Ünlü yatırımcılar George Soros ve John Paulson'ın vadeli piyasada Altın varlıklarını artırmasıyla
altında başlayan yükseliş, FED tutanaklarından parasal genişleme sinyali çıkmasıyla hız kazandı.
Spot altının onsu 1,670 doları aşarak son 3,5 ayın zirve seviyesine çıktı. Çeyrek altının fiyatı ise 21 Ağustos tarihinde gördüğü 147,250 TL seviyesinden 27 Ağustos itibariyle 155,14 TL'ye yükseldi.
Altının hep ''aynı film'' nedeniyle yükseldiğini kaydeden kuyumcular, talep olmamasına rağmen altın fiyatlarında yaşanan yükselişe isyan ettiler.
BERNANKE'NİN AÇIKLAMALARI BİZİ YORUM YAPMAKTAN MEN ETTİ
Bilardo Osman lakaplı ayaklı borsacı Osman Ataç, altın fiyatlarındaki yükselişin hedge fonların kendi aralarında oynadıkları filmlerden kaynaklandığını kaydederek ''Bugün bir bakıyorsun 1,670. Diğer gün ABD'den parasal genişleme sinyali gelmediği zaman birden 70 puan düşüyor. Burada hedge fonlar kazanıyor.Dünyada sistem özellikle 2012 de hedge fonlar ve merkez bankalarının açıklamalarıyla devam ediyor. '' diye konuştu.
''Bernanke'nin açıklamaları bizi internette yazı yazmaktan men etti'' açıklamasında bulunan Ataç, yatırımcıları zarar ettirebilir düşüncesiyle internetten yorum yapmayı bıraktıklarını dile getirdi.
ABD'den bugün parasal genişleme açıklayabiliriz, diğer gün açıklayamayız yönünde gelen açıklamaların altın fiyatlarında büyük oynamalar yaratmasından rahatsızlık duyduklarını kaydeden Ataç,aynı yazı tura olayı gibi Merkez Bankası başkanları piyasayla oynuyor'' dedi.
Perakende altın piyasalarında sıkıntının devam ettiğini bildiren Ataç, ''ABD piyasası açılmadan içeride yaprak kıpırdamıyor. ABD piyasaları açıldıktan sonra film başlıyor. Saat 15.30'da datalar geliyor. Önceden altın piyasası saat 10.00'da döviz piyasası saat 09.30'da açılırdı. İşler azaldığı için bizim altın piyasası 12.15, döviz piyasası 11.05'de açılıyor.Bu da işlerin ne kadar azaldığının göstergesi'' diye konuştu.
HAFTADA 1 KG ALTIN SATAMIYORUZ
Merkez Döviz'in kurucusu Reşat Yılmaz, insanların alım gücünde azalma olduğu için kuyumcuların işlerinde 10 senede bir azalma olduğunu bildirerek ''Türkiye'de üretim durmuş vaziyette. Altın fiyatları aşırı yüksek.Dünyada altın üzerine bir film var. Altın fiyatları yükseliyor ama altına talep yok'' dedi.
Üç sene önce Türk parasıyla altının kilosu 28 liraydı. Bu bir anda 40 liraya çıkınca altın piyasası bayıldı. herkes elindekini Türk lirasına çevirdi.Üretim Türkiye'de bitmiş vaziyette. Eskiden döviz mevsiminde çeyrek yetiştiremiyorduk. Haftada toptan 10 kg çeyrek satıyordum. Bu sene 1 kg satamıyoruz. Bugün düğünlerde eskisi kadar insanlar çeyrek alıp satmıyor, büyük düşüş var. Çeyrek altın bir anda 200'leri test edip 140'lara gerilmesinin ardından zarar ettiler'' diye konuştu.
1,750'Yİ GÖRDÜKTEN SONRA DÜŞECEK
Altın Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk ise, FED Başkanı Bernanke'nin parasal genişleme sinyali vermediğini ama yatırımcıların o şekilde algıladıklarını belirtti.
Yıldırımtürk, ''Sadece onu yorumlayanlar kendi menfaatleri için yorumluyorlar. Ellerinde yüksek miktarlı bunan altına alıcı getirebilmek için korkutuyorlar piyasayı. Korkanlar alıyor, korkmayanlar bizim gibi almıyor'' dedi.
''Biz bir hafta sonra 100 birim altın satıyorsak ekonomik krizle beraber 10 birime düştü. Şu anda o rakam 20-30 birime çıkmış durumda'' diyen Altın Piyasaları Uzmanı, sözlerini şöyle sürdürdü: ''2009 ve 2010'da kötü bir dönem yaşadık. Mesela Türkiye'nin altın ithalatı 2007'de 200 tondu. 2008'de 166 ton düştü. 2009'da 37 ton düştü. Ayrıca 2008'in son çeyreği ile 2009'un ilk çeyreği arasında 400 ton külçe altın ihraç ettik. Bu, Türkiye'de kuyumculuk sektöründe ve altın piyasasında ilk kez olan bir şeydi. Daha önce de satmıştık ama bu kadar büyük bir rakam satmamıştık. Bu yeni gelişen rafineri ve dünya standardında rafine edilebilen altınla mümkün oldu. Yani Yastık altı altınlardan gelen altınların bir kısmı piyasayı karşıladıktan sonra 400 tonu da biz dışarı sattık. Bu altın talebini düşürdü aynı zamanda Goldman Sachs, Merill Lynch ve diğerleri gibi büyük fonlar altın fonu oluşturmuşlardı. Her birinin elinde 1000 tondan fazla altın vardı. Altın kuruluşları, yüksek likidite nasıl olsa enflasyonist baskı oluşturur, biz de gelişmekte olan ülkelerde bunları satarız dediler. Ama böyle bir şey gerçekleşmedi. Çünkü sadece bizde değil, Hindistan, Dubai, Türkiye, Mısır yüklü miktarda altın sattı fiziki olarak, onların pozisyonlarını bozdu. İsviçre'de bir banka Türkiye'nin altın satması bizim pozisyonumuzu bozdu dediler. Dolayısıyla şu anda hala ellerinde yüklü miktarda altın var, o altına alıcı getiremiyorlar. Merkez bankaları da likiditeyi önceki gibi vermek istemiyorlar. Verdiklerinde büyük yatırımcıların eline geçiyor. Özellikle halkın eline geçmiyor, borçlarını ödeyemiyor. Piyasa da kitleniyor. Büyük fonlar da ellerinde yüklü miktarda altın olduğu için tehdit ediyorlar. ''Eğer para vermezseniz biz piyasaları bozarız'' diyorlar Merkez Bankalarına. Ama şu anda Merkez Bankaları duruma hakim. Biz istersek para veririz, istemezsek vermeyiz diyorlar ve nitekim altının yüksek olduğu ay 2011'in Eylül ayıydı. O noktada FED ''Biz parasal genişleme yapmayacağız'' dedi. Onun öncesinde beklentiyle 1,922 dolarlara kadar yükselen altın gerilemeye başladı. Bir daha o noktaları görmesi mümkün değil, görmedi de..Bundan sonra Eylül ve Ekim itibariyle altın 1,750 dolarları teknik olarak görebilir. 1,700'ün üzerinde biraz kalır, 1,750'yi gösterir sonra çok sert bir düşüş olur. Ekim sonuna doğru olacak bir gerilemeden altının tekrar 1,600-1,550 hatta daha da aşağı olma olasılığı var çünkü verilecek likit artışı nakit artışı şeklinde olmayacak. Başka enstrümanlar yoluyla büyük yatırımcıların likit ihtiyacı olduğunu söyleyen büyük yatırımcıların işine gelmeyecek dolayısıyla o altını her halükarda satmak zorunda kalacaklar'' diye konuştu.
http://www.stargundem.com/ekonomi/eko-gundem/1286427-altindaki-oyun-cileden-cikardi.html
0 yorum:
Yorum Gönder