Ads 468x60px

Altın: 2014 Hedefi 2.400 Dolar/Ons

Altın yatırımcıları, yıl sonuna kadar altının ons fiyatının 1.800 dolar seviyesine yükseleceğini, 2013′te 2 bin dolar sınırını aşacağını, 2014 sonunda ise 2 bin 400 dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Ekonomi Bakanlığı’nın raporundan alınan bilgilere göre, mineral, metal ve cevherlerin fiyatlarındaki değişimler incelendiğinde, küresel ekonomik kriz döneminde değer kaybederek 2009 yılı
Ocak-Temmuz döneminde dip yapan ve 175,9 seviyesine inen mineral, metal ve cevher endeksi, bu tarihten sonra yeniden dalgalı bir artış trendine girerek, 2011 yılı Ocak-Temmuz döneminde krizden sonraki en yüksek seviyesi olan 383,2 düzeyine ulaştı.



Ancak bu tarihten sonra küresel talepte, özellikle de Çin’in ithalat talebinde yaşanan gerileme ve Avrupa borç krizinin daha da derinleşmesinin etkisiyle dalgalı bir düşüş eğilimine giren endeks, bu yılın Temmuz ayına kadar yüzde 20 oranında değer kaybetti, Ocak-Temmuz döneminde 298 seviyelerini gördü.



Temmuz 2011-2012 döneminde altın dışında tüm metallerin fiyatlarında yüzde 20-30 oranında düşüşler yaşandı. Fiyatı en çok düşen metaller kalay ve nikel olurken, fiyatı artan tek metal altın oldu.



Dünya Altın Konseyi’ne (WGC) göre, dünyanın en büyük altın üreticileri ABD, Çin ve Avustralya, dünya altın arzının 3′te 1′ini karşılıyor. Son yıllarda, küresel düzeyde yılda yaklaşık 2 bin 500 ton altın üretiliyor ve piyasadaki altının yaklaşık 3′te 1′i geri dönüşümle sağlanıyor.



Altın fiyatlarındaki değişimlere bakıldığında 2000 yılında ortalama troy ons başına 279 dolar seviyesindeki altın fiyatı, 2011 yılına gelindiğinde 5 kattan fazla artarak, ortalama 1.568 dolar seviyesine ulaştı. 2011 yılı Eylül ayında ise altın fiyatları 1.771 dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Artışın temelinde, özellikle kriz sonrasında küresel ekonomideki belirsizliklerin devam etmesi, Avro Bölgesi borç krizinin derinleşmesi, ABD ekonomisi ve dolara olan güvenin zayıflaması ile altının “güvenilir” bir yatırım aracı olarak görülmesi etkili oldu.



Bu tarihteki zirvesinden sonra dalgalı bir düşüş trendine giren altın, 2012 yılı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,3 değer kazanarak 1.590 dolar seviyesine yükseldi. Ekonomi Bakanlığı’nın raporuna göre, piyasalarda belirsizliğin artmasıyla birlikte riskten genel anlamda bir kaçış gözleniyor ve önümüzdeki dönemde de altın fiyatındaki artışın devam etmesi bekleniyor.



Bu bağlamda, altın yatırımcıları, 2012 yılı sonuna kadar altının ons fiyatının 1.800 dolar seviyesine yükseleceğini, 2013 yılında 2 bin dolar sınırını aşacağını ve 2014 sonunda ise 2 bin 400 dolara ulaşacağını öngörüyor.



Gümüş Enstitüsü’ne (SI) göre, 2011 yılında dünyanın en büyük gümüş üreticileri, yıllık 100 milyon onsun üzerindeki üretimleriyle sırasıyla Meksika, Peru ve Çin oldu. Dünyanın en büyük gümüş tüketicileri ABD, Çin, Japonya ve gümüş tüketicileri ABD, Çin, Japonya ve Hindistan olup, toplam gümüş tüketimin yarısından fazlası bu dört ülkede gerçekleşti. 2000 yılında troy ons başına 500 dolar olan ortalama gümüş fiyatı, 2011 yılı Nisan ayında 4 bin 280 dolar ile tarihi zirvesine ulaştı. Fakat bu tarihten sonra fiyatlar düşerek Temmuz 2012 itibariyle 2 bin 744 dolar seviyesine geriledi.

Star Gazete


Kredilerde Eş Şartı Kalkıyor

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ticari kredilere kefil olurken, eş rızası aranmasını şart koşan düzenlemeyi kaldırıyor. Konut ve ihtiyaç kredisinde ise eşi korumak için mal ayrımı geliyor.
İş dünyasını sıkıntıya sokan kredi kefaletlerinde "eş rızası" şartı kaldırılıyor. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Yeni Borçlar Kanunu'nda kredi kefaletlerinde eş rızası düzenlemesini yeniden görüştü.


Sabah'ın haberine göre Bakanlık, bu uygulamayı yalnızca ticari kredilerle sınırlı olmak kaydıyla kaldırma kararı aldı. "Eş rızası" şartı uygulamasının esnaflar arasında dostluğu bozduğu ve ticari hayatı aksattığı yönündeki tepkilerin artmasıyla, bu yönde yeni bir adım atılması gündeme gelmişti.

MAL AYRIMI ÖNLEMLİ

Eş rızasının kaldırılmasına yönelik düzenleme tamamlanma noktasına gelirken, kefil olan şahsın eşinin rızasının olması şartı konut, ihtiyaç, bireysel gibi ticari olmayan kredilerde devam edecek. Düzenlemenin yılbaşına kadar meclis gündemine getirilmesi bekleniyor.

Ticari kredilerde eşin mağdur olmaması için alınacak önlemlere ise Bakanlar Kurulu karar verecek. Kredilerden doğacak olası haciz durumlarında kefil eşinin mağduriyet yaşamaması için alınacak önlemleri Bakanlar Kurulu belirleyecek. Düzenleme ile birlikte Bakanlar Kurulu'nun gündemine sunulacak önlemler başta ekonomi kurmayları olmak üzere hükümetin görüşüne sunulacak.

Eş mağduriyetini önlemek için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın en çok üzerinde durduğu yöntem ise mal ayrımı. Kefalette eşin mağdur olmasını engellemek için mal paylaşımı yapılacak ve eşin hayatını devam ettireceği belli malın eş üzerine yapılarak olası hacizlerde el konulamaması sağlanacak. Başta kefil ailesine ait ev olmak üzere, belli eşyalar bu kapsamda mal ayrımına girecek.

Eş rızası şartı, iş kurmak ya da buna benzer amaçlarla ticari kredi kullanırken kefil bulmayı zorlaştırdığı gerekçesiyle eleştiriliyordu. Bakanlık özellikle esnaftan gelen şikâyetleri dikkate alarak yeni bir düzenlemeye gitti. Diğer krediler içinse eş rızası kuralı geçerli.

Faiz Tarihi Dip Seviyede

Tahvil-bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizi, güne tarihi dip seviyesi olan yüzde 6,11 seviyesinden başladı.
Dün güne yüzde 6,21 seviyesinden başlayan gösterge tahvilin bileşik faizi, bu seviyeden gelen alımlarla düşüşe geçti ve günü yüzde 6,12 seviyesinden kapattı.


Analistler Merkez Bankası'nın fonlama maliyetinin yüzde 5,65 seviyesine gerilemesinin faizlerdeki iyimser havada etkili olduğunu kaydederken, açıklanacak kasım ayı enflasyon rakamlarına kadar tahvil bono piyasasındaki olumlu havanın devam edeceğini belirtiyor.

Teknik olarak gösterge tahvilin bileşik faizinin yüzde 6,0 seviyesinin destek, yüzde 6,25 seviyesinin ise direnç olarak takip edileceğini belirten analistler; kısa vadede yüzde 6,10 - 6,20 aralığında seyredebileceğini kaydediyor.

Altın 2013 yılında kaç TL olması bekleniyor?

Altın yatırımcıları, yıl sonuna kadar altının ons fiyatının 1.800 dolar seviyesine yükseleceğini, 2013'te 2 bin dolar sınırını aşacağını, 2014 sonunda ise 2 bin 400 dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Ekonomi Bakanlığı'nın raporundan alınan bilgilere göre, mineral, metal ve cevherlerin fiyatlarındaki değişimler incelendiğinde, küresel ekonomik kriz döneminde değer kaybederek 2009 yılı
Ocak-Temmuz döneminde dip yapan ve 175,9 seviyesine inen mineral, metal ve cevher endeksi, bu tarihten sonra yeniden dalgalı bir artış trendine girerek, 2011 yılı Ocak-Temmuz döneminde krizden sonraki en yüksek seviyesi olan 383,2 düzeyine ulaştı.

Ancak bu tarihten sonra küresel talepte, özellikle de Çin'in ithalat talebinde yaşanan gerileme ve Avrupa borç krizinin daha da derinleşmesinin etkisiyle dalgalı bir düşüş eğilimine giren endeks, bu yılın Temmuz ayına kadar yüzde 20 oranında değer kaybetti, Ocak-Temmuz döneminde 298 seviyelerini gördü.

Temmuz 2011-2012 döneminde altın dışında tüm metallerin fiyatlarında yüzde 20-30 oranında düşüşler yaşandı. Fiyatı en çok düşen metaller kalay ve nikel olurken, fiyatı artan tek metal altın oldu.

Dünya Altın Konseyi'ne (WGC) göre, dünyanın en büyük altın üreticileri ABD, Çin ve Avustralya, dünya altın arzının 3'te 1'ini karşılıyor. Son yıllarda, küresel düzeyde yılda yaklaşık 2 bin 500 ton altın üretiliyor ve piyasadaki altının yaklaşık 3'te 1'i geri dönüşümle sağlanıyor.

Altın fiyatlarındaki değişimlere bakıldığında 2000 yılında ortalama troy ons başına 279 dolar seviyesindeki altın fiyatı, 2011 yılına gelindiğinde 5 kattan fazla artarak, ortalama 1.568 dolar seviyesine ulaştı. 2011 yılı Eylül ayında ise altın fiyatları 1.771 dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Artışın temelinde, özellikle kriz sonrasında küresel ekonomideki belirsizliklerin devam etmesi, Avro Bölgesi borç krizinin derinleşmesi, ABD ekonomisi ve dolara olan güvenin zayıflaması ile altının "güvenilir" bir yatırım aracı olarak görülmesi etkili oldu.

Bu tarihteki zirvesinden sonra dalgalı bir düşüş trendine giren altın, 2012 yılı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,3 değer kazanarak 1.590 dolar seviyesine yükseldi. Ekonomi Bakanlığı'nın raporuna göre, piyasalarda belirsizliğin artmasıyla birlikte riskten genel anlamda bir kaçış gözleniyor ve önümüzdeki dönemde de altın fiyatındaki artışın devam etmesi bekleniyor.

Bu bağlamda, altın yatırımcıları, 2012 yılı sonuna kadar altının ons fiyatının 1.800 dolar seviyesine yükseleceğini, 2013 yılında 2 bin dolar sınırını aşacağını ve 2014 sonunda ise 2 bin 400 dolara ulaşacağını öngörüyor.

Gümüş Enstitüsü'ne (SI) göre, 2011 yılında dünyanın en büyük gümüş üreticileri, yıllık 100 milyon onsun üzerindeki üretimleriyle sırasıyla Meksika, Peru ve Çin oldu. Dünyanın en büyük gümüş tüketicileri ABD, Çin, Japonya ve gümüş tüketicileri ABD, Çin, Japonya ve Hindistan olup, toplam gümüş tüketimin yarısından fazlası bu dört ülkede gerçekleşti. 2000 yılında troy ons başına 500 dolar olan ortalama gümüş fiyatı, 2011 yılı Nisan ayında 4 bin 280 dolar ile tarihi zirvesine ulaştı. Fakat bu tarihten sonra fiyatlar düşerek Temmuz 2012 itibariyle 2 bin 744 dolar seviyesine geriledi.

Sigaraya Zam Hazırlığı Başladı 2013

Hükümet sigaradan alınan nispi ÖTV'nin; maktu olarak uygulanmasını tartışıyor.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın rapor hazırlamasını istediği Merkez Bankası "maktu ÖTV olsun" derken, sigara firmaları da önlerini görebilmek için maktu vergi istiyor.

Dünya'dan Önder Barlas'ın haberine göre; Sigaradan nispi olarak alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), eğer yeni bir düzenleme yapılmazsa 1 Ocak 2013'ten itibaren yüzde 65'ten yüzde 69'a çıkartılacak. Hükümet de, bu yıl meydana gelen bütçe açığının bir kısmını sigaradaki vergi artışı ile telafi etmeye çalışacak. Ancak bu vergi artışının yaratacağı sonuçlar hükümet içinde endişeye neden oluyor.

Şöyle ki; Sigaradan alınan ÖTV nispi, yani oransal olarak uygulanıyor. Bu nedenle ÖTV oranında yapılan bir puanlık artış, tüketici fiyatlarına vergi artışının birkaç katı olarak yansıyor. Yapılan son hesaplamalara göre vergi oranının yüzde 65'ten yüzde 69'a çıkarıltılması, üst segmentteki bir sigaranın fiyatını ortalama yüzde 20 artıracak.
İşte endişelerden ilki bu noktada ortaya çıkıyor. Geçen yıl sigaraya zam yapılmış ancak enflasyonu zıplatıcı bir etki ortaya çıkardığı için zammın bir kısmı acilen geri alınmış ve bu zam 1 Ocak 2013'e ertelenmişti.

İşte ertelenen o zam bu yılbaşında yürürlüğe girecek. Yeniden enflasyonu azdırıcı bir etki ile karşı karşıya kalmak istemeyen hükümet ise formül arayışına girdi. Endişenin bir diğer nedeni ise Türkiye'de sigaraya yapılan her zammın, sigara kaçakçılığını artırıyor olması.

Şu anda sigara kaçakçılığı nedeniyle devletin uğradığı vergi kaybının her yıl 2 milyar dolar civarında olduğu ve bu kaçakçılığın terör örgütü eliyle yapıldığı tahmin ediliyor. Dolayısıyla sigaraya yapılacak zammın, hem kaçakçılığı artırmasından hem de terör örgütünün işine daha fazla yaramasından endişe ediliyor.

Çözüm arayışı geçen yıl başladı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, geçen yıl geri alınan zammın ardından Merkez Bankası ve TÜİK'ten nasıl bir yol izlenmesi gerektiği yönünde rapor hazırlamasını istedi.

Merkez Bankası uzmanlarının hazırladığı raporda bir tek tütün ürünlerine nispi ÖTV uygulandığı ve bu vergide yapılan artışların nihai ürün fiyatını daha fazla artırdığı ve enflasyonu fırlattığına dikkat çekildi. Raporda nispi ÖTV uygulamasından "maktu ÖTV" uygulamasına yani sabit bir miktar üzerinden vergi alınmasının doğru olacağına yer verildi.

Dünya sektör temsilcilerinin isteklerinin de, Merkez Bankası'nın hazırladığı rapor doğrultusunda olduğu bilgisine ulaştı. Serbest rekabetin uygulandığı ve tütün ürünlerinin devlet tekelinde olmayan ülkelerde maktu vergi uygulandığını belirten sektör temsilcileri, Türkiye'de de maktu vergilendirme sistemine geçilmesi halinde sektör oyuncularının önünü daha rahat görebileceğini söyledi.

İŞTE SEÇENEKLER
Şimdi hükümetin önünde tütün ürünlerindeki vergilendirme konusunda birkaç seçenek bulunuyor. Birinci seçenek, mevcut vergilendirme sisteminin yüzde 65'ten yüzde 69'a çıkartılarak devam ettirilmesi. Bu seçenekte vergi artışı yapma yetkisini yetkisini kullanan hükümet "ben enflasyon artışını göze alıyorum ve kaçakçılıkla daha etkin mücadele edeceğim" diyebilir.

İkinci seçenek, mevcut sistemin vergi artışı olmadan devam ettirilmesi. Bu durumun enflasyona olumsuz bir etki olmayacaktır. Ancak hükümet vergi geliri artışından feragat edecektir.

Üçüncü seçenek ise nispi vergilendirme sisteminden maktu vergilendirmenin ağırlıkta olduğu hem maktu hem nispi vergilendirme sistemine geçilmesi.
Bu durumda hükümet halen sigara başına aldığı vergi kadar vergi almaya devam edecek. Maktu verginin toplam vergi içindeki oranı yüksek, nispi verginin daha düşük olacaktır.
Hükümet her altı ayda bir maktu vergi miktarını enflasyon oranında artırarak vergi gelirlerini enflasyon karşısında koruyacak. Sigara fabrikaları da fiyatlarını buna göre belirleyecek.

Arzu eden firmalar maliyet artışını gözönünde bulundurarak zam yapacak, arzu edenler ise bir miktar da olsa kardan zararı göze alarak aynı fiyattan satışa devam edecek.

Hükümet bu üç formülden hangisini tercih edeceğini düşünürken, sigara üreticileri içinde maktu verginin daha yüksek oranlı olduğu seçeneğe daha yakın görünüyor.
Yüzde 20 zam gelebilir.

Hükümetin tütün ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi'nde (ÖTV) yıl sonuna kadar yeni bir düzenleme yapmaması durumunda, 1 Ocak 2013'ten itibaren tütün ürünlerinden alınan ÖTV yüzde 65'ten yüzde 69'a yükselecek. Bu yükselişin nihai sigara fiyatlarında yüzde 20'lik bir artış yaratması bekleniyor.

Çiğ Köfte Sektörü Hızla Büyüyor

Geçen yılı 350 milyon lira ciroyla kapatan çiğ köfte sektörü, bu yıl sonuna kadar 400 milyon lira büyüklüğe ulaşacak.
Güneydoğu sofrasının vazgeçilmez tatlarından çiğ köftenin sektörü hızla büyümeye devam ediyor. Geçen yılı 350 milyon lira ciroyla kapatan sektör, bu yıl sonuna kadar 400 milyon lira büyüklüğe
ulaşacak. Zincir markaların yeni hedefi Anadolu şehirleri.

Çiğ köfteyi fast food zinciri haline getiren Oses Çiğ Köfte Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yaşar, Türkiye’de yılda 10 bin ton çiğ köfte yendiğini, bunun 3 bin tonunu kendilerinin ürettiğini belirterek, "Sektör doyuma ulaşmış değil. Özellikle Anadolu'da ciddi bir boşluk söz konusu." dedi.  Oses, kuruluşunun 10. yılında mağaza sayısını 400’e çıkaracak. İzmir’den gelecek ilk 50 franchise talebine de özel fırsatlar sunacak.

Çiğ köfteyi marka yapmak amacıyla 10 yıl önce yola çıktıklarını ifade eden Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar, bunun için 2 bin metrekare kapalı alanda 30 ton kapasiteli tesis kurduklarını söyledi. Şu anda Türkiye genelinde 347 şubeleri bulunduğunu kaydeden Yaşar, yıl sonunda 400’e ulaştırmayı hedeflediklerini belirtti. Çiğ köfteyi 7’den 70’e herkesin yiyebileceği bir ürün haline getirdiklerini ifade eden Yaşar, "Sıra geceleri ya da bazı özel davetler için hazırlanan bir yiyecekti. Biz bunu kolay ulaşılabilir, herkesin damak tadına uygun standarta getirerek, fast food zincirlerinin bir parçası yaptık." şeklinde konuştu.

Karsan, Hyundai ile anlaşma imzaladı

Karsan, Hyundai Motor Company'nin (HMC) geliştirmekte olduğu yeni hafif ticari araç serisinin üretimi ve tedariki için anlaşma imzaladı.

Karsan ve Hyundai Motor Company (HMC) arasında Haziran 2011'de imzalanan "Çerçeve
Anlaşması"nın devamı niteliğindeki nihai anlaşmanın imza töreninde konuşan Karsan Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç, enteresan bir beraberliğe imza attıklarını belirterek, Hyundai'nin otomotiv kökenli bir yapı olduğunu söyledi.

Hyundai'nin otomotivin her şeyini yaptığını anlatan Kıraç, "Yan sanayileri, çelik sanayileri var, bir finans şirketi ve lojistik şirketi var. Dolayısıyla yattıkları, kalktıkları, düşündükleri tek iş otomotiv. Yine Hyundai çok hızla büyüyen ve bu sene dünya otomotiv sektöründe 4. büyük firma" diye konuştu.

Karsan hakkında da bilgiler veren Kıraç, Karsan'ın 1966'da Sanayi Bakanlığı'nın öncülüğünde kurulan bir yapı olduğundan bahsetti. Kıraç, "Karsan, o dönemde sac karoserinin Türkiye'de üretilmesine öncülük yapmış, Türkiye'de bu sanayiyi öğreten bir yapı" dedi. Kıraç, şöyle devam etti:

"Karsan hafif ticari denilen vasıtaların liderliğini ve öncülüğünü yaptı. Bugün Türkiye hafif ticari branşta Avrupa'nın en büyüğü ve buna ilave Karsan bu sahada yüzde 85'i Avrupa'ya ihraç edilmek üzere bir imalata girecek ve öyle zannediyorum ki çok kısa zaman da üretim adedi elli binleri bulacak. Karsan yeni bir yapının içine girdi ve kendi ürünlerini üretmeye başladı. Hyundai gibi bir dev ile beraber büyükçe adetleri yapmak planı içerisinde. İki taraf ta otomotivi biliyor ve tek hedefi otomotiv. Türk otomotiv sanayinde markasız olduğumuz bir devrede böyle bir segmenti bir seviyeye getiren kişiler olarak mutluluk duyuyorum ve o nedenle Hyundai'ye 'hoş geldiniz' diyorum."

İmza töreninde konuşan HMC Başkan Yardımcısı Young Hoon Jung ise Karsan'la olan işbirliklerinin bu projeye önemli bir ivme katacağını ve bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Dünyanın en büyük dördüncü otomotiv üreticisi konumunda olduklarını vurgulayan Jung, Hyundai'nin otomobilde dünya çapında yakaladığı başarıyı ticari araçlarda da göstermeye başladığını söyledi. Jung sözlerine şöyle devam etti:

"Avrupa hafif ticari araç pazarında da otomobilde yakaladığımız aynı başarıyı yakalayarak önemli bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Bu proje kapsamında, hedef pazarlara yönelik gerçekleştirdiğimiz yerel pazar aştırmaları sonucunda pazar ihtiyaçlarını ve beklentilerini belirledik ve ürün serisinin geliştirme faaliyetlerini bu araştırma sonuçlarına göre kurguladık. Bu çalışmalara Türkiye otomotiv endüstrisinin başarısını ve Karsan'ın kaliteli üretimini ilave ederek Avrupa pazarlarında iddialı bir oyuncu olma yolunda hızla ilerlemekteyiz. Karsan bugün Türkiye'nin en önemli otomotiv üreticilerinden biri. HMC, Karsan'ın çağdaş üretim teknolojisi ve metotları kullanarak ürettiği bu araçları Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında pazarlayacak. Bu büyüme stratejimizin gerçekleşmesinde Karsan'la nihai sözleşmesini bugün imzaladığımız bu projenin hayati önemi bulunuyor."

Anlaşmanın kapsamı

İmzalanan anlaşma, HMC tarafından geliştirilmekte olan 3–6 ton arasında (Gross Vehicle Weight) azami yüklü ağırlığa sahip panel van, hafif kamyon ve minibüs versiyonları bulunan hafif ticari araç serisinin üretimini kapsıyor. Üretim başlangıç tarihi 2014 yılı sonu olarak belirlenen yeni modelden, ilk 7 yılda, toplam 200 bin adedin üzerinde üretim gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Anlaşma kapsamında, Karsan bu yeni ürün serisinin iç pazarın yanı sıra Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Bölgesi'ndeki (CIS) Kafkas ülkeleri için münhasır üreticisi konumunda olacak.

Bu yeni üretim için Karsan yaklaşık 60 milyon dolar, Hyundai ise 200 milyon dolar yatırım yapacak. Hyundai bu proje için gerekli çelik tedarikini Kore'den kendi tesislerinden sağlayacak. Üretim için başlangıçta yüzde 20 yerli ürün kullanılması ve ilerideki dönemde bu oranın artırılması hedefleniyor.

Gözlüksüz 3D Televizyon Toshiba’dan

Toshiba GmbH Avrupa, gözlüksüz kullanılan ve büyük ekranlı ilk 3D televizyonu piyasaya sundu. 55ZL2 olarak adlandırılan modelin ekran ölçüsü 139 cm (55 inç) ve 3D izlemek için gözlük kullanmak gerekmiyor.

Ayrıca 55ZL2 dünyada tüketiciye sunulan ilk Quad Full HD televizyon olma başarısını gösteriyor. Quad Full HD özelliği sayesinde çok sayıda kişi aynı anda 3D görüntü deneyimi yaşayabiliyor ve ayrıca 2D içerikleri dörtlü olarak Full HD çözünürlükte gösterebiliyor.

Toshiba 55ZL2 Türkiye’de Ocak ayından itibaren satışa sunulacaktır.

Sofistike lenset teknolojisi ile aynı anda çoklu görünüm sağlanmaktadır
Gözlüksüz 3D teknolojisinde sol göze ve aynı anda sağ göze resim gönderme ilkesi olan stereoskopik ilke esas alınmıştır ve sağ göze gönderilen resimde küçük bir sapma oranı kullanılmıştır (paralaks) ve bu görüntülerin gözleyenin beyninde 3D etkisi yaratmaya yol açmaktadır. Gözlüksüz 3D görüntüsüne ulaşmak için, lenslerin belirtilen görüntüleri izleyicinin gözlerine ulaştırması gerekmektedir. Bu integral teknoloji CEVO-ENGINE tarafından desteklenmektedir. 55ZL2 modeli uygulamasında dokuz görüntü iletilmektedir ve bu yol ile birden fazla olan geniş görüş açı gölgelerinin oluşturularak gözlüksüz 3D uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bu teknoloji ile sayısı birden fazla olan izleyicinin aynı anda ve 3D gözlükleri kullanmadan 3D uygulamasından yararlanması sağlanmıştır.

Yüz çekimi uygulaması 3D gözlüksüz deneyimi optimize etmektedir
Toshiba 55ZL2, kullanıcıyı tanıyarak önceden kullanıcıya özel kişiselleştirilmiş olan ayarları aktif hale getiriyor.
Kumandaya basılması ile izleyicilerin pozisyonlarını denetler ve görüntüleme deneyimini onlara göre ayarlar.

3D ve 2D kalitesinde olan görüntülere mükemmel Quad Full HD ekran
Yüksek çözünürlüklü görüntü kalitesinde olan ekrandan dokuz görüntü iletmek teknolojik açıdan zordur. Toshiba bu nedenle 3840 x 2160 piksel gömülü panel, yani Quad Full HD çözünürlüğüne eşdeğer olan panel kullandı ve aynı anda görüntülenen dokuz görüntüyü elde etti. 55ZL2 modelinin bir diğer özelliği ise 2D içerikleri Quad Full HD çözünürlüğünde görüntüleme. Başka bir deyişle televizyon ile 8 MP kamera ile çekilmiş olan görüntüleri kaliteden ödün vermeden görüntüleyebilme özelliğine sahip. Kompleks algoritmaların kullanımı ile Toshiba Resolution + TV programlarını SD veya HD çözünürlükte yani teknolojik içerik değiştirme – DVD veya Blu-ray içeriklerini dört kat Full HD çözünürlüğe değiştirme özelliğine sahiptir – bu şekilde Quad Full HD ekranın yüksek çözünürlüğünden tam anlamıyla yararlanma sağlamaktadır.

Dünyaya açılan akıllı ve kişiselleştirilmiş cam
Toshiba 55ZL2, gözlüksüz izlenebilir 3D TV olmanın ötesinde özelliklere sahip. Ayrıca Smart TV’nin gelişmiş özellikleri ile sağlanan işlevler sayesinde Toshiba alanlarına erişim sağlanıyor. Toshiba çevrimiçi platformunda yayın satın alma ve web tabanlı içeriklerin paylaşımı gibi özellikler sunuluyor. Ek olarak Hbb TV özelliği de destekleniyor. 55ZL2 TV’ye USB yolu ile bağlı olan taşınabilir disk sürücüsüne yayın akışını kaydetme özelliği de sunuluyor.

Önde gelen teknoloji
Apple iPhone sahipleri artık uzaktan kumanda kullanımına gereksinim duymuyor. TV’yi kontrol etmek için sadece akıllı telefonun kullanımı yeterli. 55ZL2 modeli ayrıca kişisel TV uygulamalarını sunuyor: TV kişisel resimleri görüntüle özelliği ile uygundur ve kişisel kanal listeleri ayarları da bulunuyor, listeler dört kullanıcının içerik bakımından kanal gruplarını destekliyor. Bunlara ek olarak TV ayarları cihaz kapatıldıktan sonra her bir kullanıcının ses seviye kullanımını hatırlama özelliğine sahip.

CEVO-ENGINE: yenilikçi uygulamaların ardındaki güç merkezi
CEVO-ENGINE, Toshiba yüksek performanslı çoklu işlemci platformu 55ZL2 modelinin ardındaki güç merkezi. CEVO-ENGINE’in üstün teknolojisi 3D etkisini yaratmak için gerekli olan derin bilgileri sunmak ve dokuz görüntünün aralarındaki farklılıkları hesaplama özelliğine sahip. 3D gözlüksüz görüntüleme teknolojisi ve uygulamaları için gerekli olan karmaşık algoritmaların yönetimine ilişkin olan yüksek hesaplama gerektiren mühendisliği dünyada bugün televizyon pazarında bir tek CEVO-ENGINE sunuyor.

Otomatik kalibrasyon: Görüntüyü stüdyo kalite seviyesinde sunmak
Toshiba’nın 55ZL2 modeli ile beraber gelen CEVO-ENGINE teknolojisi sayesinde görüntü kalitesini sergileme performansı yükseliyor. CEVO-ENGINE otomatik kalibrasyon araçlarını destekliyor ve ekranı optimize ederek filmleri çekildiği koşullardaki renk kalitesine en yakın haline ulaştırıyor. Şu ana kadar renk analizörü sadece profesyoneller tarafından kullanılıyordu ve kullanımında harici bir bilgisayar gerekiyordu. Şimdi ise CEVO-ENGINE tüm hesaplamaları ek bir donanıma gerek kalmadan gerçekleştiriyor.

Brent petrol 110 dolardan işlem görüyor

Petrol fiyatları, ABD'de bütçe görüşmeleri sürerken, OECD'nin Avro bölgesi ve ABD için büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmesinin ardından geriledi.
ABD ham petrolünün ocak ayı teslimi varil fiyatı bugünkü işlemlerde 12 sent azalarak 87,06 dolar,
Londra Brent tipi ham petrolün ocak ayı teslimi varil fiyatı ise 2 sent azalarak 110,06 dolar seviyesinde bulunuyor.
OECD ABD için bu yıl için yüzde 2,4'ten yüzde 2,2'ye çekti. OECD, gelecek yıl ABD ekonomisinin yüzde 2 oranında büyüyeceği tahmininde bulundu.
OECD, Avro bölgesinde 2012 için yüzde 0,4, 2013 yılı için ise yüzde 0,1 ekonomik daralma beklediğini açıkladı. OECD, daha önce 2013 için Avro bölgesinde yüzde 0,9 ekonomik büyüme tahmininde bulunmuştu.

Merkez Bankası Alımları Altın Fiyatlarını Destekleyici Unsur

HSBC baş ekonomisti Stephen Altendecker, merkez bankası para politikalarının, giderek devlet mâli politikalarının daha da enflasyonist etkileri olan bir parçası haline gelmeye başladığını belirtti. Uzmanlar, bu durumun doğal olarak altın fiyatlarını destekleyen bir unsur olacağını belirtiyor. Altendecker, 2003’ten bu yana ABD büyüme verilerinin sürekli tahminlerin altında, enflasyon
rakamlarının da beklentilerin üzerinde geldiğine dikkat çekti.  
 Bu yüksek enflasyonun başlıca sebebi kuvvetli emtia varlıkları. Parasal gevşemenin bir sonucu olarak gelişmekte olan ülke piyasalarından gelen yüksek talep, fiyatların diri kalmasını sağlıyor. Sürekli olarak parasal gevşeme uygulamasına bağlı bir ekonomik canlandırma uygulamasının eninde sonunda ekonomiyi dağıtacağını belirten Altendecker, merkez bankalarının da devletin oyuncağı haline geldiğini dile getiriyor. Esas tehlike, Altendecker’e göre enflasyon ve onunla beraber gelen parasal dengesizlik. Tarihsel olarak bu beraberlik hep altın için olumlu bir ortam hazırladı, bu sefer de farklı olması için bir sebep yok. 

55 bin kişiye iş fırsatı!

TİM: İhracatçılar yıl sonuna kadar 55 bin yeni istihdam hedefliyor
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ihracatçı firmaların yılın son çeyreğinde ortalama 5 yeni çalışan istihdam edeceğini, bunun da genelde 55 bin yeni istihdam oluşturacağını açıkladı.


TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, düzenlediği basın toplantısı ile ihracat eğilim araştırması 3. çeyrek sonuçları ve 4. çeyrek beklentilerini açıkladı. Raporla ilgili araştırmaya, tekstil, giyim, demir-çelik, bitkisel ürünler ve otomotiv alanına faaliyet gösteren 505 firma katıldı. Raporun detayları hakkında bilgi veren Büyükekşi, Özellikle araştırmaya katılan ihracatçı firmaların ortalama çalışan sayılarını 169 olarak hesaplıyoruz. Bunun 129'u mavi yakalı, 35'i beyaz yakalı, 5'i Ar-Ge çalışanından oluşuyor. dedi.

YÜZDE 25'İ BEYAZ YAKALI
'Önümüzdeki 3 aylık dönemde yeni çalışan istihdam edecek misiniz?' sorusunu firmalara yönelttiklerini, bu soru üzerine firmaların yüzde 25'inin beyaz yakalı, yüzde 32'sinin mavi yakalı, yüzde 10'unun ise Ar-Ge personeli istihdam edeceğini açıkladığını kaydetti. Firmaların 2012 yılı sonuna kadar çalışan sayısında artış beklediğini söyleyen Büyükekşi, firma başına 5 yeni istihdam, genel toplamda ise 55 bin yeni istihdam oluşacağını aktardı.

3. çeyrekte firmaların girdi maliyetinin yüzde 60,7 oranında arttığını söyleyen Mehmet Büyükekşi, Firmaların yüzde 11,7'si genel karlılık düzeylerinin, yüzde 11,1'i ise ihracatta karlılık düzeylerinin arttığını söylemekte. dedi. Büyükekşi, firmaların yüzde 50'sinin genel karlılık düzeylerinin azaldığına işaret etti.

İLK KEZ GİRİLECEK
TİM Başkanı, firmalar için katma değerin önemli olduğuna vurgu yaparak, Özellikle katma değer ihracat konusunu gündeme getiriyoruz. Firmaların kar edebilmesi için mutlaka Ar-Ge, tasarım ve inovasyona önem vermesi gerekiyor. ifadelerini kullandı. Firmaların üretimde kullandığı ürünlerin yüzde 65'inin yurt içinden temin edildiğini, bu sektörlerin bitkisel ürünler ve toprak ürünleri olduğunu aktaran Büyükekşi, yurt dışından temin edilen ürünlerin ise otomotiv ve kimyevi maddeler olduğunu dile getirdi. Yeni pazarlarla yapılan ihracatın yüzde 33 oranından artırdığına dikkat çeken Büyükekşi, ilk kez girilmesi planlanan ülkelerin ise sırasıyla Rusya, ABD, Çin, Irak ve Afrika ülkeleri olduğunu söyledi.

Firmaların kullandığı krediler konusunda da bilgi veren Büyükekşi, şunları kaydetti: Yine 'Dış finansman kaynaklarını nereden karşılıyorsunuz?' diye sorduğumuzda ise firmaların yüzde 80,6'sı özel bankalardan, yüzde 57'si ise EximBank'tan taleplerini karşıladığını söylüyor. Burada EximBank'ın oranının artması bizim açımızdan son derece önemli...

http://www.bigpara.com/haber-detay/gundem/55-bin-kisiye-is-firsati/838696/?bprtme=8868033615

Elektrik faturaları bu kararla düşecek

Milli Savunma Bakanlığı'nın kayıp-kaçak ücretiyle ilgili başvurusu kabul edilirse faturalarda düşüş olacak

Elektrik faturalarında ödemesini yapan vatandaşlar kaçak kullananların da faturalarını ödüyorlar. Adaletsiz bir durumun yaşandığı elektrik faturalarına bir itiraz da Milli Savunma Bakanlığı'ndan geldi. Eğer bakanlığın itirazı kabul görürse faturalar daha düşük gelecek.


Hürriyet'in haberine göre, TEDAŞ Genel Müdürlüğü, 2003 yılından 1 Kasım 2012’ye kadar yaptığı kayıp-kaçak tarama çalışmalarında yaklaşık 46.9 milyon aboneyi kontrol ederken, 629 bin kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kaçak elektrik kullanan kişilerden 2.5 milyar lira tahsil edildi. Elektrikte kayıp kaçak bedelinin tüm tüketicilere yansıtılmasına Milli Savunma Bakanlığı'ndan itiraz etmişti. Bakanlığın Danıştay'a yaptığı başvuru kabul edilirse, elektrik faturalarının yaklaşık yüzde 10 düşmesi bekleniyor.

TÜRKİYE’de son 10 yılda kaçak elektrik kullanan kişilerden 2.5 milyar lira tahsil edildi. Batıdaki şehirler, kaçak elektrik kullanımında hedefi tuttururken, doğudaki şehirlerin kayıtlı elektrikten çok kaçak kullandığı tespit edildi. TEDAŞ Genel Müdürlüğü, 2003 yılından 1 Kasım 2012’ye kadar yaptığı kayıp-kaçak tarama çalışmalarında yaklaşık 46.9 milyon abeneyi kontrol etti. Yapılan denetimlerde 2.5 milyar liraya ulaşan toplam 10.04 milyar kilovatsaatlik kaçak tahakkuku gerçekleşti. TEDAŞ, çoğunluğu doğu ve güneydoğuda olmak üzere kaçak elektrik kullandığı tespit edilen 629 bin abone hakkında ise savcılığa suç duyurusunda bulundu. Çalışmalar sonucunda elektrikteki kayıp-kaçak oranı da özel şirketlerle birlikte yüzde 16.8’e düştü.

KAYIP KAÇAKTA DOĞU FARKI

Kayıp kaçakta Çoruh, Fırat, Çamlıbel, Toroslar, Meram, Başkent, Osmangazi, Boğaziçi, Menderes, Göksu ve Yeşilırmak dağıtım şirketlerinin hedefleri tutturduğu tespit edildi. Kayıp kaçak elektrik oranları en yüksek Dicle, Van Gölü ve Aras elektrik dağıtım bölgelerinde çıktı. TEDAŞ verilerine göre kaçak elektrik kullanımında Şırnak yüzde 81.6 ile ilk sırayı aldı. Şırnak’ı yüzde 76.1 ile Mardin, yüzde 74.9’la Hakkari, yüzde 72.3’le Diyarbakır ve yüzde 70’le de Batman izledi.

Evini Kiralayana Maliye Kıyağı

Yeni hazırladıkları gelir vergisi tasarısında vatandaşa vergi teşviği getireceklerini açıklayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nda enerji tasarrufu sağlayıcı harcamalar teşvik ediliyor. Kiraya verilen gayrimenkul için yapılan ısı yalıtımı, izolasyon, enerji tasarrufu ve depreme karşı dayanıklılığı artırmaya yönelik harcamalar beyan edilen gelirden indirilebilecek" diye konuştu.

Halen ev sahipleri kiraya verdikleri evleriyle ilgili götürü usulde vergilendirilerek, yaptıkları bakım onarım masraflarının yüzde 25 oranında vergiden düşebiliyor.
Konutta KDV değere göre belirlenecek
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ayrıca konut teslimlerinde uygulanan KDV oranlarını vergi adaletini güçlendirecek şekilde gözden geçirdiklerini ve buna ilişkin Bakanlar Kurulu kararını bu yıl çıkarmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi. Mevcut uygulamada konutta, yüzde 1 ve yüzde 18 olarak uygulanan, konut alımsatımında ise 150 metrekareye kadar yüzde 1 olan KDV sistemi tamamen değişecek.
Yeni sistemle İstanbul'un lüks projelerinden birinde 60 metrekarelik konut için de yüzde 18 KDV alınabilecek. Oranlar konusunda nihai kararı Bakanlar Kurulu verecek. Maliye'nin belirlediği yeni modelle ilk adımda gayrimenkulün gerçek değeri belirlenecek. Tapuda gösterilen emlak vergisine esas değerler gözden geçirilecek.
Kaynak: http://www.emlakwebtv.com/haber/1834/kirada-evi-olana-maliye-den-mujde

Hyundai ve Kia 900.000’den Fazla Araç Sahibine Tazminat Ödeyecek

Yakıt ekonomisi bu günler için sıcak gündem konusudur. Artan yakıt fiyatları bu konunun sıcaklığını günden güne arttırmaktadır. Km başına tüketilen değerin 7.1 litre olarak belirlenen ve reklamlarda bunun altını çizerek belirtmek bazı markaların başına bela oldu. Çevre Koruma Ajansı kendi test
sonuçlarına göre Hyundai ve Kia’nın bazı modellerinin belirtilen rakamdan daha fazla yakıt tükettiklerini belirledi. Sekiz ay önce başlatılan soruşturma araçların resmi rakamlarından daha fazla yakıt tükettiğini labaratuar sonuçları ile ispatladı. 2010 yılından bu yana 900.000 müşteri ile buluşan bu markalar hatanın telafi edileceğini bildirdi. Satılan araçların modelleri ise şu şekilde Hyundai: Elentra, Genesis, Azera, Accent ve Veloster. Kia: Sportage, Optima HEV, Rio ve Sorento.

2013 Pirelli Takviminden İlk Kareler (Galeri)

Her yıl merakla beklenen Pirelli Takvimi’nin 40. sayısının hazırlıkları tamamlandı. 34 renkli fotoğrafın yer aldığı takvim için 11 model, oyuncu ve şarkıcı objektif karşısına geçti. Ruh güzelliğinin önemini öne çıkaracak takvime; poz veren ilk hamile model ise Adriana Lima oldu.

2013 Pirelli Takvimi bugün Rio de Janeiro'da tarihi "Cidade Maravilhosa" limanındaki "Pier Mau" antrepolarında tanıtıldı.
 
Takvimin çekimlerinin Rio sokaklarında ve favela denen gecekondu mahallelerinde sürdüğü iki hafta boyunca McCurry, insanların ve uzak diyarların öykülerini, deneyimlerini ve özelliklerini yakalayarak büyüleyici keşif yolculuklarından birini yaptı.
 
2013 Pirelli Takvimi, grafiti ile resimlenmiş yüzlerden ve sıradan insanlardan yararlanarak; her biri kendisini vakıflara, insani projelere ve sivil toplum kuruluşlarına adamış modeller aracılığıyla öyküler anlatıyor.
 
"Brezilyayı, manzaralarını, ekonomisini ve kültürünü insan unsuruyla birlikte yansıtmak istedim" diyor McCurry. "Kendi objektifimden anlatmak istediğim öykü buydu.Fotoğrafçılık benim için günlük hayatın büyük küçük tüm öykülerini anlatmak açısından önemli
 
Lapa ve Santa Teresa gibi tarihi meydanları, favelaları, barları ve gece kulüpleri, pazarları, dans ve spor merkezleri, okulları ve otobüs durakları ile geri planda yer alan Rio cıvıl cıvıl ve hayat dolu.
 
