredi artışları sektörün yavaşlamasına neden olabilecek riskler
taşıyor. Araç ve Sürücü Bilgi Sistemi (ASBİS) gibi uygulamalar sektörün
işlem hızını artırsa da ağır vergi yükü, 1 milyon adetlik pazara ulaşma
hedefinin ötelenmesine sebep oluyor.”
SATIŞ DANIŞMANI SERTİFİKASI
Gülan, sektöre eğitimli eleman yetiştirmek amacıyla yürüttükleri çalışmalara da değinerek, “İstanbul
Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde hem yeni araç hem de
ikinci el satış danışmanı yetiştirmek için sertifika programı
planlıyoruz” dedi.
5 MİLYON ARAÇ SATILIYOR
Komite Üyesi Ayaz Akkoyun da, ikinci el
otomotiv satışlarındaki sorunların çözülmesi ile sektörün daha da
büyüyeceğini söyledi. KDV tahsilâtındaki yanlış uygulamalara dikkat
çeken Akkoyun, ikinci el binek araçların ticari emtia olarak değil,
şirket içinde kullanılan amortismana tabi demirbaş şeklinde
değerlendirilmesini eleştirdi. Bu araçlarda KDV indirimi yapılamadığını,
hatta satışından ilave yüzde 1 alındığını söyleyen Akkoyun, “Bu da
maliyetleri otomatik olarak yüzde 1 artırıyor. Gerçek şahıslardan ticari
araç alımı da KDV indirimine konu edilmiyor, fakat satışta satıcı firma
yüzde 18 KDV ödemek zorunda bırakılıyor. İkinci el alım satım
piyasasında yılda yaklaşık 5 milyon araç satılıyor” dedi.
SATIŞ YERLERİ YENİLENSİN
Akkoyun, karayolunda seyahat etmeyen, parkta stok olarak bekleyen
araçların da bandrol (MTV) ve trafik sigortası ödemelerinin kaldırılması
gerektiğini savundu. Ayaz Akkoyun, ikinci el araç satış yerlerinin de
günümüzün ihtiyaçlarına ve şartlarına göre yeniden düzenlenmesi
gerektiğinin altını çizdi.
Hafif ticari araç üretimine öncelik
İTO Meclis Üyesi Onur Soysal, döviz kuru ve tüketici kredisi
faizlerindeki artışlardan dolayı son dönemde otomotivde pazar daralması
riski olduğuna işaret etti. Hafif ticari araç üretimine büyük önem
verilmesi gerektiğini vurgulayan Soysal, şunları kaydetti: “İlave
belgelendirme bedelleri, ilave belge talepleri, çeşitli geçiş yasakları
ve K2 belgesi için öz mal gerekliliği gibi etkenlerle 2006 yılında yüzde
37 olan hafif ticari araçların pazar payı 2012 yılında yüzde 27’ye
kadar düştü. İhracatımızda da önemli bir payı olan hafif ticari
araçların iç talepteki keskin düşüşü, ileriki dönemlerde üretimi de
olumsuz etkileme riski taşıyor. Hükümetin bu konuda da yeni düzenlemeler
yapacağı yönünde umudumuz ve çalışmalarımız devam ediyor.
Taksiye Londra modeli
İTO Meclis Üyesi Mustafa Karayılan, İstanbul’da taksi işletmeciliği
alanında istenilen kaliteye ulaşılamadığını ileri sürdü. “Çalışan
taksiler İstanbul gibi dünya başkenti olmuş metropolümüze yakışmıyor”
diyen Karayılan, taksicilerin de gerekli eğitimden geçirilerek
yetiştirilemediğinden yakındı. Karayılan, bu konuda Londra’daki
uygulamaların örnek alınmasını önererek, “Londra’da 3 yıl eğitim almadan
taksi şoförlüğü yaptırmıyorlar” dedi. Taksi plakasının artık yatırım
aracı haline geldiğini ifade eden Karayılan, çalışanların çoğunlukla
kiracı konumunda olduğunu söyledi. Taksi işletmeciliğindeki vergi
uygulamalarına da değinen Mustafa Karayılan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Taksi işletmeciliğinde basit usul ve gerçek mükellefiyet usulü ile
gelir vergisi mükellefiyeti uygulanıyor. Yüzde 90 basit usul, yüzde 10
da gerçek mükellef var. Alım satımda basit usulde KDV uygulanmıyor.
Gelir vergisi de noterlerde günlük rayiç bedel uygulanmadığından çoğu
zaman oluşmuyor. Çözüm olarak ise bütün mükelleflere gerçek mükellefiyet
uygulanmalı, fakat yüzde 1 KDV olmalı. Böylece basit usulde hiç
alınamayan KDV, en azından yüzde 1 olarak tahsil edilir. Ayrıca
yıllardır bu işi yapan insanlar ağır bir vergi yüküyle mağdur edilmemiş
olur. Araçların kaliteli olması için de 5 yılda bir üst segment araç
alacaklara ÖTV ve KDV desteği verilmeli.”
FAHRİ SARRAFOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder