Ads 468x60px

Toyota araçlarını geri çağırıyor

Japon otomobil şirketi Toyota, hatalı hava yastıkları ve defolu otomatik silecekleri bulunan 1 milyonu aşkın aracını geri çağırdı.
Toyota'dan yapılan açıklamada, çoğunluğu Corolla modelleri olmak üzere 907 bin aracın hatalı hava yastıkları, 385 bin Lexus IS model lüks otomobilin ise defolu cam silecekleri nedeniyle geri çağrıldığı bildirildi.

Şirket açıklamasında, ancak, hava yastıklarındaki sorunla ilgili olarak, Kuzey Amerika ülkelerinden 46, Japonya'dan da 1 şikayet bildiriminde bulunulduğunu belirtildi.
Araçların ön camlarındaki sileceklerle ilgili olarak da şirkete 25 şikayet geldiği kaydedilen açıklamada, defolu üretilen sileceklerin şiddetli kar yağışında sıkışabileceği bildirdildi.
Toyoto Motor Corporation sözcüsü Naoto Fuse, araçlardaki söz konusu bozukluklar nedeniyle kaza veya bununla bağlantılı yaralanmalar meydana geldiğine ilişkin kendilerine bir bildirimde bulunulmadığını belirtti.
Hava yastıkları düzgün çalışmadığı için geri çağrılan, aralık 2001-mayıs 2004 tarihleri arasında üretilen Corolla ve Corolla Matrix model araçlardan 752 bini ABD'de, binlerce benzer araç ise Japonya, Meksika ve Kanada'da bulunuyor.

Petrol Dört Ayın Zirvesinde

Petrol fiyatları, Nisan 2009’dan bu yana üst üste en uzun haftalık kazancını kaydettikten sonra, küresel ekonomik iyileşmenin yakıta olan ihtiyacı arttıracağı beklentisiyle  New York NYMEX piyasasında son dört ayın zirvesine yükseldi.  ABD dayanıklı mallar endeksinin Aralık ayında %4,6 artış göstermesi, petrole destek sağlayarak fiyatların varil başına %0,6 yükselmesini sağladı. Mart
ayına vadeli NYMEX ham petrolü, 81 sent artış göstererek varil başına 96,69 dolar oldu.
 Uzmanlar, bu haftanın Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısından varlık alım programına devam etme kararının çıkması halinde, petrolün bu hafta içinde 100 doları görebileceğini ifade ediyor.

Öğretmenlere büyük müjde

Başbakan Erdoğan, dün Katar’da olduğu için partisinin grup toplantısını bugün yaptı. Erdoğan konuşmasında öğretmenlere Şubat ayında atama müjdesi verdi. Yılda bir kez yapılan öğretmenlerin özür atamaları bu yıl iki kez yapılacak. Şubat ayı eş ve sağlık atama ilanı bugün öğleden sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesin den duyurulacak.

İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları:
Suriye ile ilgili konuda da ağırlıklı olarak yoğun bir görev ifa eden Katar’ın Türkiye’nin üstlendiği misyona çok ciddi bir destek veriyor.  Üzerimizdeki yükü nasıl geri alabileceği yönünde kendisine soru soruyor.
YUNANİSTAN BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞME
Doha’ya yaptığımız ziyaret esnasında dün ayrılma saatlerine doğru Yunanistan Başbakanı Samaras’ın geleceği söylendi, görüşme talebi de olunca görüşmeyi yapalım dedik. Saat 16.00 gibi Yunanistan Başbakanı ile görüştük. Bu süreç içinde de Yunanistan’la ilişkilerimizi değerlendirme imkanımız oldu. 5 Mart’ta ÜDİK toplantısını Ankara’da yapacağız. Bu toplantı iki ülke arasında bir Bakanlar Kurulu Toplantısı gibi olacağı için Türkiye-Yunanistan ilişkilerini yeniden ele alacağız
Yunanistan Başbakanı’na Batı Trakya’daki azınlığın haklarına yönelik kaygılarımızı ve beklentilerimizi ifade ettik.  Müftülerin seçimle işbaşına gelmesi konusu hala çözüme kavuşturulmuş değil.
MÜFTÜ ATAMALARI
Azınlıklara yönelik olumsuz gelişmeler oldu. Çift illi eğitim konusu da hassasiyetini koruyor. 240 imamın atama yoluyla görevlendirilmesi kararı bölgede gerginliği arttırdı. Yunanistan Başbakanı’nın bu yasal düzenlemenin iptal edilmesi noktasındaki kaygılarımızı ilettik. Biz Patrik konusunda bu kadar hassas davranmamıza rağmen hala eleştirilirken Yunanistan’ın tavrını da hakkaniyetli bulmuyoruz. Burada Patrik’i biz atamıyoruz. Baş müftümüzün atanmasıyla böyle bir yanlışın yapılması kabul edilebilir değildir. Kendi dini noktadaki en yüksek temsilcisini oradaki müftüler seçmek durumundadır. Bundan daha adil bir şey olamaz
Son dönemdeki uygulamaların komşuluk ilişkilerimize zarar vermemesini gönülden arzu ediyoruz.
BAKANLAR KURULU’NDAKİ REVİZYON
2002 sonunda kurduğumuz ilk AK Parti hükümetinden bugüne kadar Bakanlar Kurulu’nda yaptığımız değişiklikler ödüllendirme ya da cezalandırma anlayışıyla yapılmamıştır. Millete hizmetten başka kriter taşımayan bir hükümetiz. Bakanlar Kurulu’nu hiçbir zaman birilerine makam tahsis etmek anlayışıyla oluşturmadık
En büyük makam millete hizmetkar olma makamıdır.
Makamların gelip geçici olduğunu bizim aklımızdan çıkarmamız lazım. 324 kişilik gruba sahip olan partimiz 25+1 kişilik kadronun içinde herkesi bakan yapma hakkına sahip değil. Hepsi birbirinden güzide olan arkadaşlarımızdan oluşturuyoruz. En ağırlıklı kriter arkadaşlarımız arasındaki bölgesel temsil, kendi alanlarındaki liyakat gözönüne alınıyor. Şimdiye kadar hepsi üzerlerine düşeni hakkıyla yerine getirmiştir. Hafta içindeki revizyon bir bayrak değişimden, tazelenmeden başka bir şey değil. Görevlerini devreden arkadaşlarımızdan başarısız olduğu sonucunu çıkarmak isabetsizdir.
BAHÇELİ, BİRLİĞİMİZİ BOZMAYA GÜCÜN YETMEZ
Görevlerini yerine getiren 4 bakan arkadaşımı da tebrik ediyor, kendilerine teşekkür ediyorum. Birikimlerinden partimiz çatısı altında aynı şekilde faydalanmaya devam edeceğiz. Yavru muhalefetin lideri kalkıp da bir tespitte bulunuyor: Filanca bakan gayretliydi, çok başarılıydı. Onun görevden alınması noktasında taziyelerini bildiriyor adeta.
Hayırdır, ne zamandan beri sizden bizim ekibimize övgüler gelmeye başladı. Önce Bahçeli, nerde durduğunu tespit etsin, niyet okuyuculuğunu bıraksın
Biz hangi arkadaşımızı nereye getireceğimizi biliriz tavsiyesine ihtiyacımız yok. Bizi bizden daha iyi bilemez. Bu işlerden nasibini almak önemli tabii. Dert tabi başka. AK Parti içinde soru işaretlerine neden olabilir miyiz? Bizim birliğimizi bozmaya gücün yetmez, kendine bak.
ANA DİLDE SAVUNMA: BU İŞİN LİTARATÜRÜNÜ BİLENLERLE YAPACAĞIZ
Bu yeni düzenlemeyle sanıklar mahkemede (hedefini saptıranlara sesleniyorum, saptırmayın) sanıkların kendilerini en iyi dilde savunma başlığıdır
Kendilerini en iyi dilde ifade edebilecekleri istedikleri dilde tercüman aracılığıyla savunma yapabileceklerdi. Geçmişte yoldan geçen birini getiriyorlardı ya da mübaşirle falan yapıyorlardı. Biz şimdi bu işin literatürünü bilenlerle yapacağız.
TV’DE ELEŞTİRİRKEN HADLERİNİ BİLMİYORLAR
TV’de adı köşe yazarı olan tipler çıkıp da bunları hakaretle eleştirirken AK Parti iktidarını demokratikleşmede dünyada geri olduğunu söylerken hadlerini bilmiyorlar. AB’nin çok ileride olduğunu söylüyorlar. Nerede çok ileride? Teröristleri nasıl koruma altına aldıklarını biliyoruz. Kalkacaksın bunu terör örgütü olarak ilan edeceksin sonra terör örgütü mensuplarını AP’de çıkarıp konuşturacaksın. Bunları yaşayıp sessiz kalacaksın. Dik duruş çok önemli.
KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESERİZ
Türkiye, filanca kuruluşun verdiği notlara bakmıyoruz. İnsani değerlere bakarak yolumuza devam ediyoruz. Dünyada en demokrat ülke neresi diye araştırın sonra da oraları inceleyin. Oralarda neler oluyor?
Ekrana çıkanlar bunu bilmiyor ki. Kendine göre yazıp çiziyor. Filanca kuruluş değerlendirme yapmış diyor. Doğru. Değerlendirmelere göre teröre yardım edenler elinde basın kartı, cezaevinde. Adam elinde silahla yakalanıyor. Güvenlik gücünü öldürmekten yargılanıyor. Neymiş basın görevlisiymiş. Basına karşı olumsuz yaklaşımımızın olduğunu söyleyen uluslararası kuruluşlar sipariş üzerine Türkiye’de gelişmelerin olumsuz olduğunu söyleyecek kadar ileri gidiyor. Çünkü haber kaynakları sakat, bozuk.
Biz kendi kararımızı kendimiz veririz, kendi göbeğimizi de kendimiz keseriz. Birbirlerine de kestirmeyiz. Hasta mahkumların infazı iyileşinceye kadar ertelenebilecek. Bunu eleştirenler var. Kapalı cezaevlerindeki mahkumlar 3 ayda bir eşleriyle görüşebilecek. Hemen buna yönelik eleştiri var. Gardiyanlar isyan etmiş. Kapısında nöbet tutacağı yere gönderilir.
Biz insani olan bu adımı atma kararını verdik. Bunun çok da hayırlı olacağını, neticelerini hem içerde hem dışarda göreceğiz. Bir mahkumun şahsının cezalı olduğunu düşünerek, neden ailesi de o cezayı çeksin. Bu yol aile bütünlüğünü korumak adına gelecekte de AK Parti iktidarının hayırla yad edilmesine neden olacaktır.
ÇHD'YE YAPILAN OPERASYON
Biri çıkıyor ''Türkler ve Kürtler eşit değildir'' diyor. Bir yandan ulusalcıyız deyip diğer yandan yurtdışında ülkesini karalıyor. Baş örtüsüne yönelik uygulamayı Anayasa Mahkemesi'ne CHP götürüyor, sonra din ve inanç özgürlüğü diyor
CHP Genel Başkanı Çin'den o vekiline güya ayar veriyor. Ama Türkiye'ye geliyor, en kanlı terör örgütüyle ilgili hukuki operasyonu eleştirebiliyor
CHP son dönemde hukuki her tasarrufa ''Benim çocuğum böyle yapmaz'' ebeveyn yaklaşımıyla yaklaşıyor ,Savcıya, hakime hiç gerek yok, delillere gerek yok, CHP'ye yakın mı o masumdur.Böyle bir hukuk anlayışı olur mu? Olur. Ne yazık ki Türkiye'de böyle bir hukuk anlayışı oldu. CHP o eski günlerine dönmek istediği için hukukun tasarrufuna saygı gösteremiyor. Bir apartman dairesinde gecenin yarısında avukatlar toplanıp 11 çelik kapı var orada ne iş görür? Bu çelik kapıların arkasında acaba ne iş yapılıyor. Bu çelik kapılar açılamıyor. Bu çelik kapılar açılmaya çalışılıyor. Açıklamayınca ne yapacak güvenlik camdan giriyor. İçerde ne isterseniz var. Yakılmak istenen evraklar, sahte kimlikler. Kim bunlar. İşini iyi bilen avukatlar. Dışarda da bazı avukatlar o avukatlarla ilgili 'Onlara müdahale edilemez' diyor. Hadi canım sende… Nasıl edilemez. Onlar teröre yandaşlık yapılıyorsa bal gibi de edilir. Avukat hakkı savunacak, terörizmi değil.  Hak hukuk neyse o önemli
CHP LİDERİ ŞİMDİ DE GİDER 'NEREDE BU DHKP-C. ÜYE OLACAĞIM' DER
Bir anne-baba kızının ardından feryat ediyor 'kızımı istiyorum' diye. Kızlarının tutuklanmasının derin acısını yaşıyor. CHP Genel Başkanı çıkıp o örgüte destek verecek kadar pervasız davranıp hakimleri eleştiriyor Nerede şu Ergenekon gidip ye olacağım diyordu. Şimdi de çıkıp nerede o DHKP-C, gidip üye olacağım der mi der.
CHP aşırı solla böyle bir meşguliyet içindeyken bir vekil de çıktı aşırı sağı kendine hayran bırakacak şekilde ırkçı bir söyleme girdi. Güya bilim adamı. Şimdi de insanları kafataslarına göre ayrımcılığa tabi tutmaya başladı.
CHP'nin geçmişini gündeme getirince CHP lideri 'Bugüne gel' diyor. Siz dün neyseniz bugün de aynısınız
GAZETE MANŞETLERİYLE YANIT
Bizi Hitler'e benzeme densizliğinde bulunanlara tarihten sayfalarla tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde ortaya koydum. Kendi milletcekillerinin hezeyanlarını unutan Kılıçdaroğlu'na bu manşetleri ithaf ediyorum
1941 yılının Cumhuriyeti 'Milli şefimizle Führer arasında benzerlik' diyor. Halep ordaysa AK Parti TBMM'de. Buyrun belge.
22 Mayıs 1932.  Cumhuriyet'te yine ''Kemalist Türkiye'den faşist İtalya'ya selam' Sürmanşet
Bugünkü CHP ile o zamanki CHP arasında fark yok. Göremezsiniz
Buyrun ben size vesikalarla konuşuyorum
BUNLAR YUMURTA İKİZİ
CHP'nin milli şefi kendisini ziyaret edenlere 27 Mayıs 1925'te ''Vazifemiz Türk vatanı içinde bulunanları behemahal Türk yapmaktır (Asimile etmek). Vatana hizmet edeceklerde arayacağımız özellik her şeyden önce o adamın Türk ve Türkçü olmasıdır''
Aynı şeyi bugün Bahçeli de söylüyor. Hiç farkı yok.
Bunlar yumurta ikizidir
YENİ ANAYASA MART SONUNA KADAR BİTMEZSE AK PARTİ'NİN ÖNERİSİ MECLİS'E GELECEK
4. yargı paketi geliyor. Arkadaşlarımla henüz paylaşmadım. Yeni anayasa çalışmalarında Mart sonuna kadar bitmesi noktasında Meclis Başkanımızın açıklamasını biliyorsunuz.
Umarız o zamana kadar biter. Bitmemesi halinde AK Parti'nin bu konudaki çalışması Meclis gündemine taşınacaktır.
Parlamentoda beklediğimiz desteği aldığımız anda gündeme getiririz, referandum desteği içinde millete gideriz.
CHP ONTOLOJİK SORUNLAR YAŞIYOR
Rakibimiz de olsa hiçbir siyasi partinin acınacak duruma gelmesine razı olmayız
Başka partilerim acziyeti, iç karmaşası üzerinden rant elde etme mücadelesine izin vermeyiz
Ancak CHP'nin içine düştüğü durumla ilgili olarak CHP'nin genetik kodları bağlamında değerlendirme yapmak zorundayım
Genel Başkanı Çin'deyken, Genel Başkanın hemşehrisi bir milletvekili gitti Paris'te öldürülen teröristin ailesine taziyede bulundu
Ege'de Yunanlara yönelik talihsiz bir açıklama yaptı
CHP'nin ne olduğuna karar vermesi yönünde çağrıda bulunmuştum
CHP faşist midir, ulusalcı mıdır, sosyal demokrat mıdır, liberal midir?
Bizim de bunu bilmeye hakkı olduğunu düşünüyorum
Karanlıkta file dokunan insanlara fil nedir diyorlar. Biri fil kulak gibidir, biri hortum gibidir diyor. Herkesin farklı tarigfi var. CHP de herkesin kafasına göre tanımladığı ciddi zihin tutulması yaşandığı bir parti oldu
CHP kendini tanımlamakta zorluk çekiyor
Ontolojik, varoluşsal sorunlar yaşıyor.
CHP KAFATASI ÖLÇMEYE KALKINCA BU ÜLKEYE FİTNE GELDİ
Ne zaman ki ellerine cetvel aldılar, kafatası ölçmeye kalktılar, o zaman bu ülkeye fitne girdi.
Çok şükür ki bu topraklar fitneyi de yeşerten topraklar değildir.
BAZI AKLI EVVELLER ASABİYETİ SİNİRLİLİK DİYE ANLADI
Asabiyet dediğimde bazı aklı evveller bunu sinirlilik olarak anlamışlar. İbn-i Haldun’un asabiyet kavramını anlamayanlar Atatürk’ün şu ifadelerini de anlamazlar.
1920’de Meclis’in açılışından bir hafta sonra Atatürk kürsüde der ki: ‘’Meselenin bir daha tekerrür etmemesi ricasıyla bir iki noktayı arz etmek isterim. Burada kastedilen zevat yalnız Türk değildir. Yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasırı İslamiyedir. (Yani İslam’ın unsurlarıdır) Ve samimi bir mecmuadır (toplum)’’
Kendini güçlü hisseden ırkçılığı değil kendini mazlum hissedenin ırkçılığı da aynı derecede tehlikelidir
BDP DE AYNI ACIYI YAŞATMAYA ÇALIŞIYOR
CHP sosyal demokrat görünüp ırkçılığı içinde barındırırken, BDP'de solcu görünüp etnik kökenler üzerinden siyaset üretme gayretine giriyor.
CHP’nin bu millete yaşattığı acıyı şimdi de onun izinden giderek BDP bu millete yaşatmaya çalışıyor
Arap’ın Acem’e Acem’in Arap’a üstünlüğü yoktur diyen Hz. Peygamber’i anlamayanlar Yunus Emre’yi anlamayanlar hiç olmazsa şehitliklere baksınlar. Belki o mezar taşları onlara bir şey anlatır
Ben üniversitelerimize, bilim insanlarımıza da samimi bir çağrıda bulunuyorum. Kayıkçı kavgasına dönüşen bu kavgalarda toplumu aydınlatacak kavramları izah eden çalışmalar mutlaka yapılmalıdır
Hepimiz aslında aynı şeyi söylüyoruz. Hepimiz kardeşlik diyoruz. Milli birlik ve kardeşlik projesini bu nedenle ısrarla işliyoruz
Tek millet, tek bayrak, tek devlet diyoruz
Gaziantep’teki patlamada 5 ölümüz var. Neyse 8. Allah’tan kendilerine rahmet diliyorum. 11 yaralımız var deniyor. Ailelerine ve milletine başsağlığı diliyorum
ÖĞRETMENLERE ÖZÜR ATAMASI MÜJDESİ
Şubat ayıyla ilgili eş durumu sebebiyle eğitimle ilgili konu var. Bu hep önümüzde pürüz olarak durdu
Milli Eğitim Bakanımıza talimat verdik. Süratle bu işi çözelim dedik. Gündemden düşsün istedik. Öğretmenlerin mazeret atamaları yılda bir kez yaz aylarında yapılıyordu. Şubat’ta da eş ve sağlık durumları nedeniyle mazeret atamalarını gerçekleştireceğiz
Öğleden sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın sitesinden duyurulacak.
ÜCRETSİZ TOPLU TAŞIMA MÜJDESİ
Önümüzdeki Bakanlar Kurulu'nda 65 yaş üstü ve engellilerle alakalı, şehit yakınlarıyla ilgili toplum taşıma araçlarından ücretsiz faydalanma imkanını getiriyoruz

Rus ve Kazak Merkez Bankaları “Daha Fazla Altın” Diyor

Hem Rusya hem de Kazakistan merkez bankaları 2012’nin Aralık ayında altın rezervlerini artırdılar. Rusya Merkez Bankası’nın altın rezervi %2,1 artarak 957,8 tona ulaştı. Böylece Rusya 2012’de altın rezervlerini %8,5 artırmış oldu. Kazakistan, Aralık ayında altın rezervini %1,7 artırarak, himayesindeki altın miktarını 115,3 tona yükseltti. Kazakistan’ın 2012’deki altın rezervi artışı %41!
 Rusya Merkez Bankası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alexei Ulyukayev’den alınan bilgiye göre, Banka altın alımlarına devam edecek, ancak alım hızı her zaman bu düzeyde olmayabilir. Ulyukayev ayrıca hedefledikleri belirli bir altın yüzdesi de olmadığını bildirdi.

Sözleşmeli askerlere dudak uçuklatan maaş

Hükümetin profesyonel orduya geçişin ilk adımı olarak geçen yıl uygulamaya koyduğu sözleşmeli er projesine, teşvik getiriliyor. TSK bünyesinde sözleşmeli er olarak çalışacak mensuplarının maaşları artırılıyor. Ayrıca sağlık kriterleri de yumuşatılıyor. Yeni düzenleme ile sözleşmeli erlerin operasyon tazminatı ile alacakları ücretin 3 bin liraya geçmesi mümkün olacak.
 
Star gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberine göre; geçen yıl gerçekleştirilen sözleşmeli er alımlarına yaklaşık 30 bin adayın ön başvuru yapmasına rağmen, bunun sadece bin 517'si sözleşmeli er olabildi. Söz konusu adayların da bir kısmı eğitimler sırasında elendi. Ve sözleşmeli er sayısı bin 200'lere geriledi. Hükümet ile TSK sözleşmeli er sayısını arttırmak ve sözleşmeli er statüsüne olan ilgiyi yükseltmek için yeni bir düzenleme yapmayı kararlaştırdı.
 
MAAŞLAR 3 BİN LİRAYI GEÇECEK
 
Söz konusu yasa tasarısı önceki gün yapılan Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Kısa süre içinde Meclis'e sunularak yasalaşması öngörülen tasarıda, sözleşmeli erlerin özlük haklarında, sosyal haklarında önemli iyileştirmeler yapılıyor. 2011 yılında çıkarılan yasada, sözleşmeli erlerin maaşları bin 634 lira olarak belirlendi. Zamlarla birlikte söz konusu maaşlar 2 bin lira seviyesine çıktı. Yeni yapılacak düzenleme maaşlarda yeniden artışa gidiliyor. Ekonomi bürokratlarından edinilen bilgiye göre, operasyon tazminatı ile birlikte sözleşmeli erlerin eline geçecek maaş tutarı 3 bin lirayı geçecek. Bu da, 7 yıl görev yapacak olan sözleşmeli erlerin alacakları tazminatların daha da yükselmesini sağlayacak.
 
KRİTERLER DE YUMUŞATILACAK
 
Düzenlemede sözleşmeli er olabilmek için aranan boy, kilo ve sağlık gibi kriterlerde değişikliğe gidilecek. Komando statüsünde görev yapan sözleşmeli erler ile geri hizmette görev yapar erlerin kriterleri farklı olacak. Düzenlemelerden halen görev yapan sözleşmeli erler de yararlanacak. Görev bitiminde kamuya geçmede özel hak tanınacak.

Faber'in Altın Tahmini

Yazdığı blogda genelde karamsar tahminlerde bulunan ünlü yatırımcı Mark Faber ABD borsalarında son dönemki rallinin sona ereceğini söyledi ve yatırımcılara ‘yapabiliyorken rallinin keyfini çıkarın’ mesajı verdi.


CNBC’ye konuşan Faber, “Şu anda borsalar aşırı alım yapılıyor. Büyük bir coşku var. Ama sönecek. Şubat ortasında hafif çaplı bir düzeltme görülebilir. Sonra yine yükseliş bekliyorum” dedi.

İLGİNÇ HATIRLATMA

Faber ilginç bir ayrıntıya da dikkat çekti.

Yatırımcı, borsalar 1987’dekine benzer bir senaryonun yaşanabileceğini söyledi.
Faber, “Bu yıl 1987’dekine benzer bir şey yaşanabilir. O zaman yılın ilk yarısında borsalar Ağustos ayına kadar yüzde 41 yükselmiş ancak sadece Ekim ve Kasım aylarında yüzde 40 değer kaybetmişti. Bu yıl borsalarda birçok kez dalgalanma görülebilir” dedi.

TERCİHİ ALTIN

Faber kendisinin de hisse sattığını ifade etti ve yatırım portföyünün büyük kısmında altın tutmayı tercih ettiğini söyledi.

Faber, “Altın alıyorum çünkü sistemik krizlerden endişe ediyorum. Daha önce de bu dünyada savaşlar yaşandı. Yeniden yaşanmayacağını bilmiyoruz” dedi.

S&P 500 2013 YÜZDE 5 YÜKSELDİ

ABD’de son dönemde olumlu gelen ekonomik veriler ve istikrarlı politik kararların ardından borsaların son yılların en yüksek seviyelerini görüyor. S&P 500’ün 2013’te yüzde 5’ten fazla yükseldi ve son beş yılın en yüksek kapanışlarına imza attı. S&P 500 Kasım 2012’deki en dip seviyesinden bu yanaysa yüzde 12 değerlendi.

'Dolar milyarderi kulübü'nün yeni üyesi!

Adı Konya Şeker... 17 pancar ekicileri kooperatifi tarafından kuruldu. Yüzde 50'den fazla hissesi Pankobirlik Konya Kooperatifi'ne ait. 1.7 milyon kooperatif ortağı var. Bugün 6 kampuste, 28 tesisle tarımla sanayinin entegre olduğu bir yapı oluşturdu.


Bu yapı, Anadolu Birlik Holding çatısı altında birleşti. Geçen yıl yüzde 15 büyüme ile 1 milyar dolar ciroya ulaşarak "dolar milyarderleri kulübü"ne dahil oldu. İş dünyasına şeker üretimi ile girdi. Divanü Lügati't Türk'te "ipek kumaş" anlamına gelen Torku markası ile faaliyet gösterdiği şekerde, özel sektörün en büyük oyuncusu oldu. Şimdi ziraatin bütün alanlarına yatırım yapıyor. Markası yine aynı Torku...

2008 yılında, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası'nın (VOB) ilk Genel Müdürü Hamdi Bağcı'yı CFO olarak transfer etti ve ardından da CEO koltuğuna oturttu. Sözlerine "Temel soru, bu ülkeyi ziraatle nasıl kalkındırabiliriz" diye başlayan Anadolu Birlik Holding CEO'su Hamdi Bağcı, DÜNYA'nın sorularını yanıtladı.
 
 
Tarımın her alanında var
 
 
Tarım konusunda uzman bir isim olan Bağcı, Konya Şeker olarak ziraatin tüm değer zincirine müdahale ettiklerini belirtti. Bağcı, "Örneğin pancar 4 yılda bir yetişiyor. Biz çiftçilerimize, pancar ektikleri arazilerde patates, kanola gibi ürünleri de ektiriyoruz. Böylece tarım alanları boş kalmıyor ve sürekli olarak ekonomiye katkı sağlıyor" dedi. Konya Şeker'in ekonomik büyümesinin ardından da yarattığı bu sinerjinin yattığını belirten Bağcı, ana iştigal konuları şeker olmasına rağmen, yaratılan bu sinerji sonucu üretilen bütün ürünlere yönelik yapılanmaya yöneldiklerini kaydetti.
 
 
Bağcı, "Ziraatin çok önemli olduğunu ve gelecekte de önemli olmaya devam edeceğini bildiğimiz ve bu ülkeyi sevdiğimiz için yatırımlarımızı bu alana yapıyoruz. Türkiye'nin tarıma dönük kaynaklarının çok verimli olduğunu düşünüyoruz. Tabii ki tohum, tarla, çiftçi ve ürünü çok iyi yönetmek gerektiğinin de farkındayız. Özellikle ürünlerin tüketici ile buluştuğu alanları çok iyi yönetmek gerekiyor. Biz bütün bu alanlara müdahale ediyor ve tamamen özkaynaklarımızla çalışıyoruz" dedi.
 
 
Cari açığa tarım formülü
 
 
Yatırımlarını genellikle Konya'da yoğunlaştırdıklarını belirten Bağcı, ülkede işsizliği azaltarak ciddi anlamda katma değer üretecek en önemli sektörün tarım olduğuna dikkat çekti. Bağcı, "Örneğin Konya'ya küçük yatırımla su getirilmesi tarımı patlatır. Cari açık azalır ve ihraç ürünleri ortaya çıkar. Kısa vadede çok fazla yatırım gerektirmeden çok ciddi kazançlar elde edeceğimizi düşünüyoruz" dedi.
Şekerde Türk özel sektörünün en büyük oyuncusu olduklarını belirten ve dünyanın en modern fabrikasını Çumra'da kurduklarını kaydeden Bağcı, "Türkiye etanol üretiminin yüzde 60'ını biz üretiyoruz. Ayrıca, Türkiye'nin ilk ve tek sıvı şekerini üretiyoruz. Yem fabrikamız Türkiye'nin en büyüklerinden. 55 milyon euro yatırımla kurduğumuz bisküvi, kek, şekerleme, gofret, çikolata fabrikamız var. Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler ve Kuzey Afrika başta olmak üzere 34 ülkeye ihracat yapıyoruz. Markamız aynı Torku" dedi.
 
 
Hayvancılıkta büyüyor
 
Konya Şeker'in 4 yerde et çiftliği olduğunu belirten Bağcı, "Damızlık üstün ırk yetiştiriyoruz. Angus embriyo transferi ile üstün ırkı tüm üreticilerimize yaymaya çalışıyoruz. Biz ette de tüm değer zincirini değiştirmeye çalışıyoruz. Bize göre orta vadeli hedefte Türkiye mutlaka et üretmeli. Büyük bir ülke olacaksak bu üretimleri yapmak zorundayız" dedi.
 
Süt üretiminin de şubat mart gibi devreye gireceğini belirten Bağcı, "Sütten 1 milyar lira ciro bekliyoruz.
Et tesisimiz 23 Ağustos'ta yanmıştı. Şimdi ihaleye çıkıyoruz. Daha büyüğünü yapacağız" dedi.
 
 
Meyve suyuna giriyor
 
 
Yağ yatırımının iki ay önce devreye girdiğini ve bu işten 15 milyon lira ciro hedeflediklerini belirten Bağcı, "Tarımda katma değer üretmek zorundayız. Bizim tüm değer zincirlerinde olmamızın nedeni, bu alanlarda yapacağımız en ufak iyileştirme ülke için de faydalı olacaktır diye düşünüyoruz" dedi. Şimdi Konya Sarıova'da meyve suyu fabrikası planladıklarını da belirten Bağcı, "Araziyi aldık. Yatırım için planlama yapıyoruz" diye konuştu.
 
 
Yeni santral yolda
 
Yerli kömürden elektrik enerjisi üreten önemli bir oyuncu olduklarını da belirten Bağcı, "Çumra'da kendi ihtiyaçlarımızı için kullandığımız 40 megavat gücünde bir santralimiz var. Şimdi 37 megavatlık bir santral daha kuruyoruz. Santralin testini bitirdik. İnşaat süreci tamamlandı. Üreteceğimiz bu 37 megavatı piyasaya vereceğiz" dedi.
 
'Turquality üzerinde çalışıyoruz'
 
Torku tarım alanında önemli bir marka haline geldi. Birçok sektörde ürettiği ürünler dünyanın çeşitli ülkelerinde rafların ön sıralarında bulunuyor. Torku bu anlamda ciddi bir ihraç markası. Bağcı'ya Torku için Turquality çalışması yapıp yapmadıklarını sorduğumuzda bu konuda bir çalışmaları olduğunu belirtti. Ancak Bağcı, "Şu an inceliyoruz. Turquality bize ne gibi faydalar sağlayabilir, bunların çalışması içindeyiz. Eğer bize ciddi anlamda bir değer katacağını görürsek tabii ki içinde olmak isteriz. Ancak henüz çalışmalarımız sonuçlanmadı" dedi.
 
Türkiye'de şeker pahalı değil
 
Tarımın tüm dünyada sübvanse edildiğini bu nedenle dünya borsalarında oluşan fiyatların suni olarak düşük olduğunu belirten Bağcı, "Dünyada en verimli pancarı biz üretiyoruz. İşletme maliyetlerimiz de dünya ortalamasından daha düşük. Ancak buna rağmen Türkiye'de iç piyasada satılan şekerin fiyatı dünya borsalarından daha yüksek görünüyor. Bunun sebebi tarımın tüm dünyada sübvanse edilmesi" dedi. Dünyadaki diğer ülkelerin iç piyasalarında da şekerin pahalı olduğunu belirten Bağcı bunu bir örnekle şöyle anlattı: Geçenlerde Fransa'ya gitmiştim. Orada bir markete girdim ve şeker fiyatının fotoğrafını çektim. Türkiye'den daha pahalıydı. Zaten bunun böyle olduğunu ben biliyordum. 'Biz de şeker pahalı' diyenlere göstermek için o fotoğrafı çektim.
 
 
Fabrikaları yeniden kurmak 5 milyar $
 
 
Konya Şeker'in bu zamana kadar yaptığı yatırımların tutarının 1.2 milyar dolar olduğunu belirten Bağcı, "Ancak biz yerine koyma değerinin 5 milyar dolar olduğunu hesaplıyoruz" dedi. Geçen yıl 350 milyon doları aşan yatırım yaptıklarını belirten Bağcı'nın verdiği bilgiye göre bu yatırımlar şöyle:
Yeni Fabrikalar/Tesisler
- Panagro Et ve Süt Gıda Kompleksi Entegre Tesisleri (150 milyon)
- Yağlı Tohumlar İşleme Ham Yağ Fabrikası (15 milyon dolar)
- Termavilla Otelcilik Turizm A.Ş. (11 milyon dolar)
- PVC boru ve Korige Boru Üretim Tesisleri (7 milyon dolar)
- Çuval Fabrikası (6.5 milyon dolar)
- Unlu ve Şekerli Mamuller, Çikolata, Bisküvi, Kek, Gofret Üretim Tesisleri (93 milyon dolar)
Kapasite Artırımı Yapılan Tesisler
- Seydibey Tarım Ürünleri İşleme Entegre Tesisi – Dondurulmuş Parmak Patates İşletmesi (Pratiko) (54 milyon dolar)
- Yem Fabrikası (15 milyon dolar)
Bünyesine Yeni Ürün Üretimi Eklenen Tesisler
- Biyoetanol Üretim Tesisi (4 milyon dolar)
 
 
ÖNDER BARLAS/DÜNYA

Günün altın analizleri

Şeker Yatırım ( http://www.sekerfx.com.tr ) Tarafından Hazırlanan Forex Raporu:


FOMC Öncesi Nefesler Tutuldu Fed'in dün başlayan ve bugün sona erecek olan toplantısında teşviğe devam etme kararı alacağı beklentisiyle altın fiyatları dünü yükselişle kapattı. Hali hazırda aylık 40 milyar dolarlık mortgage ve 45 milyar
dolarlık hazine tahvili alımları yapan Fed'in 2014 yılına kadar 1.14 trilyon dolarlık tahvil alımı gerçekleştireceği öngörülmektedir. Bunun yanı sıra ABD'de konut fiyatlarının yıllık bazda büyük artış göstererek son 6 senenin en büyük çıkışını gerçekleştirmesi, ekonomideki toparlanma sinyallerinin güçlendiğini göstermektedir.


Öte yandan dün açıklanan ABD tüketici güveni verisi beklentilerden de fazla azalarak 58.6 olarak açıklanmıştır. Tüm bu gelişmelerle 1655 seviyesinden güne başlayan altın, 1654-1665 aralığında dalgalanarak 1663 noktasından günü kapatmıştır. Strateji: 1694 direncinden geri dönen ve 5 gündür ekside kapatan altın fiyatlarının, üçgenin alt bandından aldığı destekle yönünü yukarı çevirmiş olduğu görülmektedir.


Üçgen içinde sıkışma devam ederken, bugün TSİ 21:15’teki FOMC toplantısı sonrası yapılacak olan beyanat, bu hareketin kırılmasına sebep olabilir. Bugün ABD tarafında ayrıca hem GSYH hem de ADP tarım dışı istihdam verileri piyasalara yön verebileceğinden dikkatle takip edilmelidir. Altında alımların devam etmesi durumunda direnç noktası olarak üçgenin üst bandı olan 1680 takip edilirken bu seviyenin aşılması durumunda 1694 noktasına doğru hareket gelebilir. Aksi yöndeki hareketlerde ise üçgenin alt bandı olan 1656 ve sonrasındaki 1643 seviyeleri destek olarak izlenebilir.


Kemal Doğançay: İş Bankası annemi borçlu çıkardı! ATIG Menkul Değerler ( http://www.atig.com.tr ) Tarafından Hazırlanan Altın Bülteni: 


1695 dolar seviyesinden yaşanan satışlarla 1625 dolar seviyesi test edilmişti. Bugün uzun süredir gerçekleşen sıkışmanın kırılma günü. Özelikle ABD’den gelecek veriler önem taşımakta. İstihdam ve konut piyasasında toparlanmanın devam ettiği Amerika’da önceki FOMC Toplantısında farklı görüşler tutanaklara yansımış, parasal genişleme sonlanmasa da sınırlanması konuşulmuştu. Faizlerde %0.25’lik seviyenin bugün değişmesi beklenmezken tahvil alımları ile ilgili açıklama izleniyor olacak. Öncesinde MBA Konut Kredisi başvuruları ve ADP Ulusal İstihdam Raporundaki gelişmeler sinyal verecektir. Yatay band hareketindeki altında 1664 dolar seviyesinden işlemler devam etmekte.1687 dolar seviyesi test edilebilir.


İntegral Menkul ( http://www.integralmenkul.com.tr ) Tarafından Hazırlanan Altın Fiyatları Raporu:

Altın fiyatlarında, geçtiğimiz gün ekonomik takvimde açıklanan önemli bir veri bulunmamasına da bağlı olarak 1660 ile 1664 bandı aralığında yatay hareketlilik ön plana çıkmıştı. Bugün akşam saatlerinde gerçekleşecek olan FED’in FOMC Toplantısı’ndan teşviğe devam kararı çıkabileceği beklentisiyle 1660 dolaylarından itibaren kısmi alımların etkili olduğunu görmekteyiz. Bu sabah itibari ile işlemlerin 1666,3$ dolaylarından devam ettiği altın kotasyonlarında, yatırımcılarımızın bu aşamada, olası yükselişlerde 1670 /1672 seviyelerinden satış pozisyonu açmalarını bu pozisyonlar için 1675 seviyesinin üstünü stop loss seviyesi olarak belirlemelerinin ve aşağıda 1666 /1664 dolaylarını hedeflemelerinin uygun olabileceğini öngörmekteyiz. Bugün açıklanacak olan Euro Bölgesi Tüketici Güveni ve ABD tarafından açıklanacak olan MBA Mortage Başvuruları,ADP İstihdam Değişimi ve GYSİH verileri yakından takip edilmelidir.


GCM Menkul Kıymetler ( http://www.gcmforex.com ) Tarafından Hazırlanan Altın Fiyatları Raporu: 

Hem EUR/USD hem de GBP/USD paritesinde gün içerisinde FOMC ve GDP verisinin piyasa üzerindeki etkisinden bahsettiğimiz için burada da ayrıca aynı şeyleri yazmayacağız. Ancak özellikle emtia fiyatları parasal genişlemenin fiyatlanmasına göre hareketlerini sürdürmektedir. Bu bağlamda “olumsuz gelen ABD verileri parasal genişlemenin devam edeceğini fiyatlarken, olumlu gelen ABD verileri de parasal genişlemenin biteceğine dair fiyatlamanın oluşmasını” sağlamaktadır. O halde altın fiyatlarının düşüşünü isteyenler bugünkü ABD verilerinin olumlu gelmesini bekleyecektir. Ya da altın fiyatlarının yükselişini isteyenler bugünkü ABD verilerinin olumsuz gelmesini bekleyecektir. FOMC toplantısında da parasal genişleme ile ilgili çıkacak sonucun Altın fiyatları üzerinde direk olarak etki sağladığını düşünürsek bugün altın fiyatları ya parasal genişlemeye devam diyerek 1700 seviyesini tekrar test edecek ya da parasal genişleme 2013 yılında bitecek diyerek yeniden 1625 seviyesi test edilecektir. Kısa vadeli olarak baktığımızda 1672 direnci hala daha önemini korumaktadır ve eğer altın bu direnç altında kalmayı sürdürürse gün içi düşüşlerine devam etmesi kaçınılmaz olacaktır. Ancak bugün gözlerin GDP ve FOMC toplantısında olduğunu unutmamak gerekir.


Pivot 1672 Destek: 1652-1643-1635 Direnç 1672-1676-1684 DestekFX (http://www.destekfx.com/) Tarafından Hazırlanan Altın Raporu:

Sarı emtiayı bugün çok hareketli bir gün bekliyor. Bugün neler yok ki? 15:15’ de ADP tarım dışı istihdam değişikliği, 15:30 da 4. çeyrek GSMH ve 21:15’ de FED toplantı tutanakları. İçlerinden en önemlisi hiç şüphe yok ki 21:15 de açıklanacak varlık alım programı ile ilgili veriler. 1666 seviyelerinde hareket eden Altın, tahvil alım programında bir değişiklik yapılmayacağı beklentisi ile kademeli olarak yukarı yönlü harketine devam ediyor. Hareketin devamında 1671 seviyeleri görülebilir. 15:30 sonrasında 1671 üzerinde fiyatlar kalırsa FED açıklamaları ile yukarı yönlü hareketin devamı gelebilir ve 1677 seviyeleri görülebilir. Olası sürpriz senaryo ile bugünün sonunda kazananın Dolar olacağı yönünde bir senaryo gerçekleşirse, XAUUSD’ de oluşacak geri çekilmelerde 1661 ve 1653 önemli destek seviyelerimiz.

Noor Capital Market Menkul Değerler ( http://www.noorcm.com.tr ) Tarafından Hazırlanan Altın Raporu:
Altin dün beklentilerimiz doğrultusunda 1660 seviyesinde dip oluşturma çabasini sürdürürken, kapaniş bu seviyenin üzerinde gerçekleşti. Pazartesi güçlü kapatan Enerji fiyatlari yeni tepe yaparak son 5 ayin zirvesine çikti. Bugün ABD 4.çeyrek büyüme ve FED karari ile haraketli piyasa beklemekle birlikte, tarim dişi öncesi mevcut seviyelerde seyrin devamini öngörüyoruz. 1660 seviyelerinde tutunmasi kisa vadeli görünümde altin lehine fiyatlari dengeliyor. Bugün özellikle haber öncesi yakin direnç kademeleri test edilecek ancak genel itibariyle yine 1660 eksenli bir piyasa oluşacaktir. Hareketli piyasada yakin destek direnç seviyeleri araliğinda günlük firsatlar kollanabilir. Kirilmalarda piyasa yönünde olunmalidir.


DİRENÇLER 1667.40 , 1677.00 , 1681.00 , 1687.00 , 1694.20 DESTEKLER 1663.60 , 1657.00 , 1635.00 , 1624.80 , 1590.00

Uçakta kemer bağlamayana da cezası kesilecek

Uygulama 1 Ocak 2014’te başlayacak. Uçakta davranışları ile uçuş emniyetini tehlikeye düşüren yolcular konusunda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından hazırlanan ‘idari para cezasını düzenleyen yönetmelik’, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.


Buna göre, uçuşta uyarılmasına rağmen taşınabilir elektronik cihazları çalıştırmaya devam eden, yerine oturmayan, emniyet kemerini bağlamayan, baş üstü dolabını kapatmayan, başka yolcular ile veya kabin ekibiyle tartışmaya devam eden yolcuların yanı sıra seyahat ederken sigara içenlere bin lira para cezası uygulanacak.

Yönetmeliğe göre, uçuş emniyetini riske düşürecek şekilde uçaklara lazer tutanlar ile uçak haberleşmesine müdahale edenler ve benzer ihlallerde bulunanlara 10 bin TL para cezası verilecek. İhlallerin tekrarı halinde ceza iki katına çıkacak. Kesilen cezalar, Maliye Bakanlığı tarafından tahsil edilecek.

zaman

Güneş enerjisi üretim lisansı başvuruları başlıyor

Güneş enerjisi üretimi için lisans başvuruları haziranda başlıyor. Yalnız bu başvurular, ancak 12 Kasım 2012 tarihine kadar ölçüm yaptırmış olan 300 yatırımcı tarafından yapılabilecek. Lisans alımları ile birlikte sektörde yaşanması beklenen büyük hareketlilikte yerliler kadar Japon, Çin, Fransız ve Alman yatırımcılar da rol oynayacak.


Türkiye için bir güneş ülkesi diyebiliriz. Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Türkiye’nin yıl ortalaması itibariyle 4.2 kWh / M2 – gün düzeyinde bir güneş ışıması (radyasyonu) kaynağı mevcut. Bu rakam mayıs – temmuz ayları arasında 6 kWh / m2 – gün düzeyinin de üzerine çıkıyor.

Güneşlenme süresi olarak bakıldığında ise ülke çapında 7,5 saatin üzerinde bir ortalama güneşlenme süresinden bahsediliyor. Bu da, Almanya, İspanya ve Çek Cumhuriyeti gibi güneş enerjisi kurulu gücünde önemli bir yere ulaşması ülkelerin gücünde önemli bir yere ulaşması ülkelerin potansiyeli ile kıyaslandığında oldukça yüksek bir potansiyel. Ancak güneş enerjisinden yararlanma oranı çok düşük.


Faber: Türk borsasına %20 düzeltme gelebilir

Dünyaca ünlü yatırımcılardan Marc Faber, Türkiye dahil olmak üzere gelişmekte olan ekonomilere yüzde 20 oranında düzeltme gelebileceği uyarısında bulundu.

Bloomberg HT’nin canlı yayınına katılan Marc Faber yaptığı değerlendirmede Türkiye için ikinci not
arttırımının piyasalar tarafından fiyatlanmış olduğunu belirterek “Türkiye piyasalarındaki hızlı büyüme ardından düzeltme gelebilir” derken, 2009′da 20 binlerde olan Türk borsasının çok hızlı 80 binlere geldiğini dikkat çekti.

2013 tarım destekleri ne kadar artacak?

Çiftçi, 2013 tarım desteklerinin açıklanmasını bekliyor. 2012 yılında tarıma 7.7 milyar lira destek verildi. Bu yıl ise kabul edilen bütçeye göre 9.1 milyar lira destek verilmesi öngörülüyor. Mazot ve gübre destekleriGeçen yıla göre tarımsal destek bütçesinde yüzde 25 civarında bir artış olacak.

Bu artış ürün gruplarına nasıl yansıyacak?
Bu soruya yanıt vermeden önce genel bilgiyi paylaşmakta yarar var.Desteklerle ilgili Türkiye ile Avrupa Birliği ve Amerika arasında hem miktar hem de desteklerin açıklanmasına ilişkin takvimle ilgili çok farklılıklar var.

Avrupa Birliği, tarımsal destekleme bütçesini 7 yıllık dönemler itibariyle belirler. Bu yıl Avrupa Birliği’nin 2014-2020 dönemine ilişkin bütçesi kabul edilecek. Tarıma 370 Milyar Avro destek verilmesi planlanıyor. Avrupalı çiftçi 7 yıl içerisinde hangi ürün için ne kadar destek alacağını bilerek üretim yapar.

Amerika ise, tarımsal destekleme bütçesini 5 yılda bir belirler. Bunun için bir yasa çıkarır. Amerikalı çiftçi 5 yıl boyunca hangi ürüne ne kadar destek verileceğini bilir.

Türkiye’de ise, tarımsal destekler 1 yıllık belirlenir. Çoğu zaman üretim başladıktan sonra destekler açıklanır. Çiftçi ne kadar destek alacağını bilmeden üretime karar verir.

Geçen yıl tarıma 7.7 milyar lira destek verilmişti. Bu yıl 9.1 milyar lira destek verilecek. Hangi ürüne ne kadar destek verileceği henüz belli değil. Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor. Şubat ayı içerisinde ürün bazında desteklerin açıklanması bekleniyor.

Hükümetin 2013 Programında 9.1 milyar liralık tarım desteğinin nasıl dağıtılacağı tahmini olarak yer aldı.

Çiftçi 3.1 milyar lira prim alacak
Ekonomi Programı’na göre, 2013 yılında en fazla destek fark ödemesi olarak bilinen prim ödemesi oluşturuyor. Bu yıl fark ödemesi yani prim olarak 3 milyar 117 milyon lira destek verilmesi öngörülüyor. Bu, toplam tarım desteğinin 3’te birini yaklaşık yüzde 34.7’sini oluşturuyor.

Fark ödemesi desteği kapsamında yağlı tohumlar olarak bilinen ve aynı zamanda arz açığı olan ürünler olarak tanımlanan bu kalemde kütlü pamuk, zeytinyağı, ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, aspir ve dane mısır için toplam 1 milyar 620 milyon lira prim ödemesi yapılacak.

Buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale gibi hububat ürünlerine ise 1 milyar 270 milyon lira destek ödenecek.
Kuru fasulye,nohut ve mercimek için 57 milyon lira,çay için 170 milyon lira prim ödenecek.

Çiftçiler için büyük önem taşıyan, gübre ve mazot desteğinin de yer aldığı alan bazlı destek olarak bu yıl 2 milyar 591 liralık ödeme yapılması öngörülüyor. Mazot için 630 milyon lira, gübre için 760 milyon lira destek verilecek. Fındık üreticilerine 720 milyon lira alan bazlı destek ödenecek.

Hayvancılığa 2.4 milyar lira verilecek
Hükümet, 2002 yılında sadece 80 milyon lira olan hayvancılık desteklerini her yıl artırarak geçen yıl 2.1 milyar liraya çıkardı. Bu sene ise hayvancılık destekleri toplamda 2 milyar 464 milyon lira olacak. Bu desteğin önemli bölümü hayvan başına ödeme, süt primi ve yem desteği olarak ödenmesi bekleniyor.

Genel hatlarıyla bakıldığında tarımsal destek bütçesi geçen yıla göre yaklaşık olarak 1.3 milyar lira artacak. Ancak çok fazla kalemde destek verildiği için ürün bazında yine birkaç kuruluşluk artışlar olacak. Böyle olunca hem destek verenler hem de alanlar pek memnun olmuyor.

Yapılması gereken desteklerin tarımsal üretim ve planlamada daha etkin kullanmaktır. Tarımsal destekler üretim planlamasının en önemli aracıdır. Hangi ürüne daha fazla ihtiyacınız varsa ona daha çok destek verirsiniz. İhtiyaç olmayanlara ise desteklemezsiniz. Desteklerin açıklanması kadar zamanında ödenmesi de önemlidir. Ayrıca çiftçinin önünü görebilmesi için Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi tarımsal desteklerin en az 5 yıllık açıklanması gerekir.

Ali Ekber Yıldırım

Kaynak: http://www.patronturk.com/2013-tarim-destekleri-ne-kadar-artacak#ixzz2InczTOkq

Hindistan Altınların Peşinde

Hindistan, cari açığını kontrol altına alabilmek için ithal altına uyguladığı gümrük vergisini artırdıkça artırıyor. Yapılan son vergi artırımıyla birlikte gümrük vergisi %6’ya çıktı. Hindistan, altın ithal etmek yerine Hintliler’in yastık altında sakladığı 20.000 ton altını piyasaya çıkartmak istiyor. Ancak mevcut durumda bu bir “dilek”ten öteye geçmiyor, çünkü hükûmetin konuyla iglili somut bir planı
yok.
 Bazı çevreler, devletin e-altın ya da vadeli altın sözleşmeleri gibi kağıt / dijital tabanlı yatırım araçlarını cazip hale getirebileceğini düşünüyorlar. Bir diğer seçenek, altın hesaplarını teşvik ederek halkın altınını bankalarda değerlendirmesini sağlamak. Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, altın hesaplarının, altına dayalı borsa yatırım fonlarıyla ilişkilendirilebileceği belirtidi. Böylece piyasadaki fiziksel altın miktarı artırılabilecek ve talebin çok arttığı dönemlerde bu talebin bir kısmı iç piyasadan karşılanabilecek.

ABD Darphanesi Geçici Olarak Gümüş Para Satışını Durdurdu

Gümüş kıtlığı mı var, yoksa yeni bir gümüş furyası mı başladı? Geçtiğimiz hafta, ABD Darphanesi 2013 basımı Amerikan Kartalı gümüş paraların (meskûk) satışını durdurdu. Darphanenin resmi web sitesi, söz konusu paraların bir dolar baskılı olduğunu ve %99,9 saf gümüş içerdiğini belirtmekte. Şu
an itibariyle bu paraların bir tanesinin piyasa değeri 63 dolar.  Darphaneden yetkili satıcılara giden bir e-posta, paraların satışına ay sonunda devam edileceğini belirtiyor. Satışlar sadece geçici olarak irsaliye kontrolü için durmuş. Bazı uzmanlar, ABD’deki ekonomik belirsizliklerden ötürü yatırımcıların fırsat alımı yaptığını düşünüyor. Gerçekten de, mevcut ekonomik konjonktür içinde yatırımcının gümüş talebi giderek artmakta. İyiye giden veriler de aynı zamanda bir sanayi metali olan gümüşe duyulan ihtiyacı körüklüyor.
 Geçtiğimiz hafta içinde Aralık 2010’dan bu yana görülen en büyük gümüş borsa yatırım fonu alımları gerçekleşti. BYF’lerin teminatında bulunan toplam gümüş hacmi rekor seviye olan 20.000 tona ulaşmış durumda.

Japonya Merkez Bankası’ndan Hayret Verici Hareketler

Japonya Merkez Bankası dün bazı şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Merkez Bankası, yıllardır devam eden ekonomik durgunluğa son verebilmek amacıyla, açık uçlu bir varlık alım (bir diğer değişle, parasal gevşeme) programı başlatmaya karar verdi ve enflasyon hedefini ikiye katlayarak %2’ye çıkarttı. Piyasa genel olarak habere olumlu tepki verdi, ancak açık uçlu alımların 2014’te başlayacak olması bazı çevrelerde hayalkırıklığı yarattı.

 2014 başından itibaren bankanın her ay 13 trilyon yen (kabaca 145 milyar dolar) varlık alımı yapması bekleniyor. Bilindiği üzere ABD Merkez Bankası’nın yaptığı alımlar aylık 85 milyar dolar düzeyinde. Yani Japonya’nın gerçekleştireceği alımlar gerçekten “rekor seviyelerde.”

Altın fiyatları bugün nasıl seyir izleyecek: Altın analizi

Şeker Yatırım (http://www.sekerfx.com.tr) Tarafından  Hazırlanan Forex Raporu: 
Altın Zincirini Kıramıyor Dünü de dar bir bantta geçiren altın, BoJ'un açıklamalarının da etkisiyle sadece %0.11'lik artış gerçekleştirmiştir. BoJ'un, belirttiği sınırsız tahvil alımına Ocak 2014'te başlayacak olması altına olan etkinin sınırlı kalmasına sebep olmuştur. Dünün tek verisi olan ikinci el
konut satışları beklentilerin aksine azalarak 4.94 milyona gerilemiştir. Aralık ayındaki bu düşüşe rağmen satışların 2012 yılı genelinde 4.65 milyona ulaşması, 2007'den bu yana en yüksek seviyenin görülmesine ve konut sektörünün de toparlanmaya başlamasına işaret etmektedir. Bu gelişmeler dahilinde güne 1690'dan başlayan altın, 1686-1695 aralığında dalgalanarak 1692 seviyesinden kapanmıştır.
Strateji: Altında bir aylık zirve olan 1694 direncinin halen kırılamadığı görülmektedir. Gün içinde piyasayı etkileyecek önemli bir haber bulunmazken fiyatların 1685-1695 gibi dar bir bantta hareket etmesi beklenebilir. 1694 direncinden geri çekilmenin devam etmesi durumunda destek olarak sırasıyla 1686 ve 1680 noktaları takip edilirken direncin kırılması durumunda 1708 seviyesi hedeflenebilir.
PhillipCapital Menkul Değerler ( www.phillipcapital.com.tr ) Tarafından Hazırlanan XAU/USD Bülteni: 
Altın dün 1691,62 seviyesinden yatay kapanış gösterdi. Bugün  sabah saatlerinde 1692,93 seviyesinden yatay hareketine devam ediyor. Japonya Merkez Bankası’nın açıkladığı parasal genişlemenin  ardından yükselme eğilimine giren altın fiyatı için, yükselişini  engelleyecek piyasa dinamikleri oluşmuş durumda. Son açıklanan rakamlara göre dünyanın en büyük altın ithalatçısı  konumunda bulunan Asya’nın en büyük 3. ekonomisi Hindistan, hem ham ve  külçe altın ithalatından hem işlenmiş altın ithalatından alınan vergi  oranlarını arttırdı. Hindistan altın talebinin tamamını ithalat  yoluyla karşılıyor ve bütçe açığının %80’ini altın ithalatı  oluşturuyor. Hindistan hükümeti altın ithalat vergi oranlarını  arttırarak bütçe açığını kontrol altında tutmaya çalışıyor. Fiziki altın talebinin düşmesi beklentisi, altının yükselişini engelliyor. Ayrıca altının yükselişini destekleyen önemli unsurlardan biri  olan ABD borç tavanı tartışması için bugün kongrede oylama  gerçekleşecek. Eğer tasarı kabul edilirse, borç tavanı krizi geçici olarak ortadan kalkmış olacak. Ayrıca ABD ekonomisinde ki olumlu hava  da altının yükselişini engelleyen bir başka unsur. Bugün ABD’den altın fiyatlarını etkileyecek önemli bir veri yok.  Ancak bugün kongrenin gerçekleştireceği oylamanın sonucu son derece önemli. Tasarının kabul edilmesi bekleniyor. Eğer tasarı kabul  edilirse, altının satış baskısına maruz kalacağını tahmin ediyoruz.  1686,71 destek seviyesinin test edileceğini öngörüyoruz. Gün  içerisinde seviyenin altına sarkmalar yaşanabilir.
Açılış: 1689,25 Kapanış: 1691,62
Yüksek: 1696,08 Düşük: 1686,67
Destek: 1686,71 – 1670,61 – 1648,46 / Direnç: 1701,47 – 1719,62 –  1735,79
İntegral Menkul ( http://www.integralmenkul.com.tr ) Tarafından  Hazırlanan Altın Fiyatları Raporu: 
Altın fiyatlarında, geçen hafta Perşembe günü görülen fon  girişleri sonrası bu haftanın ilk yarısının 1683,5 - 1696 aralığında  kademeli yükseliş göstererek 1695-1697 direnç bandına baskılı bir  hareket izlediğini görmekteyiz. Kısa periyotlarda, 18 Ocak’ta 1683,5, 21 Ocak’ta 1685,5 seviyelerinden destek alan altın fiyatlarında, dün  sabah saatlerinde 1694,5 direncinden görülen çekilmelerin zayıf gelen  ABD verilerinin etkisi ile aşağıda 1686,5 seviyesini aşamadığını ve  tekrar 1695’lerin test edildiğini görüyoruz. ABD’nin borç tavanı  görüşmelerinin ertelenmesi potansiyelini şu ana kadar net olarak fiyatlanamadığının fakat kısmi bir alıcılığın görüldüğü Altın  fiyatlarında bu sabah itibari ile işlemler 1692,8$ dolaylarından yatay  olarak devam etmektedir. Yatırımcılarımızın bu aşamada, olası  düşüşlerde 1686 /1684,5 seviyelerinden alış pozisyonu açmalarını bu pozisyonlar için 1681,5 seviyesinin altını stop loss seviyesi olarak  belirlemelerinin ve yukarıda 1691 /1694 dolaylarını hedeflemelerinin  uygun olabileceğini öngörmekteyiz.Bugün Altın’a direkt etki edebilecek  önemli ABD verisi bulunmazken, Avrupa’da açıklanacak Euro Bölgesi  Tüketici güveni ile IMF’nin Dünya Ekonomik Beklentileri Altın’a  dolaylı etki edebileceğinden takip edilmelidir.
GCM Menkul Kıymetler ( http://www.gcmforex.com ) Tarafından  Hazırlanan Altın Fiyatları Raporu: 
Altın fiyatları karar verme aşamasında!!! Altın fiyatları ile ilgili uzun bir süredir 1625 desteğinden almış  olduğu güçle yukarı yönlü atağına devam etmek isteyeceğinden  bahsetmiştik ki bu durum kendisini net bir şekilde göstermeye başladı.  Ancak altın yükselişlerine devam ederken bir yandan da 1685-1703  aralığında ALICI-SATICI’ların kıran kırana mücadelesi de gözlerden  kaçmamaktadır. Çünkü bu aralıkta yatırımcılar alış pozisyonlarını  bekletip bekletmeme konusunda karar vermeye çalışmaktadır. Satıcılar  ise bu seviyede altın fiyatlarını tutmak istemektedir. Çünkü eğer  altın 1703 direncini geçerse 1750 seviyesine doğru yol alacaktır. Bu  bağlamda da hiç işlemi olmayıp alış ya da satış pozisyonlarında yer  almak isteyenler artık yavaş yavaş ekranlarının başında olması  gerekmektedir. Çünkü haftaya gerçekleşecek FED toplantısı ve İşsizlik  oranı verisi öncesinde istenilen hareketler gerçekleşebilir. Bu  nedenle de orta vadeli olarak stratejimiz 1685 desteğinin aşağı  kırılması ile SATIŞ, 1703 direncinin yukarı yönlü geçilmesi ile ALIŞ  olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Pivot 1697 Destek: 1685-1679-1667 Direnç 1697-1703-1710
ATIG Menkul Değerler ( http://www.atig.com.tr ) Tarafından  Hazırlanan Altın Bülteni: 
Amerika’da Aralık’ta Chicago Fed Endeksi 0.02 olurken aynı  dönemde Bekleyen Konut Satışları %1’lik düşüş göstererek 5.1 milyonluk  beklentinin altında 4.94 milyon olarak açıklandı. İstihdam  sonrasındaki en önemli veri olan konut satışlarında 2012’de %9.2’lik  yükseliş ile 2007’den günümüze en yüksek seviyeler görüldü. Düzelmeye  başlayan istihdam ve konut piyasası verileri sonrasında borç tavanı  konusundaki olası anlaşma yükseliş kanalına giremeyen altında baskı  oluşturabilir. Öncelikli hedef borç tavanı anlaşma sürecini uzatmak.  Bugun ABD’de yapılacak oylama emtialarda hareketlilik getirebilir.  1695’in bugün kırılması durumunda 1710 seviyesinden kısa hedefli  satışların gelebileceğini öngörüyoruz.
DestekFX ( http://www.destekfx.com/ ) Tarafından Hazırlanan  Altın Raporu: 
Japonya Merkez Bankası tarafından planlanan varlık alım programını  açıklaması ve Hindistan’ın cari açığı düşürmek için altın ithalatına  yönelik vergileri artırmasından sonra yükselişe geçen altın 1697  seviyelerinden satışa maruz kalarak sabah saatlerine doğru 1693  seviyesinden işlem görmektedir.1685-1697 seviyeleri arasında hareket  eden altın pozitif görünümünü korumaktadır. Yukarı yönlü hareketlerin  devam etmesi halinde 1695 ve 1700 seviyelerini kısa vadede deneyebilir  ve buraları da geçmesi halinde ise 1705 ve 1717 seviyeleri direnç  noktaları olarak takip edilebilir. Düşüşün başlaması halinde ise kısa  vadede 1685 ve 1680 orta vadede ise 1661 ve 1630 seviyeleri destek  noktaları olarak izlenebilir.
Noor Capital Market Menkul Değerler ( http://www.noorcm.com.tr )  Tarafından Hazırlanan Altın Raporu: 
Altin haftanin ikinci gününde de 1690 çevresinde sakin  geçirirken, Japonya MB’nin açıklamalari ile zayiflayan dolar ve olumlu  şirket karlarıyla yükselen endekslerden güç buldu. Enerji fiyatları  yükselişini sürdürdü. Yakın direnç kademelerini zorlayan altının  yukarı potansiyelini sürdürmesine rağmen ataklarında zayıf kaldığını  görüyoruz. Burada 1710 seviyesine kadar 3 yakın direncin piyasayı  baskılaması ve gün sonu kapanışlarının direnç seviyelerinin hemen  altında gerçekleşmesi bir miktar sıkışmaya neden oluyor. Altının  bugünde yakın desteklerinden tepki vererek yukarı denemelerini  sürdürmesini ve en azından 1710 kademesinin test edilmesini  bekliyoruz. Ancak 1700ons üzeri kapanış gerçekleşmedikten sonra daha  üst kademeler hedeflenmemeli ve mevcut yatay bant (1660 – 1710)  aralığında fırsatlar kollanmalıdır. Dirençlerin aşılması ve özellikle 1700 üzerinde fiyatların tutunması durumunda ise daha üst kademeler  hedeflenmelidir.
DİRENÇLER 1694.50 , 1698.80 , 1709.20 , 1723.50 , 1730.00
DESTEKLER 1686.80 , 1681.10 , 1672.10 , 1663.10 , 1653.00

Ömer Dinçer öğretmen atamaları için tarih verdi

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okul müdürlerinin atanması konusunda yeni bir uygulama üzerinde çalıştıklarını belirterek, ''Okul müdürü atamasında yine hizmet puanını esas alacağız. Daha sonraki yıllarda bu durum kariyer basamaklarıyla da ilişkilendirilecek. Ayrıca yazılı imtihan yapacağız ve bir mülakata tabi tutacağız. Sonra da başarılı olan üç kişi arasından il milli eğitim müdürü veya valinin seçeceği bir atama gerçekleştireceğiz'' dedi.

Dinçer, özür grubu tayinleri ve öğretmen atamalarına ilişkin ise ağustos ayında hem yeni atamaları hem de yer değiştirme taleplerini karşılayacaklarını bildirdi.
Dinçer, okul müdürlerinin atanmasına yönelik mevcut uygulamada sadece hizmet puanlarının esas alındığını belirtti. Mevcut uygulama hakkında bilgi veren Bakan Dinçer, bir okulda yönetici kadro boşaldığında bununla ilgili duyuru yapıldığını ve talepte bulunanlar arasından hizmet puanı en yüksek olanın müdür olarak görevlendirildiğini söyledi.
''Bunun beraberinde getirdiği birçok mahsur da ortaya çıkıyor'' diyen Bakan Dinçer, şunları söyledi:
''Onun önüne geçebilmek için şu anda 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de daha önceden hukuki zemini oluşturulan bir düzenleme için çalışıyoruz. Okul müdürü atamasında yine hizmet puanını esas alacağız. Daha sonraki yıllarda bu durum kariyer basamaklarıyla da ilişkilendirilecek. Ayrıca yazılı imtihan yapacağız ve bir mülakata tabi tutacağız. Sonra da başarılı olan üç kişi arasından il milli eğitim müdürü veya valinin seçeceği bir atama gerçekleştireceğiz. Bununla ilgili bir hazırlık yürütüyoruz. Henüz süreç tamamlanmadı.''
Bakan Dinçer, konuyla ilgili yönetmelik çalışmalarının sürdüğünü de ifade etti.
Öğretmen atamaları, özür grubu tayinleri 
Özür grubu tayinleri ve öğretmen atamalarıyla ilgili ise Bakan Dinçer, ''Biz daha önceden kanun hükmünde kararname çıkardık. Atamaların yılda bir defa, yer değiştirmelerin de yine yaz aylarında, eğitimin olmadığı tatil dönemlerinde yapılacağını belirten bir düzenleme yaptık'' diye konuştu.
Geçen sene sendikaların istekleri ve kanunun yeni çıkmasından dolayı şubatta son kez talepleri yerine getirdiklerini hatırlatan Bakan Dinçer, şunları kaydetti:
''Artık kanun yürürlükte ve sadece yılda bir kere atama ve yer değiştirme yapılacağını birçok kez duyurduk. Bugünlerde şubat ataması ve özür ataması talepleri, aslında eğitim ihtiyacının gerçeklerinden koparılarak, siyasi bir muhalefet tarzı olarak yürütülüyor. Biz henüz daha 5 ay oldu, bir dönem bitmedi özür grubu atamalarını yapalı. Yine beş ay oldu 40 binden fazla öğretmenimizin atamasını yapalı. Bugünlerde şubat ataması ve özür talepleri üzerinden yürütülen çalışmanın aslında AK Parti'ye ve Milli Eğitim Bakanlığı'na yönelik bir muhalefet çabası olduğunu görüyorum. Bazı sendikalar ve bazı partiler bu çabaların arka planınında birtakım teşvikler ve tahrikler yapıyor. İyi niyetli ve masum adayları yanlış yönlendiriyor. Ben gerçekten iyi niyetli atama bekleyen ve özür ataması için bekleyen öğretmenlerimize bu konuda dikkatli olmalarını tavsiye ediyorum.''
''Gaziantep'te şubat ataması isteyen kişi, on yıldır öğretmenimiz''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gaziantep'te katıldığı bir açılış töreninde yaşanan olayın bu düşüncesini pekiştirdiğini vurgulayan Bakan Dinçer, şöyle devam etti:
''Gaziantep'te şubat ayında atama isteyen kişi on yıldır öğretmenimiz. Şubat ayı ataması onun sorunu değil ki. Gerçekten atama bekleyen bir öğretmen olsaydı ve bunu dile getirseydi iyi niyetli bir istek olarak düşünebilirdik. Bu açıdan bakıldığında bu günlerde yapılan bu tip taleplerin arkasında siyasi ve biraz da sendika destekli bir muhalefet çabası yattığı kanaatindeyim. Biz, bu tip durumlarda eğitimin gerçekliğinden hareket edeceğimizi defalarca söyledik. Yine öyle yapacağız ve ağustos ayında hem yeni atamaları hem de yer değiştirme taleplerini karşılayacağız. Ağustos ayında yaptığımız özür grubu atamalarında bize il içi ve iller arası yaklaşık olarak 51 bin kişi müracaat etti. Bunların toplam yüzde 91'inin talebini karşıladık. Sadece iller arasında özür grubu atama talebi 33 bin civarındaydı. Bunlardan yaklaşık 30 bin civarındaki öğretmenimizi aileleriyle buluşturduk. Bu açıdan bakıldığında önceki yıllardan daha yüksek oranda yer değiştirmeler gerçekleşti. Öğretmenlerimizin bu konuda çok müsterih olmalarını, elimizden geldiğince bu konularda onların da huzurlu bir eğitim-öğretim programına katılabilmelerini sağlayacak çabayı sarf ediyoruz.''

Petrol 100 doların altına iner mi?

Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Fatih Birol, Davos’ta bugün başlayan Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) Ortadoğu’daki siyasi gelişmelerden, dünya ekonomisinin resesyona girmesine kadar her yıl farklı konuların ön plana çıktığına dikkat çekerek, bu yılki zirvenin belki de en önemli gündem maddesinin “enerji” olacağını bildirdi.

Hürriyet'ten Merve Erdil'in haberine göre Birol, ikili görüşmelerde ise kendisine en çok “petrol fiyatlarının” sorulduğunu anlattı. Davos’ta enerjiyle ilgili önemli oturumları yönetecek, ayrıca dünyanın önde gelen şirketlerinin CEO’ları ve üst düzey yöneticileriyle ikili görüşmeler gerçekleştirecek olan Birol, yıllardır katıldığı zirvede kendisine en sık sorulan sorunun “Petrol fiyatları hangi seviyede kalacak?” olduğunu belirtti.
En merak edilen soru
Geçtiğimiz yıl petrol fiyatlarının ortalama 110 dolar seviyesinde olduğunu vurgulayan Birol, şöyle devam etti: “Bu yıl da Davos’ta petrol fiyatlarını soracaklar. Ben şimdiden size onlara vereceğim yanıtı vereyim: ‘2013 yılında petrol fiyatları ortalama 100 doların altına inerse şanslı olduğumuzu addederim’. Çin’deki talep hala güçlü. Üretim açısından bakılınca ise Ortadoğu’daki jeopolitik gerilim devam ederse, petrol fiyatlarını artıracak bir faktör olabilir. Fiyatın 100 dolarlar civarında olabileceğini düşünüyorum.”
Üç kritik madde
Birol, Dünya Ekonomik Forumu’nda enerji alanıyla ilgili şu üç konunun ağırlıkla tartışılacağını da dile getirdi:
1- ABD ve Kanada’da, konvansiyonel olmayan doğalgaz ve petrol devrimi ve yansımaları. Bunlar, sadece enerji alanında değil, ülkelerin ekonomik rekabet gücündeki dengeleri de ciddi şekilde değiştirmeye başladı. Önemli bazı jeopolitik yansımaları oluyor. Acaba ABD ve Kanada’da yaşanan bu devrim, başka ülkelerde tekrarlanabilir mi? Hangi ülkeler gündemde olabilir?
2- Çin’deki petrol talebi hızlı şekilde artmaya devam ediyor, fiyatlar yine 100 dolarların üzerinde. Petrolde üretim büyümesi nereden gelecek? Büyüme için en cazip ülke Irak. Ancak özellikle merkezi hükümet ve Erbil arasındaki sorunlar, üretimdeki büyümeyi engelleme potansiyeli olduğunu gösteriyor.
3- Yenilenebilir enerjide, 10 yıl aradan sonra ilk defa 2012’de yatırımlarda bir düşüş görüldü. Birçok Avrupalı yenilebilir enerji şirketinde ciddi çalkalanmalar oldu. Yenilenebilir enerji artık durağan dönem veya düşüşe mi geçti? Nasıl tekrardan ayağa kaldırılabilir?
Ekonomik baskı Irak’ta sorunu çözer
Fatih Birol, “Irak’ta ne kadar petrol üretimi bekliyorsunuz” sorusuna, “Irak’ta önümüzdeki çeyrekte önemli büyüme olmayacağını söyleyeceğim. Irak’taki iç meseleler mutlaka ve mutlaka halledilmeli. Şu anda merkezi hükümet ve bölgesel hükümet arasındaki sorunun çözülmemesi iki tarafın da işine gelmiyor. Ekonomik baskının politik sorunları çözeceğini düşünüyorum. Petrol üretimi 2020’ye kadar günlük 6 milyon varile çıkabilir” yanıtını verdi.

`Tek kurtarıcı altın olacak`

Ünlü yatırımcı Marc Faber'e göre kötü durum seneryosunda tek kurtarıcı altın olacak
2013 için gelen değerlendirmelerin ana maddesini oluşturan temkinli olun uyarısı yılın ikinci yarısında daha hareketli günlerin görülebileceği algısını güçlendiriyor.


Son dönemde cazibesini kaybetmiş gibi görünse de 12 dönemdir boğa piyasasında olan altın en kötü senaryoda kurtarıcı olarak sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Gloom Boom&Doom raporlarının yayıncısı ünlü yatırımcı Marc Faber, kötü durum senaryosuna dair ön görülerini paylaştı.

Sistematik bir çöküşün olmasının en kötümser senaryonun temelini oluşturduğunu açıklayan Faber, kredilerde patlama olabileceği yeni balonların oluşabileceğini belirtti.

Bu süreçte altının yeniden güvenli liman olacağını belirten Marc Faber, küresel ekonomiye dair bazen çok olumsuz olduğunu, ayı piyasası tarafında olduğunu böyle durumlarda camdan atlamak istediğini belirtti.

Emtia tarafında yaptığı yatırımlar ile de tanınan Faber kendi yatırımları içinde dolar ve altının yer aldığını belirtirken, yeni yatırımlara da hazırlandığını açıkladı.

http://www.bigpara.com/haber-detay/gundem/tek-kurtarici-altin-olacak/844898/?bprtme=7879931028

Döviz Hareklendi

Merkez'in yüksek faiz politikasıyla artan sıcak para, dolar kurunu düşürünce halk dövize hücum etti
Merkez Bankası faizleri zamanında indirmeyerek halkı dolarize etti. Yüksek faiz nedeniyle Türkiye'ye akın eden sıcak para dolar kurunu en son mayıs ayında gördüğü seviyeye çekti. Kurun 1.75 TL'ye kadar gerilemesiyle vatandaş adeta dolara hücum etti. Sadece bir haftada Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) 3 milyar dolar arttı.


TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNDE
Merkez Bankası verilerine göre yurtiçi ve yurtdışında yerleşik kişilerin bankalarda açtığı döviz cinsi mevduat tarihinin en yüksek seviyesine yükseldi. 30 Kasım'da 109 milyar 999 milyon dolar olan DTH'ler, 4 Ocak'ta 111 milyar 311 milyon dolara, 11 Ocak'ta da 114 milyar 869 milyon dolara çıktı. Kasım sonundan bu yana döviz hesapları 5 milyar dolar arttı. Öte yandan döviz fiyatlarının düşüşünde etkili olan sıcak para girişi de hızla sürüyor. Ocak ayının ilk iki haftasında yabancılar 2 milyar 268 milyon TL'lik bono aldı.

GÖZLER MERKEZ'E ÇEVRİLDİ
Dolar kuru en son mayıs ayında gördüğü seviyeye kadar indi. Merkez Bankası'nın bugün toplanacak Para Politikası Kurulu'nda önlem alıp almayacağı merak ediliyor.

'Faiz indirimi bekliyoruz'
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Merkez Bankası'nın bugün yapacağı PPK toplantısında faiz indirimi beklediklerini kaydetti. Büyükekşi, İhracatın 2013'te de büyümeye katkı vermesini bekliyoruz. Bunun için de bizim rekabet gücü açısından iyi bir yerde olmamız gerek. Döviz kuru geriledikçe rekabet gücümüz azalıyor. Dolar kurunda 1.80 TL'nin altı, kur sepetinde de 2.10 seviyesi kırmızı çizgimiz. Merkez Bankası'nın proaktif davranması gerek diye konuştu.

http://www.bigpara.com/haber-detay/gundem/halk-dovize-yoneldi/844769/

Ekonomist Roubini, artan kemer sıkmaların dünyanın büyümesini duraklatabileceğini söyledi

Dünyanın birçok bölgesinde 2013'te kemer sıkma programlarının devrede olacağına dikkat çeken New York Üniversitesi ekonomi profesörü Nouriel Roubini, bu durumun vasat büyümeye, hatta bazı ülkelerde doğrudan daralmaya neden olabileceğini savundu.

Ekonomi ve siyaset liderlerinin yorumlarını yayınlayan Project Syndicate sitesinde bir makale kaleme alan Roubini, kemer sıkmaların Euro Bölgesi'nin çekirdeği, ABD ve diğer birçok gelişmiş ekonomiye yayıldığını söyledi.

Bu yıl ciddi ekonomik ve siyasi risklerin öne çıktığının altını çizen ROubini, tüm risklerin tek seferde gerçekleşme ihtimali düşük olsa da, bazen tek bir tanesinin dahi küresel resesyonu sıçratmaya yeterli olabileceği uyarısında bulundu.

Roubini, küresel resesyona neden olabilecek tek bir sorun örnek olarak ise ABD'deki borç tavanı-federal harcama kesintisi tartışmasını verdi ve Mevcut ufak anlaşma bile zorla yüzde 2 büyüyebilen bir ekonomide GSYH'ye yüzde 1.4'lük darbe vurabilir dedi.

Kriz kahini lakabıyla da tanınan Roubini, gelişmiş ülkelerde yüzde 3'ün altında ve gelişen piyasalarda yüzde 5 seviyelerinde olmak üzere, küresel ekonominin bu yıl ortalama yüzde 3 büyüyeceğini öngördü.

Ortadoğu'nun tamamının sosyal, ekonomik ve siyasi olarak istikrarsız olduğunu savunan Roubini, Arap Baharı, Arap Kışı'na dönüşuyor dedi.

Avrupa'da duraklama ve direk resesyon öngören Roubini, bölgede zayıf üretkenlik büyümesi ve büyük ve sürdürülemez borç sorunlarının devam etmesini beklediğini ifade etti.

Avrupa Merkez Bankası'nın riskleri azalttığını, ancak Euro Bölgesi'ndeki temel sorunları çözmediğini belirten Roubini, sorunların tüm şiddetiyle yılın ikinci yarısında geri döneceği uyarısında bulundu.

ABD şok olacak

ABD’de makro verileri özellikle de konut tarafında işler düzelmeye başlarken ülkede bütçe açığı noktasında şok yaratacağı konuşuluyor.

Özellikle borç tavanının gündemde olduğu şu günlerde tavanın yükseltilik yükseltilmeyeceği gerilimleri göz önüne alınırken trilyonlarca dolar olan borcun akıbeti de merak konusu.


Senato tavanının yükseltilmesi noktasında baskı alına alınırken dikkat çeken bir başka görüş ABD şimdi borçları ile dünya üzerinde Japonya’dan sonra en borçlu ikinci ülke konumunu uzun süre elinde tutamayacak.

İyimser ekonomistler ABD borçlarında şok yaratacak bir düşüş olabileceğini savunuyorlar.

Goldman Sachs başekonomisti Jan Hatzius’un konuya dair yaptığı değerlendirmede 2015’te ABD’nin Federal bütçe açığı 500 milyar dolara düşeceğini savundu. GSYIH’nın yüzde 3 altında olacağını kaydeden Hatzius’un öngörüleri gerçekleşir ise gelecek birkaç yıllın dönemde ABD’nin borç sorunun tamamıyla bitmiş olacak.

Peki açık nasıl bitecek. Hazır borç tavanı gündeme oturmuşken önemli soruların başında gelene bu soruya Hatzius ve onun görüşüne katılan ekonomistler borcun vergi ve harcamalar ile ilgili olmadığını belirterek güçlendirmeye çalışıyorlar. Borçlanmanın temel gerekçesi olarak büyümenin beklentiler dahilinde olması gösteriliyor. Onlarca yıldır ekonomik gelişme ile ilişkilendirilen GSYİH olumlu eğilimde olduğu savunuluyor.

Ekonomist öngörülerine göre 2013 ile borçlar tarafında düşüş başlarken 2015'te daha berligin hale gelecek.

http://www.bigpara.com/haber-detay/gundem/abd-sok-olacak/844639/

Almanya ve Fransa güçlerini birleştiriyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ortak öneriler hazırlamakta olduklarını ve bu önerileri Mayıs ayında AB zirvesine sunmak istediklerini söyledi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Almanya ve Fransa'nın Avrupa'da ekonomik ve parasal birliğin derinleştirilmesi,
istikrarın sağlanması için ortak öneriler hazırlamakta olduklarını ve bu önerileri Mayıs ayında AB zirvesine sunmak istediklerini söyledi.
   
Merkel, "Euro bölgesinde krizin üstesinde gelinmesinde sorumluluklarımızın bilincindeyiz" diye konuştu.
    
Avrupa'da istihdamı, rekabet gücünü ve büyümeyi iyileştirmeyi hedefleyecek öneriler hazırlayacaklarını belirten Merkel, bunun için Almanya ve Fransa'dan sendikalar ve işverenlerin masaya oturmaları gerektiğini vurguladı.

Parasal genişleme 2014'te başlayacak

BOJ ve hükümet ortak açıklama yaparak BOJ'un enflasyon hedefini yüzde 1'den yüzde 2'ye yükselttiğini ve açık uçlu parasal genişleme politikası uygulayacağını duyurdular.

Japonya Merkez Bankası (BOJ) Politika Kurulu'nun 2 gün süren toplantısının ardından, BOJ ve hükümet ortak açıklama yaparak BOJ'un enflasyon hedefini yüzde 1'den yüzde 2'ye yükselttiğini ve açık uçlu parasal genişleme politikası uygulayacağını duyurdular.

    
Yapılan ortak açıklamada, BOJ'un yüzde 2 enflasyon hedefinin sürdürülebilir temelde fiyat istikrarılı ile tutarlı olduğu yargısına vardığı ve BOJ'un bu enflasyon hedefine ulaşmak için cesur para politikası uygulama taahhütünde bulunduğu ifade edildi.
    
Ortak açıklamada, BOJ'un enflasyon hedefini mümkün olduğu kadar çabuk başaracağı belirtilirken, hedefe ulaşılması için spesifik bir takvim ortaya konmadı.
    
BOJ açık uçlu varlık alımı yapma kararı çerçevesinde ise hali hazırda uygulamakta olduğu cari varlık alım programının 2013 sonunda tamamlanması ile birlikte 2014 yılıyla birlikte her ay 13 trilyon Yen tutarında varlık alımı yapacak. Bu varlık alımının 2 trilyon Yen tutarındaki kısmını Japon Devlet Tahvilleri oluşturacak.
    
BOJ açıklamasına göre enflasyon hedefiin yüzde 2 olarak belirlenmesi kararı 2'ye karşı 7 oy ile alında. Politika Kurulu üyeleri Sato ve Kiuchikarara muhalefet etti. Açık uçlu varlık alım programı kararı ise oybirliği ile alındı.

BOJ kararları sonrasında tokyo Nikkei 225 endeksi eksiye geçti, 10859.4 puana kadar yükselmiş olan endeks 10687.63 puana düştü.

Japonya'nın 5 yıl vadeli tahvillerinde faiz oranı yüzde 0.14'e gerileyerek tarihin en düşük seviyesine indi.

ABD doları, 89 Yen seviyesinin altına indi, 17 Ocak'tan bu yana görülen en düşük seviyede.

Memurluk tarih mi oluyor!

AK Parti, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na sunduğu yeni önerilerde kamuda personel rejiminin kökten değişmesini gündeme getirdi.
Genelkurmay 'ın Başbakanlık yerine Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasını öneren iktidar, Diyanet İşleri Başkanlığı 'nın ise "laiklik" ilkesi yerine "siyasi tarafsızlık" esasına göre çalışması öngörüldü.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, AK Parti 'nin "İdare ve Kamu Hizmetleri " bölümüne ilişkin paket önerisine göre mevcut Anayasa'daki "memur" kavramı kaldırılacak. Ak Parti, bunun yerine çalışma hayatındaki tüm kesimleri kapsayan "çalışanlar" kavramını benimsedi. Teklifte "Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle yükümlü oldukları görevler, kamu hizmetlerinin gerektirdiği görevlerde çalışanlar eliyle yürütülür. Kamu hizmetlerinin hizmet alımı yoluyla karşılanacağı haller kanunla düzenlenir" denildi. Çalışanların nitelikleri, istihdam tipleri, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenecek. Böylece mevcut personel rejimi baştan sona yenilenecek. Müsteşar, vali ve genel müdürlerin görev süreleri seçim dönemiyle aynı olacak. Bu görevdekiler iktidarla gelip iktidarla gidecek.
YÖK VE RTÜK ÇIKIYOR
Teklife göre YÖK, RTÜK ve meslek kuruluşları anayasal kurumlar olmaktan çıkacak. Üniversiteler konusunda öğretim üyelerinin serbestçe her türlü araştırma, yayın, açıklama ve öğretim faaliyetinde bulunabileceğinin yazılmasıyla yetinildi. Diyanet'in ise anayasal kurum statüsü devam edecek. Teklifte bu kurumla ilgili olarak "Kamu tüzel kişiliğine sahip Diyanet İşleri Başkanlığı, siyasi tarafsızlık ilkesi doğrultusunda, kanunda gösterilen görevleri yerine getirir" hükmü öngörüldü. Mevcut Anayasa'daki laiklik şartı bu maddede sayılmadı.
ÖZERKLİK YOK
AK Parti, yerel yönetimler konusunda mevcut Anayasa'dan daha ileri bir model önermedi. Bu konuda "Mahalli idarelerin kuruluşu, görevleri, yetkileri, karar organlarının seçim usul ve esasları ile görev ve yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir" denildi. BDP ise kendi paketinde yerel yönetimlerin özerk olmasını istedi.

http://www.thelira.com/haber/112983/memurluk-tarih-oluyor_

Günlük Piyasa Analizi

EUR / USD Günlük Piyasa Analizi

Dün  akşam saatlerinde başkan Obama ikinci dönem başkanlığına resmen başladı. ABD tarafında daha önce konuştuğumuz konu olan borç tavanı ile ilgili ise yeni herhangi bir çözüm şu an görünmüyor. Cumhuriyetçiler bu sefer kolay uzlaşıya gitmek istemedikleri için ortak nokta bulunmauyor fakat en son alınan bilgilere göre bir süreliğine erteleme yapılacak ve mayıs ayına kadar borçlanmaya izin verilip detayları bu tarihten sonra anlaşıldığında belli olacak. Bunun dışında Avrupa bölgesinde ekonominin toparlanmasına dair işaretler belli ediyor kendini. Henüz somut olarak verilerde toparlanma işaretleri görmesek de önceki senelerde Yunanistan’ın eurodan çıkması bile düşünülürken şimdi Yunanistana 9.2 milyarlık krediye onay geldi. Bu yıl içerisinde siyasilerin çizmiş olduğu olumlu tablo devam ettiği sürece yukarı hamle kaçınılmaz görünüyor. Avrupa borsaları da yılbaşından itibaren güzel bir tablo çizerken ay sonunda Avrupalı bankaların uzun dönemli tahvil satışları eğer beklentileri üzerinde gelir ise önümüzdeki ay 1.35 lerde işlem görebilir parite. Fakat paritenin bu seviyelerde olması için başka herhangi bir sebep görünmüyor.

Geçen hafta Almanya büyüme oranı beklentinin az gelmesi sebebiyle; bugün Almanyadan açıklanacak olan ZEW endeksi daha da önemli konuma gelmekte. ABD tarafında ise aralık dönemine ait ikinci el konut satışları açıklanacak. Gün içerisinde bu heriki veriye de dikkat etmemiz gerekmekle birlikte ABD’de ayrıca önemli şirketlerin bilançoları da açıklanacak. Bilançolar açıklanması hem hisse senedi piyasalarını etkilemesi açısından hem de 2013e dair beklentileri göstermesi açısından önem kazanıyor. Bugun Google, IMB, Dupont gibi devler bilançolarıanı açıklayacak. Gün içerisinde baktığımızda paritenin yukarı gitme eğilimi devam ediyor fakat bizim tahminimiz öncelikli olarak paritenin geri çekilme yaşaması ardından 1,34 seviyelerini kırması yönünde. Gün içerisinde veriler açıklanırken destek ve direnç seviyelerine dikkat edilmesi gerekiyor.


Destekler :  1,3328-1,3300-1,3240   

Dirençler :  1,3380-1,3405-1,3485


ALTIN Günlük Piyasa Analizi

Dün martin luther king günü olması sebebi ile ABD piyasaları kapalı idi ve  piyasalarda özel bir haber gelmemesi sebebiyle yatay bir seyir izleyen altın BOJ’un açıklamaları ile kendini biraz yukarı doğru atmaya başladı. Japon merkez bankası kendi enflasyon hedefleri doğrultusunda sınırsız varlık alımına geçeceğini belirtti. Piyasalardaki bu likidite bolluğu fiyatları yukarı taşıyacaktır. Şimdi 1693 seviyesini takip etmemiz gerekecek piyasa bu seviyensin üzerinde öncelikli olarak 1700 e doğru çıkacaktır eğer bu seviye kırılır ve altın bu fiyatların üzerinde tutunur ise orta vadeli olarak yükseliş devam edecektir. Bugün içerisinde ABD tarafında konut satışlarının açıklanması ve akşam Draghi’nin yapacağı konuşma takip edilmesi gerekirken olumlu gelecek sinyaller doğrultusunda belirttiğimiz seviyeler rahat bir şekilde kırılabilir. Aşağı yönlü olarak baktığımızda ise 1685 seviyesi de önemli bir destek noktası olarak karşımıza çıkıyor.