Klişeleşmiş görünümlerden çok farklı olarak şehir en özgün haliyle yansıtılmış. "Bol bol sokaklarda yürüdüm, günlük yaşamın içinde yer alan anıtlara baktım ve çok fotoğraf çektim" diyen McCurry şöyle devam ediyor; "Resmin biraz gerginlik hissettirdiği o ge
 
 
 
 

Bütün gazetelerin ilk sayfaları için tıklayın

Günün manşet haberleri, günün manşetleri, günün haberleri, gazete haberleri, gazete haber, gazete manşetleri, manşet haberleri, bugünün gazeteleri, bugünün gazete manşetleri, bugünün haberleri ...
Günün manşet haberleri, günün manşetleri, günün haberleri, gazete haberleri, gazete haber, gazete manşetleri, manşet haberleri ...

Günün Gazete Manşetleri için tıklayın

Yeni Golf Bluemotion ile tüketim 3.2 lt/100 km!

VW’nin efsane haline gelmiş modeli Golf yenilendi ve son neslinde de büyük ses getirdi. Tasarım açısından büyük yenilikler barındırmasa da teknik anlamdaki iyileştirmeleri Golf’ü sınıfının en iyi otomobillerinden biri yapıyor hatta bazıları için en iyisi!


Yeni nesilde de Bluemotion çalışmaları yapan VW tüketim değerlerini düşürmek için çok çaba sarf etmiş ve ortaya çıkan sonuç etkileyici. 3.2 lt/100 km yakıtla yetinen 1.6 TDI dizel motorlu Golf Bluemotion 109 hp gücünde ve 250 Nm tork değerine sahip. 0.27 Cd rüzgar direnç katsayısına sahip modelde aerodinamik bir body kit, alçaltılmış süspansiyon, daha uzun vites oranlı 5 kademeli şanzıman ve özel lastikler var.

Makyajlı Mazda MX-5: Geliştirilmiş görünüm, ileri düzey çeviklik

 Makyajlanan Mazda MX-5, eşsiz bir düzeyde sürüş keyfi sunuyor. Tarihin en çok satan roadster modelinin en yeni versiyonu daha tepkili bir hızlanma ve frenleme özelliğini sunmanın yanı sıra, aynı zamanda geliştirilmiş yaya güvenliği ile birlikte agresif bir ön yüz tasarımına sahip.

Mazda’nın teknoloji uzmanları; hızlanma kontrolünü iyileştirmek ve bununla birlikte özellikle düşük hızlarda doğrusal hızlanma elde etmek amacıyla hızlanma yönetimi programı üzerinde (düz vitesli modellerde) ince ayarlar yaptılar. Aynı zamanda, fren ana merkezini optimize ederek, fren geri dönüş kontrolünü de geliştirdiler. Sonuç olarak da, üstün bir ön-arka yük dağılımı sayesinde daha iyi bir araç kontrolü ortaya çıktı. Sürücüler; gerçekleştirilen bu gelişmelerin en çok virajlara girişte frenlerken veya viraj çıkışında hızlanırken farkına varacaklar. Virajlarda her zaman memnuniyet veren MX-5, sürücüsüne artık daha fazla istediği tepkiyi sunuyor.

Yaya yaralanmalarının önlenmesi
Makyajlı MX-5, diğer açılardan da gelişmiş özellikler barındırıyor. Yeni aktif kaput sistemi, bir yaya çarpma esnasında özellikle kafada meydana gelecek yaralanmalar olmak üzere, yaralanmaları önlemek veya en azından şiddetini azaltmak amacıyla burkulma bölgesini genişleterek kaputu otomatik olarak havaya kaldırır. Ön tamponun alt kısmı da, insanların bacaklarını daha iyi korumak amacıyla sağlamlaştırılmıştır. Dolayısıyla, MX-5 katı AB yaya güvenliği standartlarına hazırdır.

Bu güvenlik özelliklerinin yanı sıra, tasarımcılar, Mazda’nın efsane iki koltuklu modelinin ön yüzü üzerinde de çalıştırlar. Yeni sis lambası yuvaları ve çıkıntılı spoyler aerodinamikleri geliştirirken daha derinde bulunan ızgara ve yeni tampon tasarımı daha düşük seviyeli geniş bir duruşu ve daha iddialı bir yüzü ön plana çıkarıyor. Katlanabilir tavanlı coupe veya klasik üstü açılır olarak sunulan yeni MX-5, büyüleyici bir yeni renk seçeneği olan Yunus Grisi ile birlikte toplam sekiz adet gövde rengi seçeneği ile sunuluyor. Kabin içerisinde ise, mat koyu gri direksiyon kolları ve panel dekoru şık bir sportiflik sağlıyor.

Beş vitesli düz şanzıman ile eşleştirilen 126 PS MZR 1.8-litre motor veya altı vitesli otomatik veya düz şanzıman seçeneğine sahip 160 PS MZR 2.0-litre motor ile birlikte sunulan makyajlı Mazda MX-5, 2012 sonbaharından itibaren Avrupa’da tanıtılacak.


Doğan Holding enerji sektöründe büyümeyi sürdürüyor

Doğan Enerji ile Full markası altında akaryakıt ve LPG otogaz istasyonları işleten Arista Holding arasında ortaklık kurmak için sözleşme imzalandı. Yeni ortaklıkla Doğan Enerji’nin yüzde 60, Arista’nın yüzde 40 hissesi olacak.


Doğan Şirketler Grubu Holding tarafıdan Kam Aydınlatma Platformu’na gönderilen Özel Durum Açıklaması’nda devredilecek hisse senetleri için Doğan Enerji’nin 109 milyon dolar ödeyeceği belirtildi.

İşlemi tamamlanması için Arista’nın, kapanış tarihi olarak öngörülen 28 Aralık 2012′de Full’ü sermayesinin yüzde 60′ına denk gelen hissesini Doğan Enerji’ye devretmesi. Doğan Enerji’nin ise 109 milyon dolar ödemesi gerekiyor. Kapanış için gerekli koşulların yerine gelmemesi durumunda kapanışın süresi 3 ay daha uzatılabilecek.

Full, pazar payını en hızlı artıran marka

Full, 2012 yılının ilk altı ayında özellikle benzinde pazar payını en hızlı artıran marka oldu. Full bu dönemde, benzinde yüzde 2.6, motorinde yüzde 1.6, beyaz ürün olarak tanımlanan benzin ve motorin toplamında yüzde 1.7, otogazda ise yüzde 2.2 pazar payına ulaştı. Full’ün bu yılın ilk altı ayındaki cirosu yaklaşık 650 milyo olarak gerçekleşti.

Full’ün 54 istasyonu, 5 dolum terminali ve bu istasyonlara hizmet veren 54 tankeri bulunuyor. İstasyonların 35′inde LPG otogaz da satılıyor. Full tarafıdan işletilen bu istasyonları 24′ünün mülkiyeti şirkete ait.

Doğan Enerji ile Arista, ortaklık konusunda 10 aydır görüşüyordu. Yılın başında imzalanan, müzakerelere başlanmasına ilişkin münhasırlık anlaşması yıl içinde üç kez uzatılmıştı. EnergyWorld


Kaynak: http://www.patronturk.com/dogan-holding-enerji-sektorunde-buyumeyi-surduruyor#ixzz2DV9NRdnr

TD Securities: Paladyum ve Gümüşe Dikkat

TD Securities emtia varlıkları stratejisti Bart Melek, paladyumun önümüzdeki sene önemli yükseliş kaydedecek potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Bu ay yayınlanan Johnson Matthey raporunda arz talep dengesinin boğa piyasasına yöneldiğinin ve bu sene için arz eksiği bulunacağının belirtilmesi,
paladyumun değerlenmesine neden oldu. TDS, metalin arz sıkıntısıyla 2013’te 975 dolar seviyelerine yaklaşmasını bekliyor. Rusya ve Güney Afrika’daki daralan kaynaklar ve öte yandan Çin ile ABD ekonomilerinin büyümesiyle otomotiv sektörünün hızlanması, paladyum sıkıntısının başlıca nedenleri. TDS, 2013’te 876.000 ons paladyumun arz sıkıntısı yaratması beklediğini ifade etti.
 Gümüş de aynı şekilde sanayi talebi, yatırımcı talebi ve dar üretim verileriyle önemli bir rallinin eşiğinde görünmekte. TDS, 2013’te gümüş için 44 dolar seviyelerinin olası olduğunu belirtmekte.

Devletin en çok zarar eden kurumları

Geçen sene Hazine Müsteşarlığı portföyünde bulunan 19 Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) arasında en yüksek karı 1 milyar 792 milyon lira ile Türkiye Petrolleri AO (TPAO), en büyük zararı Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) açıkladı.

EN ÇOK ZARAR EDEN KURUMLAR

Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, Müsteşarlık portföyünde bulunan 19 KİT'in kar ve zarar rakamları şöyle:
BOTAŞ Zarar : 1 Milyar 342,5 milyon lira
TCDD Zarar: 733,3 Milyon Lira
TETAŞ Zarar: 463,2 Milyon Lira
TTK Zarar: 460,1 Milyon Lira
ÇAYKUR Zarar: 74,6 Milyon Lira
EBK Zarar: 48,9 Milyon Lira
TEMSAN Zarar: -26,2 Milyon Lira

KAR EDEN KURUMLAR

TİGEM Kâr: 30,1 Milyon Lira
TMO Kâr: 44,3 Milyon Lira
DMO Kar: 112,9 Milyon Lira
KEGM Kar: 151,2 Milyon Lira
MKEK Kar: 165,0 Milyon Lira
PTT Kar: 174,0 Milyon Lira
TEİAŞ Kâr 311,2 Milyon Lira
TKİ Kâr: 513,8 Milyon Lira
DHMİ Kar: 811,1 Milyon Lira
ETİ MADEN Kâr: 841,5 Milyon Lira
EÜAŞ Kâr 1 Milyar 555,2 Milyon Lira
TPAO Kar: 1 Milyar 792,8 Milyon Lira

Mısır’daki Gerginlik ve ABD Finansal Uçurumu Altın Alımlarını Hızlandırdı

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin yetkilerini artıracak kanuni düzenlemelere gitmesi ülkedeki gerginliği artırdı. Göstericiler, Al-Tahrir Meydanı’nda toplanarak hükûmet karşıtı sloganlar attılar. Buna tepki olarak Müslüman Kardeşler Örgütü’nün Mursi’yi destekleyen büyük bir eylem
yapması bekleniyor. Söz konusu eylem, Mursi karşıtlarıyla çatışmalara sahne olabilir. Olayların ışığında Mısır borsası yerle bir oldu. Bununla birlikte, özellikle Orta Doğu’da altının güvenli limanına sığınmak isteyen yatırımcı sayısı arttı.  
 Diğer yandan, ABD’de yıl sonunda zaman aşımına uğrayacak vergi indirimleri ve ülkenin yeni bir borçlanma tavanına yaklaşıyor olması (birlikte bunlara “finansal uçurum” adı veriliyor) yatırımcıyı kaygılandırıyor. Siyasetçiler konuyla ilgili işbirlikçi davransalar da, taraflar arasında ciddi görüş ayrılıkları var. Bu da önümüzdeki haftalarda piyasaların oldukça gergin kalmasına yol açacak. Tüm bunlar, altın fiyatı açısından olumlu gelişmeler. 

Merkez Bankaları Altın Alıyor, Sarı Metalin Fiyatı Yükseliyor

AB üyesi 27 ülkenin liderleri, bütçe konuşmaları için bir araya geldi. Bu esnada yükseleme eğiliminde olan avro, altın fiyatını da beraberinde yükseltti. Altının yükselmesinde, merkez bankalarının altın rezerverlini artırması da etkili oldu.

 2012 başında bu yana altın %11 prim yapmış durumda. Sarı metalin fiyatının yükselmesinde özel yatırımcılar kadar Kazakistan, Türkiye, Rusya ve Brezilya gibi ülkelerin merkez bankalarının yaptıkları alımlar etkili oldu.
 ABD piyasası Şükran Günü için kapalı olduğundan, altın fiyatı daha çok Asya ve Avrupa piyasalarında hareket ediyor. Londra piyasasında altın, %0,2 artışla 1.732,87$ seviyesine kadar tırmandı.

Kısa Vadede 1.500$ Platin için Taban, 1.600$ Tavan

Analiz uzmanları, platin fiyatlarının kısa vadede 1.500 -- 1.600$ arasında kalmasını bekliyor. Temel analiz bazında, geçtiğimiz aylarda Güney Afrika’da gerçekleşen grev ve gösteriler nedeniyle bu yıl platin arzının talebi karşılamayacağı düşünülüyor. Bununla birlikte, en büyük platin tüketicilerinden
biri olan otomotiv sektörü yavaşlama sinyalleri veriyor. En büyük otomobil üretim merkezleri olan ABD, Çin, Japonya ve Avrupa’da üretim rakamları geçen yıla ve 2012’nin başlarına kıyasla düşüş kaydetti.
 Ekim ayı itibarıyla Avrupa ve Japonya otomobil satış rakamları sırasıyla %8,5 ve%5,7 geriledi. Her iki bölge de platin içeren otomobillerin revaçta olduğu bölgeler. (Platin daha çok dizel motorlu araçlarda kullanılıyor; Benzinli araçlarda paladyum tercih ediliyor). Otomotiv sektörüne paralel olarak, kuyumculuk sektöründe de platin talebinin gerilemesi bekleniyor. Tüm bu etkenler, platinin bir süre daha yön bulmasını engelleyecek gibi gözüküyor. 

Altın Japon Yenine Karşı Rekor Seviyede

Barclays Capital ve Deutsche Bank, geçtiğimiz haftanın son işlem gününde yatırımcılarına yolladığı raporda, altın fiyatlarının Japon yeni karşısında yükselmesini beklediklerini ifade etti. Önümüzdeki ay gerçekleşecek seçimler öncesinde Japon Merkez Bankası’nın (BoJ) dahada gevşek para politikası
uygulayacağı düşüncesinde olan yatırımcılar, şu ara FOREX piyasasında oldukça popüler olan ‘açığa satış’ işlemini gerçekleştiriyor. Genel beklenti, yen kurunun diğer para birimleri karşısında daha da zayıflaması yönünde. Dolar karşısındaki kısa yen pozisyonlarının sayısı gün geçtikçe artıyor, fakat Barclays doların da gevşek para politikası sebebiyle sert rüzgarlara maruz kalacağı düşüncesinde.

 Bu sebeple yen kurunu dolar karşısında değil, kolaylıkla devalüe edilemeyen altın gibi bir emtia varlığıyla karşılaştırmanın daha doğru olacağı belirtiliyor. Yenin Japon ekonomisiyle beraber eridiğini belirten Deutsche Bank, altını yen kuru karşısında önemli ataklar gerçekleştirmesini beklemekte.
 Barclays, 2013 sonunda altıın dolar karşısında 1.900 seviyelerini zorlamasını beklerken, yen karşısında da 164.000 seviyelerine tırmanabileceğini ifade etti. Altın, geçtiğimiz haftayı yen karşısında 144.099’dan kapattı.

Asgari ücret 2013 yılında ne kadar zamlanacak?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, komisyonun ilk toplantısı için tarafları, bakanlıkta 4 Aralık Salı günü toplantıya çağırdı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 5’i işçi, 5’i işveren, 5’i de devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden
oluşuyor. Komisyonda işçi tarafını Türk-İş, işveren tarafını TİSK temsil ediyor. İş Kanunu gereğince, ücretlerin asgari düzeyinin komisyon aracılığı ile en geç iki yılda bir belirlenmesi gerekiyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının tespit ettiği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğu ile karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluk sağladığı kabul ediliyor.

İşverenler, yanlarında çalışan işçilere komisyonca belirlenen ücretlerden düşük ücret ödeyemiyor.

-Asgari ücret 739 lira-

Asgari ücret, halen 16 yaşından büyük bekar bir işçi için brüt 940,50, net 739,79 lira olarak uygulanıyor.

16 yaşından küçükler için brüt 805,50, net 643,14 lira olan asgari ücret, kapıcılar için ise brüt 940,50, net 799,42 lira düzeyinde bulunuyor.

Asgari ücretten 16 yaşından büyük işçiler için 200,71 lira, 16 yaşından küçük işçiler için 162,36 lira, kapıcılar için ise 141,08 lira kesinti yapılıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti 16 yaşından büyük işçiler için bin 1095,68 lira, 16 yaşından küçük işçiler için 938,41 lira, kapıcılar içinse 1095,68 lirayı buluyor.

-Öngörü yüzde 3 3-

Öte yandan, 2013 Yılı Programı’nda asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin öngörüye yer verilmişti. Buna göre, asgari ücretin gelecek yılın Ocak ve Temmuz aylarında yüzde 3 artırılması planlanıyor.

Geçen yıl, asgari ücret yılın ilk 6 ayı için yüzde 5,91, ikinci 6 ay için yüzde 6,09 oranında artırılmış ve yıllık artış oranı ise yüzde 12,37 olmuştu.

http://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=111560

Nokia Lumnia yok sattı


Finlandiya'nın dev teknoloji firması Nokia'nın, yeni modeli Lumia 920 'hızlı çıktı'. Piyasaya sunulduktan sıka bir süre sonra 2.5 milyondan fazla satan Lumia 920, ABD ve Avrupa'nın birçok ülkesinde tükendi.


TÜRKİYE'DE KAÇA SATILIYOR?

Windows Phone 8 işletim sistemi tabanlı Lumia 920'nin Türkiye'deki satış fiyatı ise 1.650 lira civarında. Nokia'nın ilk olarak ekim ayında tanıttığı Lumia 920 model telefonun renk seçenekleri arasında sarı, kırmızı, beyaz ve siyah bulunuyor. Lumia 920, kablosiz şarj özelliği ile de dikkat çekiyor.

Altın fiyatları için uzmanlardan şok eden 2014 tahmini

2013'te 2 bin dolar sınırını aşacağını iddia eden Altın yatırımcıları 2014 yılı için müthiş bit tahminde bulundu.
 
Altın yatırımcıları, yıl sonuna kadar altının ons fiyatının 1.800 dolar seviyesine yükseleceğini,
2013'te 2 bin dolar sınırını aşacağını, 2014 sonunda ise 2 bin 400 dolara ulaşacağını tahmin ediyor.
Ekonomi Bakanlığı'nın raporundan alınan bilgilere göre, mineral, metal ve cevherlerin fiyatlarındaki değişimler incelendiğinde, küresel ekonomik kriz döneminde değer kaybederek 2009 yılı Ocak-Temmuz döneminde dip yapan ve 175,9 seviyesine inen mineral, metal ve cevher endeksi, bu tarihten sonra yeniden dalgalı bir artış trendine girerek, 2011 yılı Ocak-Temmuz döneminde krizden sonraki en yüksek seviyesi olan 383,2 düzeyine ulaştı.
Ancak bu tarihten sonra küresel talepte, özellikle de Çin'in ithalat talebinde yaşanan gerileme ve Avrupa borç krizinin daha da derinleşmesinin etkisiyle dalgalı bir düşüş eğilimine giren endeks, bu yılın Temmuz ayına kadar yüzde 20 oranında değer kaybetti, Ocak-Temmuz döneminde 298 seviyelerini gördü.
Temmuz 2011-2012 döneminde altın dışında tüm metallerin fiyatlarında yüzde 20-30 oranında düşüşler yaşandı. Fiyatı en çok düşen metaller kalay ve nikel olurken, fiyatı artan tek metal altın oldu.
Dünya Altın Konseyi'ne (WGC) göre, dünyanın en büyük altın üreticileri ABD, Çin ve Avustralya, dünya altın arzının 3'te 1'ini karşılıyor. Son yıllarda, küresel düzeyde yılda yaklaşık 2 bin 500 ton altın üretiliyor ve piyasadaki altının yaklaşık 3'te 1'i geri dönüşümle sağlanıyor.
Altın fiyatlarındaki değişimlere bakıldığında 2000 yılında ortalama troy ons başına 279 dolar seviyesindeki altın fiyatı, 2011 yılına gelindiğinde 5 kattan fazla artarak, ortalama 1.568 dolar seviyesine ulaştı. 2011 yılı Eylül ayında ise altın fiyatları 1.771 dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Artışın temelinde, özellikle kriz sonrasında küresel ekonomideki belirsizliklerin devam etmesi, Avro Bölgesi borç krizinin derinleşmesi, ABD ekonomisi ve dolara olan güvenin zayıflaması ile altının "güvenilir" bir yatırım aracı olarak görülmesi etkili oldu.
Bu tarihteki zirvesinden sonra dalgalı bir düşüş trendine giren altın, 2012 yılı Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,3 değer kazanarak 1.590 dolar seviyesine yükseldi. Ekonomi Bakanlığı'nın raporuna göre, piyasalarda belirsizliğin artmasıyla birlikte riskten genel anlamda bir kaçış gözleniyor ve önümüzdeki dönemde de altın fiyatındaki artışın devam etmesi bekleniyor.
Bu bağlamda, altın yatırımcıları, 2012 yılı sonuna kadar altının ons fiyatının 1.800 dolar seviyesine yükseleceğini, 2013 yılında 2 bin dolar sınırını aşacağını ve 2014 sonunda ise 2 bin 400 dolara ulaşacağını öngörüyor.
Gümüş Enstitüsü'ne (SI) göre, 2011 yılında dünyanın en büyük gümüş üreticileri, yıllık 100 milyon onsun üzerindeki üretimleriyle sırasıyla Meksika, Peru ve Çin oldu. Dünyanın en büyük gümüş tüketicileri ABD, Çin, Japonya ve gümüş tüketicileri ABD, Çin, Japonya ve Hindistan olup, toplam gümüş tüketimin yarısından fazlası bu dört ülkede gerçekleşti. 2000 yılında troy ons başına 500 dolar olan ortalama gümüş fiyatı, 2011 yılı Nisan ayında 4 bin 280 dolar ile tarihi zirvesine ulaştı. Fakat bu tarihten sonra fiyatlar düşerek Temmuz 2012 itibariyle 2 bin 744 dolar seviyesine geriledi.
 

Çinli banka Türkiye'ye geliyor


Bloomberg HT'ye açıklamalarda bulunan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kaynakları, Türkiye'deki banka lisans sayısını artırma girişimlerinin sürdüğünü kaydederken, banka sayısının artırılabileceğini, ancak 60 diye bir hedeflerinin olmadığını belirttiler.


Çinli International Construction Bank of China (ICBC) ile müzakerelerin yürütüldüğünü belirten kaynaklar, ICBC'nin 2.5 trilyon dolar aktif büyüklüğüne sahip bir banka olduğuna dikkat çektiler.

BDDK kaynakları, mevduat vadesinin uzatılmasına dönük çalışmalara hız kazandırdıklarını ve Merkez Bankası ile vadesinden önce çekilen mevduata faiz ödeme çalışmasının yürütüldüğünü belirttiler.

Altında sert hareketler bekleniyor

Altında beklenen sert hareketler fiyatları artacak mı? Altın fiyatları ne olur? Altın fiyatı artacak mı? Altın fiyatları yükselecek mi?
 
Hedefonline (http://www.hedefonline.com) Tarafından Hazırlanan Altın Analiz Raporu:
Altında dünkü yatay hareketlerin ardından bugün sert hareketlere başlayacağını düşünüyorum.
Özellikle Yunanistan haberinden sonra buna kayıtsız kalan altında bunun önceden fiyatlandığını gördük. Dolar endeksinde bugün düşüşün son günü olarak baktığımızdan dolayı dolarda yaşanacak yükselişin altında satışlara yol açacağını düşünüyoruz. Altında bize göre son düşüş ayağının eksik kaldığı paritede bu eksikliği gidermek isteyecektir. Teknik açıdan baktığımızda 1752 seviyesinin oldukça önemli olduğunu bu seviyenin kırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu seviyenin kırılmasıyla birlikte tekrardan yukarı yükselişe başlayacak olan altında 1760 seviyesine kadar yükselişler olacaktır. 1760’ın üstünde ise çok daha sert hareketler oluşacaktır. Aşağıda ise 1745 seviyesi kırıldığında 1736 seviyesine kadar düşüşler izlenecektir. 1736 seviyesinin kırılmasıylada 1628 seviyesine kadar inebiliriz.
Destekler : 1748-1746-1745 Dirençler : 1751-1752-1755
 

Evlenmek için 12.12.12 tarihine gün alıyorlar

Ankara Mamak'ta, özel bir günde evlenmek isteyen çiftler, 12.12.2012 tarihi için gün alıyor.
Evlilik tarihlerinin özel olmasını ve unutulmamasını isteyen çiftler bahar aylarında başlayıp yaz ayının sonuna kadar devam eden düğün sezonu yerine 12.12.2012 tarihini seçti. Bu tarihte evlenmek
isteyen Mamaklılar, Mamak Belediyesi Evlendirme Memurluğu’na başvurdu. 12.12.12 tarihinde 42 nikah kıyılacağını belirten yetkililer, bu sayının o güne kadar 100’ün üzerine çıkmasını beklediklerini söyledi. Yetkililer günde en az 15 kişinin telefonla arayarak ya da evlendirme memurluğuna gelerek bilgi aldıklarını belirtti.

Bu yıl içinde Mamak Belediyesi’nde 3 bin 300 çift nikah masasına oturdu. Tüm hizmetlerde olduğu gibi evlendirme hizmetlerinin de kaliteli ve güler yüzlü olduğunu belirten Akgül, “Onlar bir ömür boyu mutluluk sözü verip evlenmek için bize başvuruyorlar, bizde onların bu mutlu günlerini ölümsüzleştirerek nikahlarını kıyıyoruz.” dedi. Başkan Akgül 12 Aralık’ta evlenecek 12 çifte sürpriz yaparak nikahlarını kendisinin kıyacağını söyledi.

Nokia Lumia 920'nin Türkiye satış fiyatı belli oldu

Türkiye lansmanı 21 Kasım'da yapılacak Nokia Lumia 920'nin satış fiyatı netleşti. Microsoft'un yeni nesil mobil platformu Windows Phone 8'den güç alan akıllı telefon, sahip olduğu donanımsal ve yazılımsal özelliklerle, Nokia'nın son dönemde yaptığı en iyi telefon olarak gösteriliyor.


4.5-inç büyüklüğünde ve 1280 x 768 piksel çözünürlüğünde IPS ekrana sahip olan telefon, Qualcomm'un 1.5GHz hızında çalışan çift çekirdekli Snapdragon S4 işlemcisinden güç alıyor. Grafik yeteneklerini Adreno 225 GPU'sundan alan akıllı telefon, 1GB RAM ve 32GB ROM ile geliyor.

Kasa kalınlığı 10.7mm ve ağırlığı da 185 gram olan telefon, fiziksel olarak sınıfındaki en cüsseli telefonlardan biri olmakla birlikte malzeme kalitesinin de oldukça yukarıda olduğunu hatta sınıfına öncülük ettiğini söyleyebiliriz. Polikarbon malzemeye yer verilen telefonun kuşkusuz en büyük iddiası kamera özellikleride zira telefon, PureView teknolojisinden güç alıyor.

Efektif olarak 8MP olmakla birlikte teknik olark 8.7MP çözünürlüğünde Carl Zeiss lensli kameraya sahip olan telefon yüksek kaliteli fotoğraf kaydına ek olarak jireskop kontrollü optik görüntü sabitleme özelliği ile sınıfındaki en iyi video kaydı iddiası ile geliyor. Çift LED Flash ile desteklenen telefon, 1080p çözünürlüğünde ve 30 kare/saniye hızında video kaydediyor.

Windows Phone 8 platformu henüz çok yeni olduğu için uygulamalar konusunda fakir olduğu ortada. Ancak Nokia, Lumia 920 modelini kendi geliştirdiği yazılımlar ile sunuyor.  Arttırılmış gerçeklik uygulaması olan Bilen Göz, Haritalar, Drive+ gibi çok sayıda yazılım Nokia Lumia 920'de standart olarak gelirken, hangi otobüsün hangi duraktan ne zaman geçeceğini bildiren toplu taşıma uygulamasının da önümüzdeki aylarda Lumia 920 için piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Kablosuz şarj özelliği ile de dikkat çeken Lumia 920'ye 2000 mAh kapasiteli pil eşlik ediyor. Nokia Lumia 920'nin genel özelliklerini kısaca hatırladıktan sonra gelelim fiyatlandırmaya. Lumia 920 ülkemizde 1649 TL'lik bir fiyatla satışa çıkacak. Yani HTC'nin Windows Phone 8X modeliyle neredeyse kafa kafaya gelecek gibi görünüyor. Diğer taraftan aynı fiyat seviyesinde üst seviye Android telefonları satın alabilmek te mümkün. Apple tarafında ise şu an içini iPhone 4S'ten başka bir seçenek bulunmuyor zira iPhone 5 resmi olarak ülkemize girmiş değil. Son bir not olarak Lumia 920'nin operatörler tarafından farklı paket seçenekleriyle sunulacağını da eklemiş olalım.