Destekler :  1684-1675-1660

Dirençler :  1700-1721-1735


GBP/USD Günlük Piyasa Analizi

Dün Abd piyasaları tatil olması sebebiyle yatay bir seyir izlediğimiz GBPUSD paritesinde düşüşler 1,58 lere kadar yaklaşmış olsa da buradaki desteği kıramadı ve tekrardan toparlanarak yükselişini sürdürdü. 1.58 seviyesi önemli bir destek noktası olarak önümüzde duruyor. Parite bu seviyenin altına inmeye çalışıyor, fakat henüz kırabilmiş değil. Önümüzdeki günlerde eğer EURUSD paritesinde de geri çekilmeler yaşanır ise aynı dönemde burada da ani olarak düşüşleri görebiliriz. Bugün içerisinde İngilterede 10 yıllık tahvil ihalesi yapılacak olup ABD tarafında ise konut satışları açıklanacak. Bu heriki veri ile piyasada hareketlilik artacak olup parite kısa vadede 1.59 un üzerine kendisini tekrar atabilir, eğer bu seviye kırılır ise 1,5980 lere kadar yükselebilir parite. Bugün ayrıca ABD tarafında büyük firmaların bilançoları da açıklanacak olup, endeksin hareketi de takip edilmesi gerekmektedir. 


Destekler :  1,5836-1,5800-1,5746

Dirençler :  1,5903 - 1,5960 -1,6000

USD/JPY Günlük Piyasa Analizi

BOJ toplantıları sonlandı ve açıklamaların birçoğu hem başbakan ABE’nin politikasına uygun olarak hem de piyasanın beklentisi doğrultusunda yapıldı. BOJ öncelikli olarak enflasyon hedefini %2ye çıkardı ve Japonya ekonomisini büyütmek için açık uçlu varlık alım programı ile paralel para politikası izleyecek. Burada belirtilen satır araları ise %2 enflasyon hedefini uzun vadeli hedefinden orta vadeli hedefine çektiği yani hızlı bir şekilde yapılması planlanıyor. Bunun dışında önemli bir nokta ise; varlık alım programının başlangıcı 2014 te yapılacak yani bu yıl içerisinde geçen ay yapılan değişiklik ile aynı devam edecek. Japonya 90 seviyesine kadar çıkan USDJPY paritesinde bu yükselişi sadece sözleri ile gerçekleştirmiş olup piyasa bugüne kadar zaten bunu satın almıştı. Programın önümüzdeki sene başlayacak olması pariteyi bir nebze geri çekmiş olsa da bizlerin uzun vadedeki hedefi hala yukarı yönlü. Parite şu an 89 seviyelerin hemen üzerinde seyir ederken düzeltme hareketleri 87,80 seviyelerine kadar gerileyebilir. Buradaki düşüşleri alım fırsatı olarak değerlendirebilirsiniz. Uzun vadede ise hedefimizi 94-95 bantına oturtabiliriz.


Gün içerisinde baktığımızda ise; bugün ABD tarafında önemli firmaların bilançoları yakından takip edilmesi gerekirken BOJ şu an saati belirtilmese de gece basın toplantısı düzenleyebilir. Ayrıca Avrupa bölgesinin de merkez başkanı Draghi’nin konuşmasını da takip etmemiz gerekiyor. 89 seviyelerinin bugün altına sarkmasını bekliyoruz ve aşağıda öncelikli olarak 88,70 ve ardından 88,40 seviyelerine gerileyebilir. Yukarı yönlü olarak baktığımızda ise 89,60 direnç noktamız ve daha sonra 90 ise hem psikolojik olarak hem de orta vadeli bir direnç noktası.



Destekler :  88,66-88,38-88,00

Dirençler :  89,60-90,00-90,26


hedefoption Analiz Ekibi

Platin Yükselişini Sürdürüyor

Güney Afrika’daki işgücü sıkıntısından ötürü platin fiyatlarında görülen değer artışı, özellikle fiziksel külçe teminatlı platin borsa yatırım fonlarının kıymetlenmesini sağladı. Platin BYF’leri, son iki senedir görülen en büyük hacim artışını kaydetti. Yaklaşık %12 oranında artan BYF’ler, geçtiğimiz ay içinde 200.000 onsluk bir taleple karşılaştı

 Paladyum da platindeki bu artışlardan benzer şekilde istifade etti. 80.000 onsluk bir artış yaşayan paladyum, %4,2’lik bir büyüme sağladı. Yatırımcıların şu an için altın ve altın ürünlerini bir nebze ikinci plana itmiş oldukları görülüyor. 84,08 milyon onsa gerilemiş olan altın BYF rezervleri, zirveden oldukça uzak. Vadeli Emtia Piyasası Komisyonu’ndan (CFTC – Commodity Futures Trading Commission) gelen bilgilere göre, yatırımcılar uzun pozisyon ve opsiyonlara yoğunlaşmış durumda.
 HSBC Yatırım Bankası, platin grubu metalleri konusunda boğa piyasasından yana olduklarını, fakat yakın vadede bir konsolidasyon ihtimaline karşı da hazırlıklı olduklarını belirtiyor. Yüksek platin fiyatlarının geri dönüşümü ve hurda ticaretini körükleyebileceğini belirten banka uzmanları, fiyatlarda bir gerilemeyi olası bulduklarını yineledi.

Goldman Sachs'ın tahmini: Altın fiyatları ralli yapacak

Goldman Sachs Group Inc., altının önümüzdeki üç aylık dönemde, ABD'li kanun koyucuların borç limiti sorununu çözmeye çalışma çabaları ve dünyanın en büyük ekonomisindeki yavaşlama ile birlikte, yükselebileceğini kaydetti ve yatırımclara yükselişlere oynamaları tavsiyesinde bulundu.
Goldman analistleri Damien Courvalin ve Alec Phillips, 18 Ocak'taki raporlarında, "Mevcut fiyatların, yeni long pozisyonların tekrar oluşturulması için iyi bir giriş noktası olduğunu
düşünüyoruz," dedi. Banka, altın için üç aylık fiyat hedefinin ons başına 1,825 dolar olduğunu ve ABD ekonomisinin sıçrama yapması ile birlikte yılın ikinci yarısında fiyatların zayıflayacağı tahminini tekrarladı.
Altın önceki çeyrekte, ABD'de toparlanma ve merkez bankası teşviklerin potansiyel sonlandırılması beklentileri ile yüzde 5.5 düştü ve 2008'den bu yana en kötü performansını gösterdi. Goldman analistleri, 1,825 dolara doğru bir yükselişin, borç tavanı kararları ile ilgili rallilerle uyumlu olduğunu kaydetti. ABD Kongresi, Hazine Bakanlığı'na göre, 1960'tan bu yana, borç limitini 79 kez artırdı ya da revize etti.
Analistler, "Bu sorunlara bağlı belirsizlik ile birlikte ekonomistlerimizin, daha yüksek vergilerin negatif etkisinin ardından 2013 yılının ilk yarısında zayıf ABD gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyüme tahmini, altını üç aylık hedefe doğru itecek" dedi.
2012 yılında 12'nci yıl üst üste artış gösteren altın, Asya seansında sabah saatlerinde, Comex'te ons başına 1,689.50 dolardan işlem görüyordu. Exchange Traded Fonlarındaki (ETF) altın varlıkları, Bloomberg'in derlediği verilerin gösterdiği üzere, geçen ay rekor seviyeye çıktı. En aktif altın kontratı, ons başına 1,825 doların üzerine en son Eylül 2011'de çıktı.
ABD Hazine Bakanlığı, ABD'nin 16.4 trilyon dolar olan borç limitini, Şubat ortası ile Mart başı arasındaki dönemde aşacağını kaydetti. Kamu kuruluşlarının finansmanı 27 Mart'ta tükenecek ve kanun koyucular yeni harcamaları onaylamalı. Aksi halde kamu kuruluşları işleyemeyecek. Ayrıca Mart ayında da, Kongre, 1 Ocak'taki anlaşmayla ertelenen, yarısı savunma harcamalarında olmak üzere, 110 milyar dolarlık harcama kısıntıları ile karşı karşıya kalacak.

Zorunlu karşılıklar artırıldı

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, belirlediği strateji çerçevesinde Türk Lirası ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarında artış yaptı.
Merkez Bankası, Zorunlu Karşılıklara İlişkin Para Politikası Kararı'nı, yapılan basın duyurusuyla açıkladı.

Duyuruya, şu ifadelere yer verildi:
''Türk Lirası zorunlu karşılık oran artışıyla tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarı yaklaşık 1,4 milyar TL artmakta olup, rezerv opsiyon mekanizması (ROM) imkanlarının mevcut oranlarda kullanılmaya devam edildiği varsayıldığında piyasadan yaklaşık 300 milyon TL, 750 milyon dolar döviz ve 350 milyon dolar değerinde altın çekilecek ve halihazırda yüzde 10,6 olan Türk Lirası efektif zorunlu karşılık oranı yüzde 10,8 seviyesinde gerçekleşecektir.
Yabancı para zorunlu karşılık oran artışıyla da piyasadan yaklaşık 900 milyon dolar likidite çekilecek ve halihazırda yüzde 10,6 olan yabancı para efektif zorunlu karşılık oranı yüzde 11 seviyesinde gerçekleşecektir.''
Duyuruda, zorunlu karşılık oranları, 1 Şubat 2013 tarihli yükümlülük cetvelinden itibaren geçerli olacağı ve tesis döneminin 15 Şubat 2013 tarihinde başlayacağı belirtildi.
Duyuruda, Türk Lirası zorunlu karşılıkların altın cinsinden tesisine ilişkin rezerv opsiyonu katsayısının tüm dilimler için 0,1 puan yükseltildiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
''Bankalar söz konusu imkanı istikrarlı bir şekilde kullanmakta olup, yararlanma oranı yüzde 89,1 düzeyindedir. Mevcut imkân dahilinde Türk Lirası zorunlu karşılıklar için 12,7 milyar dolar değerinde 237 ton altın tutulmaktadır. Yapılan değişiklik sonucunda imkanın aynı oranda kullanılması halinde, Bankamız altın rezervlerinde yaklaşık 900 milyon dolar değerinde 16,5 ton artış olması beklenmektedir.
Türk Lirası zorunlu karşılıklardaki altın ROK artışı 15 Şubat 2013 tarihli yükümlülük cetvelinden itibaren geçerli olacak ve tesis dönemi 1 Mart 2013 tarihinde başlayacaktır.''     
Bu çerçevede, değişiklik yapılan yabancı para zorunlu karşılık oranları şöyle:
     Türk Lirası Yükümlülükler
     Mevcut Oranlar (Yüzde)      Yeni Oranlar (Yüzde)
Vadesiz, ihbarlı mevduatlar ve özel cari hesaplar ile 1 aya kadar ve 3 aya kadar (1 ve 3 ay dâhil) vadeli mevduatlar/katılma hesapları
     11      11,25
     6 aya kadar vadeli mevduatlar/katılma hesapları (6 ay dâhil)
     8      8,25
     1 yıla kadar vadeli mevduatlar/katılma hesapları
     6      6,25
1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli mevduatlar/katılma hesapları ile birikimli mevduatlar/katılma hesapları
     mevduatlar/katılma hesaplarında
     5      5
     1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli diğer yükümlülükler
     11      11,25
     3 yıla kadar (3 yıl dahil) vadeli diğer yükümlülükler
     8      8   
     3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler
     5     5

Avro/dolar paritesi ZEW ile yükselişe geçti

Avro/dolar paritesi uluslararası piyasada 1,3267 seviyesine kadar geriledikten sonra Almanya'da açıklanan ZEW ekonomik güven endeksi ile tekrar yükselişe geçti.
Güne 1,3316 seviyesinden başlayan parite avronun diğer para birimleri karşısında düşüşe geçmesiyle en düşük 1,3267 seviyesine kadar geriledi. Ardından saat 12.00'de Almanya'da açıklanan ocak ayı
ZEW ekonomik güven endeksinin 31,5 ile mayıs 2010 tarihinden bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaşmasıyla yükselişe geçen parite bu dakikalarda 1,3350 seviyesinden işlem görüyor.
Açıklanan ZEW ekonomik güven endeksi için piyasaların beklentisi 12,0 olacağı yönündeydi. Endeksin aralık ayı değeri ise 6,9 olmuştu.
Avronun sabah açılışın ardından diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesiyle ilgili ise HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti Ali Çakıroğlu Alman gazetelerinde yer alan bankacılık sektörü ile ilgili haberlerin etkili olmuş olabileceğini belirtti.
Çakıroğlu paritenin değer kaybı ile ilgili olarak ''Alman gazetelerinde yer alan bir habere göre Almanya Finansal Denetleme Kurumu (Bafin), büyük bankaların küçültülmesi (yatırım bankacılığı birimlerinin ayrılması) konusunda çalışmalarını hızlandıracağı haberleri etkili olmuş görünüyor'' dedi.
UYARI: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.Oluşabilecek her türlü maddi ve manevi zararlar site ziyaretçilerini bağlayıp sitemizin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını peşinen kabul etmiş sayılır. ariyordum free backlink freebanner4u