Otoriteler tarafından, Nokia'nın küllerinden doğmasını sağlayacak cihaz olarak görülen Windows Phone 8'li yeni Nokia Lumia 920'nin operatörler tarafından çeşitli tarife paketleriyle piyasaya sürüleceğini daha önce paylaşmıştık. Şimdi ise Turkcell Mağaza online satış platformunda, cihazın tarifesiz satışı başlamış bulunuyor.

Turkcell'in portföyünde bulunan cihazları satışa sunduğu Turkcell Mağaza, Nokia Lumia 920'yi ücretsiz kargo ile 1.649 TL karşılığında Windows Phone 8 meraklılarına sunuyor. Öte yandan, bir diğer Windows Phone 8 cihazı olan ve tasarımıyla Lumia 920'ye oldukça benzeyen HTC Windows Phone 8X; 1.599 TL'den alıcılarını bekliyor.


http://static.shiftdelete.net/img/article_new/htcwindowsphone8x_lumia920_yellow1348130952.png


Although much fuss has been made over Windows Phone 8’s shortcomings and its supposed inability to compete in the smartphone market, no one seems to have told the Lumia 920, which reportedly sold out in many locations the first weekend it was available. And it’s easy to see why folks are eager to get their hands on it: It’s a big, bold handset with fantastic camera technology, unique features, and a beautiful display.

However, it won't appeal to all users, many of whom are firmly entrenched in the iOS or Android ecosystems. But those who are platform-agnostic, are more focused on productivity than playing, or who are interested in a something fresh and unique can find much to love about the Lumia 920.
Design

The phone is a beast of a handset and impossible to ignore. Constructed from a single piece of polycarbonate, the Lumia 920 measures 5.12 inches tall, 2.7 inches wide, and 0.42 inches thick and is available in both glossy (yellow, white, red) or matte (black, blue) finishes. We did our testing on the glossy, bright yellow version. The 4.5-inch screen is framed by a bezel that houses the three capacitive Windows buttons (back, home, and search) and curves neatly into the body. The physical buttons (volume, power, camera) are ceramic and are all located on the right-hand side.

The bottom houses the micro-drilled speakers and the micro-USB input; the top holds the 3.5-mm headphone jack and micro-SIM card. The rear features the flash and the 8.7-megapixel camera with Carl Zeiss wide-angle optics (much more on that later), while the front-facing camera is tucked next to the earpiece and the ambient light sensor.

The first thing you notice when you hold the Lumia 920 is its size and weight—at 6.5 ounces, it’s significantly heavier than the iPhone 5 (3.95 ounces) or the Galaxy S III (4.69 ounces). It feels both large and substantial when held, no surprise given Nokia’s history of solid build quality. I’ve heard the 920 described as a “beast,” a “heavyweight player,” and a “monster truck,” and while there’s no denying that this is a sizeable smartphone, that’s not necessarily a drawback. I had no trouble operating the 920 one-handed, and my fella (who is 6’5”) was pleased that I’d finally brought home a handset that fit his large mitts. I should note that the glossy finish available for the yellow, white, and red colors does pick up smudges and fingerprints; you might prefer, as I do, the soft feel of a matte finish.

One place where the Lumia 920 really shines is its screen, a 4.5-inch high-contrast IPS (In-Plane Switching) display that Nokia calls PureMotions HD+, sealed in a coating of Gorilla Glass 2. It is drop-dead gorgeous. Capable of deep blacks, rich colors, and sharp text, the 920 is rocking a slightly higher pixel density—332 ppi—than the iPhone 5’s Retina Display, which has 326 ppi. Images are crisp and popping with color, text is pleasant to read, and videos look amazing. Not only does the Lumia 920 provide a stellar viewing experience on an expansive screen, but it is also capable of great visibility in sunlight, and the Synaptics-powered capacitive touchscreen can respond to gloved fingertips, as well as fingernails and some pens. And not to be outdone by appearances, the touchscreen on the 920 is impressively responsive—Assistant Editor Armando Rodriquez kept calling it "zippy," and I was similarly delighted by how quickly the 920 responded to commands.
Performance

While all handsets running Windows Phone 8 have benefited from the upgraded hardware requirements of the new OS, the Lumia 920 pushes the limits by packing in a remarkable camera, as well as NFC capabilities, Bluetooth 3.0, and built-in Qi wireless charging. With a dual-core Snapdragon S4 1.5GHz processor, 1GB of RAM, 32GB of storage, and a 2000mAh battery, the 920 is loaded with solid specs. It does lack expandable storage, but Microsoft throws in an additional 7GB of cloud storage for all new SkyDrive accounts.

Nokia claims that the 920 is capable of 9 hours of talk time, 52 hours of music playback, 5 hours of video playback, and 2.6 hours of video recording. When we ran our battery tests, the 920 lasted for 6 hours, 13 minutes worth of video playback (with brightness set to medium, and in airplane mode)—slightly less time than the HTC Windows Phone 8X, which ran for 6 hours, 33 minutes.

While some apps took a moment to load, overall the Lumia 920 had no problem running apps or playing games—although the rear of the phone did become quite warm after more than 20 minutes or so of continuous use. Web browsing and searching was similarly effortless; the 920 quickly loaded Web pages and displayed search results without a hitch. It did well on our page-load tests, and aced both our SunSpider and WebVizBench tests, where it pulled slightly ahead of the HTC 8X.

Call quality was good for every call I placed; I encountered no problems making calls either locally or long-distance. In each case, the conversation was clear, and I had no trouble understanding what was being said, even for lengthy calls. No real shock there: Nokia was able to cram 11 different bands onto the 920, so it's covered a lot of bases for cellular support.

Wireless charging was effortless; all I had to do was set the Lumia 920 onto a charging pad, and it gave me a tone to let me know it was charging. Granted, the charging pad itself does need to be plugged in, but if you’re going to set your phone down, it may as well be charging so it’s ready when you pick it up.
Software

The Lumia 920 is one of Windows Phone 8’s flagship phones, the other being HTC’s Windows Phone 8X, and it certainly does the revamped OS justice. The Lumia’s brightly colored hardware is echoed by the software’s Live Tiles, which can be resized, and the OS now supports Office documents—easy to read and edit thanks the to 920’s large, crystal clear screen.

In addition to the standard set of Windows Phone 8 features (Groups and Rooms, Kids Corner, DataSense, SkyDrive integration, Xbox SmartGlass), Nokia includes its own suite of software goodies such as City Lens, Drive + Beta, Maps, and Music.

Nokia Music now offers Dolby sound and has a built-in equalizer; both features are available for use with headphones. Turning on Dolby sound did in fact add a nice layer of bass to songs. Though Pandora will soon be available, Nokia also includes its Mix Radio service—which offers free music to stream and download, so you can create playlists to listen to anywhere.

While Nokia powers all of the Maps on Windows Phone 8, Lumia 920 users get the bonus of free turn-by-turn navigation, and they can download maps of entire countries and the inside of popular venues. You don't get street-level photos, and therefore nothing like Google's Street View, but both the Places function within Maps and the City Lens app offer services similar to Google's Places. City Lens relies on TripAdvisor and other third-party databases to provide data for this augmented-reality app that displays nearby businesses through the camera. The Local Scout app does much the same thing, but nicely filters results into categories like Food + Drink.

Overall, Nokia Drive, a Lumia exclusive, provides a more robust mapping experience, while the Windows Phone 8 maps provide more detailed information on nearby businesses.

Internet Explorer 10, though not a desktop favorite, performs well as a mobile browser, loading quickly and looking sharp. The Xbox integration continues with SmartGlass, which allows you to use your Windows Phone 8 handset as a console controller; however, the full version will require an Xbox Live subscription. It's a neat, if not fully realized, feature that could use some further integration. At the moment, it lets you use your Lumia as an additional controller for your Xbox, but it would be nice to see more interactive content.

The major reason that most people will look into the Lumia 920 is the camera. And oh, what a camera it is: 8.7 megapixels with a backside-illuminated sensor, an f/2.0 autofocus Carl Zeiss lens paired with Nokia’s PureView technology, and the first-ever floating lens and sensor for optical image stabilization. All of which basically means that the camera takes impressively stable video and superior low-light images. While we saw some ISO noise, the low-light images were heads above the rest. Images taken during the day were often warmer, and softer, than those taken with our other test cameras (an iPhone 5 and a Samsung Galaxy S III).

During our photo testing, the Lumia 920 did very well in capturing color in low light, though the image wasn't as sharp as we would have liked. Likewise, for our still-life images, the 920 did very well in capturing color and skin tone, but suffered a bit in sharpness. It also did very well in capturing low-light video, although it fared slightly worse in capturing normal-light video, scoring below the Galaxy S III and the iPhone 5.

The camera includes six scene modes (auto, close-up, night, night portrait, sports, and backlight), as well as adjustable ISO settings (from 100 to 800), adjustable exposure value, and five white-balance settings. That is… a lot of settings for a camera that will likely be used by a lot of folks who don’t know what ISO stands for. While it's a stellar camera with impressive technology, it may be a bit too advanced for those who don't understand the various settings.

Lenses bring additional features to the camera courtesy of third-party apps (although there are admittedly not that many of those yet) such as Panorama, SmartShoot for group photos, burst shots, and Cinemagraph GIF-making functions. The floating lens technology did a stellar job of keeping videos stable; the short test videos I took walking around San Francisco were clear and steady. Autofocus did a good job keeping up, although the white balance sometimes had a hard time doing the same.
Bottom Line

The Nokia Lumia 920 is an all-around impressive handset: It has solid, eye-catching hardware with some impressive features and makes a case for Windows Phone 8 as an operating system. It has a truly beautiful screen, a camera capable of incredible low-light images and stable videos, NFC functionality, and wireless charging (if that's something you think you'll use). It provides a full suite of Office programs, integrates with the Xbox, has turn-by-turn navigation, offline maps, and Mix Radio. This smartphone has a full host of services; although none of them are iTunes or Google Maps, that doesn't mean the Lumia can't provide music or directions.

Choosing a Windows Phone 8 handset means some adjustments, both good and bad. While you're still missing some essential apps (Instagram, Dropbox), that list is steadily improving, and Windows Phone 8 provides features that other smartphones lack (Office documents, Groups and Rooms, Xbox integration) that make it worth considering—especially if you're looking for your first smartphone or are a business user. Nokia's Lumia 920 is a champion for Windows Phone 8, and while it may not win the smartphone war, it is more than capable of winning its share of battles.

İşçi Emeklisi 332 Lira Zam Alacak

Çalışma Bakanı Faruk Çelik yaklaşık bir yıldır çalışmaları süren intibak düzenlemesine ilişkin çalışmayı tamamladıklarını açıkladı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çelik, bakanlığının bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, iş
kazalarına ilişkin çarpıcı rakamlar verdi. Buna göre, Türkiye’de günde 172 iş kazası meydana gelirken, her gün 3 kişi yaşamını kaybediyor, 6’sı da iş göremezlik raporu alıyor. Çelik, sunumda özetle şunları vurguladı:

AÇIK 5 MİLYAR AZALDI

“İstihdamdaki artış, kayıt dışı ile mücadele ve prim yapılandırma gelirleri ile birlikte sosyal güvenlik açığı yılsonunda 5 milyar daha az gerçekleşecek. Buna göre, 2012 yılı sonunda 25.468 milyar lira olarak öngörülen sosyal güvenlik açığı 20 milyar 501 milyon lira olacak. Bu yılın sonunda 6111 sayılı yasa ile getirilen prim yapılandırma gelirleri de 3 milyar liraya ulaşacak.

SGK GİDERİ 160 MİLYAR LİRA

2012 yılı sonunda SGK gelirleri 140 milyar lira, giderleri de 160.5 milyar lirayı bulacak. Toplam prim gelirlerinin emeklilik ve sağlık giderlerini karşılama oranı geçen yıl 67.8 olarak gerçekleşirken, bu yıl ise yüzde 1.8 oranında düşüşle yüzde 66’ya gerileyecek. Geçen yıl 17.4 milyon olan aktif sigortalı sayısı yüzde 3.5 artışla 2012 Ağustos sonunda 17 milyon 975 bine ulaştı. Dul yetim ve emekli aylığı alan pasif sigortalı sayısı da 10.3 milyon kişiye ulaştı.

MUAYENE SAYISI ARTIYOR

Geçen yıl hastanelere 318.6 milyon müracaat gerçekleşti. Bunun için 21.9 milyarlık fatura tahakkuk ettirildi. Bu tutar 2012’nin ilk 8 ayında 262.5 milyon başvuruya karşılık 19 milyar lira oldu.

9 BİN 500 İŞYERİ DENETLENDİ

İstanbul, Kocaeli ve Bursa illerinde 200 müfettiş 9 bin 501 işyerinde denetim yaptı. Denetimlerde 319 tescilsiz işyerine rastlandı, 57 yabancı uyruklu ve 2 bin 197 işçinin kayıtdışı çalıştırdığı ortaya çıktı.

CHP’DEN PANKARTLI PROTESTO

Plan ve Bütçe Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesi görüşmeleri pankartlı eylem yaptı. CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ve arkadaşları toplantı salonuna emeklilik ve sigorta primlerine ilişkin çeşitli dövizler astı. Dövizlerde, “Prim dolalı yıllar oldu. Emeklilik gerçekti, hayal oldu”, “Maç devam ederken kural değişti, ömrüm emekli olmaya yetmedi”, “Siz hiç aç kaldınız mı?” yazıları yer aldı. Çelik, salona girdiğinde dövizleri gösteren Aslanoğlu, “Okudunuz mu sayın bakan?” dedi. Çelik de gülerek, “AK Parti iktidarında hiç aç gördünüz mü?” yanıtını verdi.

BÜTÇEDE “LOKMA AYVA” KRİZİ

Komisyon görüşmelerinde eski AK Partili vekil Lokman Ayva, özürlüler için verdiği çalışma ile ilgilenilmemesine tepki göstererek, Komisyon salonunun kapısı önünde bağırmaya başladı. Ayva, toplantı sürerken salon kapısına gelerek Bakan Çelik ile görüşmek istedi. Toplantı salonu dışında bulunan Mesleki Eğitim Kurumu Başkanı Bayram Akbaş’la karşılaşan Ayva, “Kapatın bu kurumu. Ak Parti iktidarında böyle bir kurum istemiyorum. 8 aydır bize cevap vermiyor. Kendiniz makam arabasına biniyorsunuz, kurum imkanını kullanıyorsunuz. Bizim dosyanın 8 aydır kapağını açmadınız” diyerek Akbaş’a tepki gösterdi. Ayva, komisyon salonunun kapısında bağırarak Çelik’i görmek istediğini söyledi. Araya Komisyon’un AK Partili üyesi Recai Berber girdi. Eski vekili sakinleştiren Berber, Lokman Ayva’nın koluna girerek, eski vekili Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan’ın odasına götürdü

http://www.haber365.com/Haber/Isci_Emeklisi_332_Lira_Zam_Alacak/

İran Petrol ve Gaz Parası Yerine Altın Alıyor

Türkiye son bir yıldır altın ihracatında rekor kırıyor. Bu altınları da İran alıyor. İşte İran'ın Türkiye'den altın ithalatının altında yatan neden.


Babacan: Belediye Harcamalarını Keşke Denetleyebilsek
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Meclis Plan Bütçe Komisyonu'nda Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Sermaye Piyasası Kurulu'nun 2013 bütçelerinin sunumunda konuştu.

Babacan, bu yıl külçe altın ihracatının artmasının sebebinin İran olduğuna dikkat çekti.

Babacan, İran'ın Türkiye'den aldığı gazın parasını uluslararası kısıtlamalar nedeniyle döviz olarak kendi ülkesine götüremediğini, bunun yerine altın aldığı bilgisini verdi.

Öte yandan görüşmeler öncesinde sürpriz bir kutlama yapıldı. Babacan'ın, bakanlığının 10'uncu yılı dolayısıyla pasta kesildi.

http://www.haber365.com/Haber/Iran_Petrol_ve_Gaz_Parasi_Yerine_Altin_Aliyor/

Merkez Bankaları Altın Alıyor, Sarı Metalin Fiyatı Yükseliyor

AB üyesi 27 ülkenin liderleri, bütçe konuşmaları için bir araya geldi. Bu esnada yükseleme eğiliminde olan avro, altın fiyatını da beraberinde yükseltti. Altının yükselmesinde, merkez bankalarının altın rezerverlini artırması da etkili oldu.


 2012 başında bu yana altın %11 prim yapmış durumda. Sarı metalin fiyatının yükselmesinde özel yatırımcılar kadar Kazakistan, Türkiye, Rusya ve Brezilya gibi ülkelerin merkez bankalarının yaptıkları alımlar etkili oldu.
 ABD piyasası Şükran Günü için kapalı olduğundan, altın fiyatı daha çok Asya ve Avrupa piyasalarında hareket ediyor. Londra piyasasında altın, %0,2 artışla 1.732,87$ seviyesine kadar tırmandı.

Avea markalı ilk akıllı telefon tanıtıldı

Avea, kendi markasını taşıyan yeni akıllı telefonu ''Avea inTouch''ın tanıtımını Avea Üst Yöneticisi (CEO) Erkan Akdemir ve Avea Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Derhan Ertürk'ün katılımı ile düzenlenen toplantıyla gerçekleştirdi.

iPhone odun bile kesiyor! İşte iPhone'un maharetleri

Toplantıda konuşan Akdemir, yüzde 22'lik oranla en yüksek akıllı telefon kullanıcı oranına sahip operatör olduklarına dikkati çekerek, ''2012 yılı 9 aylık sonuçlarımıza göre akıllı cep telefonu satışlarımızı adetsel olarak yüzde 81 artırdık. Bu süreçte müşterilerimize 39 kampanyalı ürün sunduk. Bunun sonucunda da 9 ayda müşteri tabanındaki akıllı telefon kullanım oranımızı yüzde 22'ye çıkararak bu alanda da pazar lideri olduk. Avea inTouch ile gerçekleştirdiğimiz bu ilkle de akıllı telefonlarını değiştirmek isteyen ya da kullanmak için en uygun koşulları bekleyenlere, mobil dünyanın kapılarını ardına kadar açıyoruz'' diye konuştu.
Türkiye'de cep telefonu kullanan herkesin akıllı telefonu hak ettiğine inandığını söyleyen Akdemir, dünyada 2012'nin 9 ayında akıllı cep telefonu satış adedinin 478 milyona ulaştığı ifade etti.
Akdemir, ''2012 yılı 9 aylık sonuçlarına göre Türkiye'de akıllı cep telefonu satış adetleri ise yüzde 45 artış göstererek 3,72 milyona ulaştı'' dedi.
  
-'Türkiye'deki cep telefonu satışlarının yüzde 42'si akıllı telefon''-
  
Tarife ve kampanyalarda oyunu yeniden kurup rekabeti yeniden şekillendiren Avea'nın, tüketici odaklı hareket ederek cep telefonu pazarındaki payını yüzde 19'a yükselttiğini anlatan Akdemir, şunları kaydetti:
''Türkiye'deki toplam cep telefonları satış adedi içerisinde akıllı cep telefonlarının payı yüzde 42 oldu. Yani gidecek daha çok yolumuz ve potansiyelimiz var. Çünkü insanlar avuç içlerine sığan akıllı telefonları ile işlerini takip etmeyi, ödemelerini yapmayı, sosyal medyaya girmeyi, resim ve video çekmeyi, internete bağlanmayı, televizyon ve film seyretmeyi sevdiler. Bu yüzden de teknoloji insanların hayatının her noktasında daha fazla var olmaya başladı.
1.20121122134542.jpg
Fiziğin etki-tepki kuralı gibi, cep telefonu adeta teknolojinin insana görünen yüzü gibi oldu. Cebinizde, çantanızda taşıdığınız küçük bir cihazla dünyayı yanınızda taşımak, sevilmeyecek gibi değil. Avea markalı ilk akıllı telefonumuzla akıllı telefonsuz kimse kalmasın istiyoruz. Bu nedenle de akıllı telefonumuza 'Avea inTouch' adını verdik. Bu adı ona çok yakıştırdık. Hem 'in' bir cihaz olacak hem de herkese dokunacak. Yani adı, aslında amacımızı yansıtıyor.''
Akdemir, önemli bir başarıya imza atarak son 3 aydır mobil geniş bant trafiğinde cepten internet kullanımının bilgisayardan internet (jet modem) kullanımı üzerine çıktığını vurguladı. Bunun da Avea müşterilerinin gerçekten akıllı telefon kullanmayı sevdiğini ve günlük hayatlarının merkezine aldıklarını gösterdiğini ifade eden Akdemir, ''Bu gelişmeler doğrultusunda 'Avea inTouch'la akıllı telefonu olmayanların beklentilerine yanıt vereceğiz. Her 5 müşterimizden biri akıllı telefon kullanıcısı, hedefimiz Avea inTouch ile bu sayıyı daha da yukarılara taşımak'' şeklinde konuştu.
  
-''Sadece 399 liraya akıllı telefon...''-
  
Avea Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dehşan Ertürk ise, Türkiye'de herkesin Avea'nın avantajlarından ve yeni teknolojilerinden yararlanması için çalıştıklarını dile getirdi.
2.20121122134605.jpg

''Yıllardır müşterilerimizi, doğru fiyatlarımız, sade ve net tekliflerimiz, onların ihtiyaçlarına göre tasarlanmış hizmet çeşitliliğimiz ve hızla artan kalitemizle buluşturuyoruz'' diyen Ertürk, bunun için her zaman müşteri odaklı düşündüklerini, onların ihtiyaçlarına göre farklı ürün ve hizmetler geliştirdiklerini belirtti.
Ertürk, ''Şimdi de yenilikçi ve özgürlükçü anlayışımızı Avea inTouch ile cihaz pazarına taşıyoruz. Avea inTouch akıllı telefondan beklenen tüm özellikleri içinde barındırıyor. Müşterilerimizin farklı ihtiyaç ve alışkanlıklarına göre tasarladığımız akıllı telefonumuzun fark yaratan özellikleri; erişilebilir uygun fiyatı, özelleştirilmiş 3 boyutlu teması ve Avea uygulamalarının yanı sıra kullanım alanını genişletme özgürlüğü sunan ön yüklü uygulamaları olacak'' bilgisini verdi.
Ertürk, müşterilerinin Avea inTouch'ı istedikleri teklifle alma özgürlüğüne sahip olduklarını aktararak, ''Taahhüt vermek istemeyen abonelerimiz, sadece 399 liraya akıllı telefon sahibi olurken, taahhüt vermeleri durumunda tarifelerine ek sadece 1 lira ödeyecekler. Üstelik cihazla birlikte hediye olarak 200 şarkı, 3 aylık internet ve Tivibu cep üyeliğinden ücretsiz olarak faydalanabilecekler'' dedi.
  
-Avea inTouch...-
  
Ertürk, Avea inTouch'ın teknik özellikleri hakkında ise şunları anlattı:
''114x56.5x11.9 mm boyutlarında ve 130 gram olan akıllı telefon, Android işletim sistemi, 480x800 çözünürlüklü 3.5 inç'lik dokunmatik ekranı, 600 MHz işlemcisi, 3.2 MP kamera, 512 MB RAM ve 32 GB hafıza kartı özelliklerinin yanı sıra WiFi, bluetooth ve GPS desteğine sahip. Hızlı ve kolayca kişiselleştirilebilen 3 boyutlu özel Avea temalı arayüzü ile akıllı telefona yeni bir boyut getiren Avea inTouch, şık tasarımı ile de fark yaratıyor.
3.20121122134730.jpg
Facebook, Twitter gibi en çok kullanılan sosyal ağlara tek tuşla bağlanan Avea inTouch kullanıcıları, TuneinRadio ve AveaMüzik uygulamaları ile Türkiye ve dünyadaki on binlerce radyo kanalına Türkçe arayüzle bağlanırken, hem cepten hem de internetten mp3 indirebilecek.
Android işletim sistemi sayesinde Android Market'teki yüz binlerce ücretsiz oyun ve uygulama ile zenginleştirilebilen Avea inTouch'ta Avea online işlemler, Tivibu cep, AveaLig, Okey Plus, Tripadvisor, YouTube, Yandex Harita gibi pek çok tercih edilen uygulama da ön yüklü olarak müşterilerin kullanımına sunuluyor.''


http://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=111350

KİT'lerin En Karlısı TPAO

2011'de Hazine Müsteşarlığı portföyünde bulunan 19 KİT arasında en karlı kuruluş TPAO oldu.
Geçen sene Hazine Müsteşarlığı portföyünde bulunan 19 Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) arasında en yüksek karı 1 milyar 792 milyon lira ile Türkiye Petrolleri AO (TPAO), en büyük zararı Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) açıkladı.


TPAO'nun 2011 dönem karı 2010 yılına göre yüzde 38,2 oranında artarak 1 milyar 792,8 milyon lira olarak gerçekleşti.

Kuruluş, dönem karındaki artışın da etkisiyle bir önceki yıla göre yüzde 30,7'lik artışla 2,22 milyar lira katma değer yarattı.

Söz konusu KİT'ler arasında 2011'de en yüksek zararı ise BOTAŞ açıkladı. Kuruluş bu dönemde 1 milyar 342,5 milyon lira zarar etti.

Türkiye'de Konut Satışları Düştü

Türkiye'de yılın üçüncü çeyreğinde konut satışları, bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,35 oranında düştü. Bu dönemde 103 bin 543 konut, satış sonucu el değiştirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2012 yılının üçüncü dönemine (Temmuz-Ağustos-Eylül) ilişkin ''Konut Satış İstatistiklerini'' açıkladı.


Buna göre, yılın üçüncü döneminde, konut satışlarında bir önceki döneme göre en yüksek düşüş yüzde 19,30 ile Zonguldak, Karabük, Bartın (TR81) bölgesinde gerçekleşti.
Bir önceki döneme göre yüksek düşüş gösteren diğer bölgeler sırasıyla yüzde 15,70 ile İstanbul (TR10), yüzde 15,66 ile Adana, Mersin (TR62), yüzde 13,19 ile Antalya, Isparta, Burdur (TR61) ve yüzde 11,35 ile İzmir (TR31) bölgeleri oldu.

Aynı dönemde konut satışlarında bölge düzeyinde bir önceki döneme göre artış gösteren bölgeler ise sırasıyla yüzde 39,11 ile Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir (TR71), yüzde 26,47 ile Kastamonu, Çankırı, Sinop (TR82), yüzde 19,83 ile Samsun, Tokat, Çorum, Amasya (TR83), yüzde 18,04 ile Bursa, Eskişehir, Bilecik (TR41) ve yüzde 17,49 ile Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak (TR33) bölgeleri olarak belirlendi.

GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 1,76 ORANINDA ARTIŞ

Yılın üçüncü döneminde, konut satışında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,76 oranında artış gerçekleşti. Söz konusu dönemler karşılaştırıldığında, konut satışında 17 bölgede artış, 9 bölgede ise düşüş görüldü.

En çok artış gösteren bölgeler sırasıyla yüzde 30,29 ile Tekirdağ, Edirne, Kırklareli (TR21), yüzde 14,06 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt (TRC3), yüzde 13,81 ile Bursa, Eskişehir, Bilecik (TR41), yüzde 10,19 ile Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye (TR63) ve yüzde 9,03 ile Konya, Karaman (TR52) bölgeleri oldu.

En çok düşüş gösteren bölgeler de sırasıyla yüzde 10,31 ile Şanlıurfa, Diyarbakır (TRC2), yüzde 9,46 ile Ankara (TR51), yüzde 3,23 ile Kastamonu, Çankırı, Sinop (TR82), yüzde 3,16 ile Adana, Mersin (TR62) ve yüzde 3,06 ile Zonguldak, Karabük, Bartın (TR81) bölgeleri olarak hesaplandı.

4 DÖNEMLİK ORTALAMALARA GÖRE YÜZDE 6,76 ORANINDA ARTIŞ GERÇEKLEŞTİ

Konut satışlarında yılın üçüncü döneminde, 4 dönemlik ortalamalara göre değişimlere bakıldığında, Türkiye genelinde yüzde 6,76 oranında artış gerçekleşti. 4 dönemlik ortalamalara göre 20 bölgede artış, 6 bölgede ise düşüş meydana geldi.

Değişim oranlarına bakıldığında en yüksek artış gösteren bölge yüzde 32,58 ile Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova (TR42), en fazla düşüş gösteren bölge ise yüzde 21,48 ile Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan (TRA2) bölgesi oldu.

Altın fiyatlarında 'yeni yılda yeni rekor' bekleniyor!

Geçen yıl kırdığı tarihi rekorlarla yatırımcılarının yüzünü güldürmesine rağmen 2012’yi durgun geçiren altın fiyatlarının, yeni yılda artışa geçerek 2011’de görülen en yüksek seviye olan 109 lirayı aşıp, yeni bir rekor kırması bekleniyor.


Özellikle 2009 yılından itibaren hızlı bir yükseliş göstererek, gramı 40 lira seviyelerinden 100 lira üzerine kadar yükselen altın fiyatları, kırdığı rekorlarla gündeme gelmişti. Ancak geçen yılın ağustos ayından sonra inişli çıkışlı bir grafik sergileyen altın fiyatları, bu süreden beri 92-96 bandı arasında istikrarlı bir seviyede ilerledi. Ardından toparlanarak 103 lirayı gören fiyatlar, şu an da 100 lira bandında ilerliyor.

Bursa Kuyumcular Odası Başkanı Rıdvan Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2012’ye 100 liradan başlayan altın fiyatlarının yıl içerisinde sakin bir seyir izlediğini söyledi. Yıl içerisinde en yüksek 103 lira olan fiyatların en düşük ise 92 lirayı gördüğünü anımsatan Şen, "5-6 ay kadar bu seviyede bir dinlenme yaptı. Ardından toparlanarak yükselişe geçti. 2 aydır 100 lira seviyesinde bekliyor. Geçen yılın başında altının yılın ikinci çeyreğinde yükselişe geçeceği söyleniyordu ve öyle de oldu" dedi.

Bu rakamların zirve olmadığını belirten Şen, "2011 yılında 109 lira ile en yüksek seviyeyi görmüştü. Şu an bunun yüzde 8-9 civarında gerisindeyiz. Beklentimiz şu yönde; zaten dünyada bazı konularda bir iyileşme yok. Bunun başında da Avrupa’daki ekonomik krizin henüz çözülememiş olması geliyor. Bunun yanında Orta Doğu’daki sıcaklık da halen devam ediyor. ABD seçimlerinde Obama’nın tekrar kazanmasıyla dünya ekonomisi rahat bir nefes aldı. Bu ekonomi için güzel bir haberdi. Şu an da Avrupa ve Orta Doğu’daki krizler devam ediyor. Bunlar devam ettiği sürece de altının geri gelme ihtimali çok zayıf" diye konuştu.

"Altın fiyatları yüzde 25 artabilir"

 Verilere ve ekonomistlere göre durumun böyle olduğunu dile getiren Şen, şöyle devam etti: "Dünyadaki en güvenilir liman her zaman olduğu gibi altın. Şu an beklentimiz yeni yılda altının 2011’deki 109 lira yani 2 bin onsu kırması. Dünyanın en önde gelen ekonomistlerinden Soros’un daha 2008 yılında ’altın 3 bin onsu görecek’ diye bir açıklaması olmuştu. O zaman altının ons fiyatının 600 lira olmasından dolayı biz buna gülüp geçmiştik ama şimdi gülüp geçemiyoruz. Çünkü oraya şu anda 130-135 gibi bir rakam kaldı. Şu an ki beklenti de altın fiyatlarının 2 bin onsu kırması. Bunu kırdıktan sonra 2 bin 400 gibi bir direnci var. Onu aştıktan sonra da 3 bin de görülebilir. Bu da altının yüzde 25 civarında artması anlamına geliyor. TL bazında da bu altının 125, küçük altının 190, cumhuriyet altının da 800 lirayı görmesi demektir. Bunlar olmayacak şeyler değil.”

"Yeni bir rekor kırılmasını bekliyoruz"

Şen, işin bir de sektörel tarafı bulunduğunu anlatarak, "Bu durum bizi rahatsız ediyor. Çünkü biz sektör olarak altının çıkmasını hiç bir zaman istemeyiz. Altın çıkarsa işler duruyor. Vatandaş şaşırıyor, ne yapacağını bilemiyor. Alım gücü zayıflıyor. Ancak durum şu anda bu rakamları gösteriyor. Yılın hangi sürecinde bu rakamların yakalanacağını söylemek çok zor. Altının kendi yolunu bulması durumunda bu 1 hafta da olabilir. Tam bir tarih veremeyiz ama yıl başından sonra kısa bir sürede bunun olacağını tahmin ediyoruz. Önümüzdeki yıl kesinlikle yeni bir rekor kırılmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

http://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=111250

Aralık FOMC Toplantısında Gevşek Para Politikasına Devam Edilmesi Bekleniyor

Aralık ayının 11 ve 12. günlerinde Federal Açık Para Politikası Komitesi (FOMC) olağan toplantısı gerçekleşecek. Komite kararları gereğince ABD Merkez Bankası (FED) şu an iki ayrı parasal gevşeme operasyonu içinde. Birisi Twist Operasyonu olarak bilinen ve kısa vadeli hazine bonosu satışı yapıp, benzer miktarda uzun vadeli hazine bonosu alımını içeren operasyon. Aslında bu
operasyon teknik olarak para arzını artırmıyor, ama uzun vadeli kağıt yerine kısa vadeli kağıt arzederek, para arzının kısa vadede artması bir yerde garanti edilmiş oluyor.
 Diğer operasyon ise QE3 olarak bilinen üçüncü tur parasal gevşeme operasyonu. Bu operasyon her ay 40 milyar dolar değerinde mortgage’a dayalı finansal varlık alımı yapılıyor. Ancak 2012 sonlarından itibaren FED’in bu operasyonlardan ilkine devam etmesi güçleşecek, çünkü elindeki kısa vadeli hazine bonosu miktarı azalacak veya bitecek. Bu durumda FED, yeni bir varlık alım operasyonuna girişebilir. Bu tür operasyonlar genellikle altın ve benzeri sağlam varlıklar açısından olumlu görüldüklerinden, böyle bir açıklama yapılması durumunda altın fiyatı yükselme eğilimini hızlandırabilir.

Brezilya Altın Alımına Devam Ediyor

 Uluslararası Para Fonu (IMF – International Money Fund) istatistikleri Brezilya’nın resmi altın rezervlerinin Ekim ayında 17,2 ton, Eylül ayında da 1,7 ton arttığını gösteriyor. Ülkenin toplam altın rezervi bu şekilde 52,50 tona ulaşmış durumda. Bu alımlar, kıymetli metal piyasasında yankı bulabilir, zira bu miktar tek bir alım için oldukça yüklü bir miktar. Bu haberin piyasa için önemiyse
sadece miktarın büyük olmasından kaynaklanmıyor. Brezilya Merkez Bankası, uzun süredir altın piyasasında aktif olmayan bir bankaydı ve şu anda gelen alımlar, piyasa gidişatı hakkında tetikte bekleyen yatırımcılar tarafından önemli bir tüyo olarak algılanabilir
 Ekim ayındaki Brezilya alımları olmasaydı, fiyatların 1.700 dolar altına sarkması daha sert ve derin olabilirdi. Bu haber, geçen ay fiyatların daha da gerilemesini engelleyen ve altına destek sağlayan en önemli faktörün ne olduğunu gözler önüne sermekte. 

Altın fiyatları düşer mi yükselir mi?

Son günlerde ünlü yatırımcıların altın yatırımlarını artırmaları, altın fiyatlarındaki yükselişin sürüp sürmeyeceği konusunda soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Thelira sitesinden Ceren Dilekçi’nin haberine göre dünyanın önde gelen ekonomilerinin merkez bankalarının ekonomiyi desteklemek amacıyla daha fazla adım atacakları sözü vermesi ile altına yönelim yeniden artış gösterdi.


2 Kasım’da 1,677 dolara gerileyen spot altının onsu yeniden yükselişe geçerek 1,730 dolarseviyesine yükseldi. Merkez Bankaları’ndan gelmesi beklenen adımların yanı sıra, mali uçurum endişeleri, Avrupa ekonomilerine yönelik artan kaygılar ve Ortadoğu’da yaşanan çatışma altınfiyatlarının yükselişinde rol oynayan temel etkenler olarak öne çıktı.

Son günlerde ünlü yatırımcıların altın yatırımlarını artırmaları, altın fiyatlarındaki yükselişin sürüp sürmeyeceği konusunda soru işaretlerini de beraberinde getirdi.

Ünlü yatırımcı Gerorge Soros’un fonu Soros Fund Management LLC altın pozisyonlarını üçüncü çeyrekte yüzde 49 artırırken, ABD’li fon yöneticisi John Paulson, en büyük altın destekli fon olan SPDR Gold Trust’ta 3.62 milyar dolar yatırdığını açıkladı.

Bu yıl sonu için de pek çok defa 2 bin dolar seviyesine ulaşılacağı tahminleri yapılan altın fiyatlarında görülebilecek olası seviyeler konusunda uzman görüşleri..

    Altın Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, altın fiyatlarının durgun seyrettiği, aşağı yönlü seyrin etkili olacağı dönemde, sözlü müdahalelerle altının düşmesini engelleyici açıklmalar olduğunun görüldüğünü ifade etti.

    Halaç Menkul Değerler’den Haluk Mutlu değerlendirmesinde, Chicago Borsası’nda long pozisyonlarda spekülasyon yapan hedge fonların poziyonlarında bozulma görülmediğini kaydederek kısa süre içerisinde altın fiyatlarının yukarı yönlü yıl sonu hareketi yapacağını belirtti.  Mutlu, yılsonu itibariyle 1,800 doların üzerindeki kapanış, altının yukarı yönlü hareketinin devam edeceğinin teyidi olacağını ifade etti.

    Citigroup Küresel Emtialar Grubu Başkanı Edward L. Morse, emtialarda süper ralli döneminin sonuna gelindiğini kaydeden Morse,  fiyatlarının küresel merkez bankalarının büyümeyi artıracak teşvik önlemlerine ve güçlü talebe rağmen bile sert şekilde yükselemeyeceğini belirtti.

    Deutsche Bank analisti Raymond Key’in değerlendirmesine göre piyasalara enjekte edilen para ile gelecek altının ons fiyatında 2 bin doların üzerine görmek mümkün.

Para Sihirbazı Soros ve Paulson altın istifliyor

Avrupa’dan Çin’e kadar merkez bankalarının büyümeyi desteklemeyi birinci önceliği yapması enflasyon ve kur endişelerini artırırken altının 12 yıllık yükselişinin 2013′te de süreceğini düşünen Soros altına yatırım yapıyor.

ABD’nin SPK muadili sermaye piyasası düzenleme kuruluşu SEC’e yapılan bildirimlere göre Soros’un yatırım fonu Soros Fund Management altın pozisyonlarını üçüncü çeyrekte yüzde 49 artırdı. George Soros’un portföyünde yaklaşık 221.7 milyon dolarlık altın bulunuyor.

Rekor fiyatların teşviğe işaret etmesi ile altın yatırımcıları Paulson ve Soros altın alıyor.

16 analistin medyan tahminine göre kıymetli metal önümüzdeki yıl her çeyrekte yükselecek ve son çeyrekte oratalama olarak ons başına 1i925 dolardan ya da en az şimdiki fiyatın yüzde 12 yükseğinden alıcı bulacak.

ABD Securities and Exchange Commission verilerine göre Paulson & Co.; en büyük altın destekli fon olan SPDR Gold Trust’ta 3.62 milyar dolar yatırırken Soros Fund Management LLC ise üçüncü çeyrekte yatırımlarını yüzde 49 artırdı.


Kaynak: http://www.patronturk.com/altin-fiyatlari-daha-yukselir-mi#ixzz2D34iq5Xo

Altın fiyatları yeni bir atak için güç topluyor

Deutsche Bank’ın Londra’daki Küresel Metal İşlemleri Başkanı Raymond Key, altının onsunun 2013’te merkez bankalarının para basmaya devam etmesi durumunda 2 bin doların üzerine çıkabileceğini söyledi. Key, “2 bin dolar ihtimalini düşünüyoruz ama bunun da üzerine çıkabilir”
dedi. Küresel ekonomide merkez bankalarının resesyon ve Avrupa’daki borç kriziyle baş etmek için parasal genişleme politikalarıyla para basmaları, altının 12 yıldır devamlı olarak değer kazanmasını sağladı.

Rekor pozisyon almalar görüldü

Altın destekli borsa yatırım fonlarındaki varlıklarda da geçen hafta itibariyle rekor pozisyon almalar görüldü. Standard Chartere bankasının Küresel Metal İşlemleri Şefi Jeremy East, “Altın değerli metaller içinde en iyi performansı sergileyen emtia. Altındaki yükselişin en büyük tetikçisi ise borsa yatırım fonları” dedi. Altının onsu 6 Eylül 2011’de 1911 dolar seviyesine çıkarak rekor görmüştü. Altının onsu şu anda 1720 doların altında işlem görüyor.

Yıl sonu tahminlerinde 1.900 hatta 2.000 dolarların telaffuz edildiği altında son haftalarda kâr satışlarıyla gelen gerileme nereye kadar sürer? Fiyatlardaki gerileme alım fırsatı olarak görülebilir mi? Yatırımcı, bu soruların yanıtlarını arıyor.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, QE3, altın fiyatlarındaki yukarı yönlü seyri destekleyen tek faktör değil. Hindistan ve Çin başta olmak üzere, dünyadaki fiziksel altın talebi, yatırımcıların risk alma iştahı ve merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğilimleri gibi pek çok faktör, fiyatlar üzerinde etkili. Dünyada ABD, Avrupa, Japonya ve Çin gibi önemli merkez banlarının gevşek para politikaları ve dolayısıyla piyasalardaki likidite bolluğu devam devam ettiği sürece, altında ana yükseliş trendinin korunması bekleniyor.

“Portföylerde yüzde 10-20 arası olmalı”

Alper Kalyoncu
Garanti Bankası Hazine Bölümü altın analisti

“Son günlerdeki gerileme sadece kâr satışlarından kaynaklanmıyor. Yükselişte momentum kaybı oldu. Ancak 1.700 doların altına da gitmiyor. 1.700 dolara düzeltme sonrası, yukarı gidiş daha sağlamlaştı. 1.800 doların üzerinde de büyük potansiyel yok, ancak yukarı trend devam ediyor. Genel olarak 1.750 – 1.800 bandında dalgalanır, ancak yılsonuna kadar 1.800 dolar civarında yükselmesini bekliyorum.

Altın fiyatları üzerinde ABD ekonomisi verilerinin büyük etkisi var. Kasım ve Aralık işsizlik verileri takip edilmeli. Bu yıl veri de olumsuz gelirse, 1.750 dolar üzerinde yıkarı gidiş başlar. Ancak olumlu veriler gelirse; ki ben ciddi bir iyileşme beklemiyorum, 1.600 dolar seviyelerine geri çekilme olur. Ayrıca ABD ekonomisinin toparlanma sürecine girmemesi ve FED’in faiz artırma beklentisi olmadıkça 1.900 doları görme potansiyeli var. Portföylerde altının oranı yüzde 10-20 civarında kalmalı. yatırımda ise gram altın tercih edilmeli.”

Bu bilgilerin ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından dolayı doğabilecek zararlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmez.


Kaynak: http://www.patronturk.com/altin-fiyatlari-yeni-bir-atak-icin-guc-topluyor#ixzz2D34NWhTt

UYARI: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.Oluşabilecek her türlü maddi ve manevi zararlar site ziyaretçilerini bağlayıp sitemizin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını peşinen kabul etmiş sayılır. ariyordum free backlink freebanner4u